Enerji Bakanı Hilmi Güler, önce Gazprom'la imzalanan doğalgaz anlaşmasının resmen kapitülasyon olduğunu dile getirdi ancak bir yıl sonra aynı Güler bu kapitülasyon anlaşmasını savundu! 'Doğalgazda kontrat devrine izin verirsek başka ülkelerin kontrolü altına gireriz' diyen Güler, bir yıl sonra tam tersi yasaya onay verdi.Enerji Bakanlığının geçen yıl doğalgaz kontrat devrine alternatif olarak hazırladığı yasa tasarısının TBMM Sanayi Komisyonu'ndaki görüşme tutanakları, Türkiye'yi kapitülasyon gibi bir uygulamayla karşı karşıya bırakan kontrat devri konusunda Enerji Bakanı Hilmi Güler'in 'bile bile lades' dediğini ortaya koydu. Bakan Hilmi Güler, "Kontrat devriyle biz belli ülkelerin 'tahakkümü' demeyeyim ama, kontrolü altına gireriz" uyarısında bulundu, ancak daha sonra AKP'li iki milletvekilince hazırlanan, Gazprom'un ön onayıyla kontrat devrine ilişkin yasa teklifini savunmak zorunda kaldı. Botaş'ın doğalgaz kontratlarının devrine ilişkin ihaleye sadece Rus Gazprom'un ön onay verdiği şirketlerin katılabilmesine olanak sağlayan ve 'Kapitülasyon geri geldi' dedirten düzenlemeyle ilgili tartışmalar sürerken, ilginç bazı gerçekler de ortaya çıkıyor. TBMM Sanayi Komisyonu'nun 8 Temmuz 2004 tarihindeki toplantı tutanaklarına göre, bakan Güler kontrat devri konusunda satıcı ülke şirketleriyle yaptıkları ön görüşmelerde ismini vermediği bir şirketin, önce kontratı devretmeye kesinlikle yanaşmadığını, daha sonra ise, "Müracaat edenleri bir görelim hele de ondan sonra karar veririz" şeklinde, değişik şekillerde yorumlanabilecek bir yanıt verdiğini anlattı. AKP'liler bile eleştirdi Bunun üzerine kontrat devrinin sakıncalarını gördüklerini ve kontratları devretmek yerine bundan sonraki ithalatı serbest hale getirmek üzere bu yasa tasarısını hazırladıklarını kaydeden Güler, komisyon başkanı AKP'li Soner Aksoy ve AKP Aydın Milletvekili Ahmet Rıza Acar'ın "Doğalgaz piyasasının özelleştirilmesinin önünü kapatıyorsunuz" eleştirileriyle karşılaştı. Acar, tasarının 2009'a kadar Botaş'ın piyasadaki payını yüzde 75'e indirme hedefini yetersiz bularak, "Özelleştirme mantalitemizle bu uyuşuyor mu" diye sordu. Acar, "Eğer Botaş'ın imkânlarını ne kadar kısıtlarsak, ben inanıyorum ki, özel sektör şirketi Botaş'tan ve diğer devlet kurumlarından daha hesaplı, daha ucuz, daha fizibl ve verimli bir anlaşma yapabilecek" diye konuştu. Bu yıl çıkarılan ve kontrat devrinde Gazprom'un 'ön onay' vermesinin önünü açan yasa teklifini hazırlayanlardan komisyon başkanı Soner Aksoy ise, "Botaş'ın birkaç memurunun yurtdışında ithalat pazarlığı yapması yerine, aklı başında tüccarların gidip dişe diş mücadele ederek alışveriş yapmasını ve böylece serbest piyasa koşullarının sağlanmasını istediklerini" söyledi. Aksoy, Bakan'ın ismini vermediği yabancı şirketin, kontratın devredileceği şirketleri önceden öğrenmek istemesini de savunarak, "Bundan daha tabii bir şey olamaz; yani bir adam mukavele yapmışsa, mukavelenin devri eğer söz konusuysa, devralacak olan kişinin kim olduğunu, ödeme gücü olup olmadığını, ne zaman ödeyeceğini, nasıl ödeyebileceğini bilmesi doğaldır" dedi. Daha açık konuştu Bunun üzerine Bakan Güler, daha açık konuşma gereği duyarak komisyona şu bilgiyi verdi: "Yasada açık hüküm bulunduğu için, mukavelelerin devri konusunda girişimlerde bulunduk. Mukavele yaptığımız ilgili firmalara sorduk, daha doğrusu başvurduk; biz bunları devredeceğiz, diye. Onlar da dediler ki, 'Hayır devredemezsiniz'. Ondan sonra bir tanesi, daha sonra, 'özel sektörden bir şirketin de müracaatıyla biz bunu ele alabiliriz' gibi bir ifadede bulundular; kontrat devrine hak kazananların belli olmasına göre bu rızayı gösterip göstermeyeceklerini, değerlendireceklerini ifade etti. Yani, şartlı olarak hak kazananın kim olduğunu kendisi söylüyor, biz değil; 'Bir görelim vaziyete göre izin veririz veya vermeyiz' şeklinde yorumlanabilecek cevapta bulundular, açık bir cevap yok. Evet deselerdi, yine o zaman biz belli ülkelerin 'tahakkümü' demeyeyim de kontrolü altına girecektik; yani neticede doğalgaz anlaşması yaptığımız ülkeler belli." İki tekerlekli otomobil Enerji Bakanlığı yetkilileri de kontrat devriyle ilgili ısrarın kendilerinden gelmediğini ifade etti. Kontrat devrindeki ısrarı, bir otomobili iki teker üzerinde yürütmeye benzeten bir Enerji Bakanlığı yetkilisi, "İki teker üzerinde otomobil sürülmez. Sürelim diyorsunuz, ancak böyle sürülür işte" diyerek, kontrat devri ihalesinin sonucuna dikkat çekti. Yetkililer, Enerji Bakanlığı'nın doğalgaz piyasasında liberalizasyonun sağlanması konusunda başından beri kontrat devri yerine, doğalgaz piyasasında bundan sonra doğacak tüketim talebi artışının özel sektörün yapacağı ithalatla karşılanmasını savunduğunu ifade ederken, İtalya'da Eni'nin şu an yüzde 90 olan pazar payını 2009'da yüzde 60'a bu yolla düşüreceğini dile getirdiler. Botaş'ın yıllık 4 milyar metreküplük doğalgaz kontratının 16 yıl süreyle özel sektöre devrine ilişkin önceki hafta yapılan ihaleyi, Gazprom'un ön onay verdiği Bosphorus Gaz, Avrasya Gaz, Enerco ve Shell kazanmıştı. 'O kelimeyi kullanmak istemiyorum' Güler, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde doğalgaz piyasasındaki kamu payı hakkında bilgi verirken de, İtalya'da kamu şirketi Eni'nin payının yüzde 90, Fransa'da Gaz de France'nin yüzde 95, İspanya'da yüzde 90 olduğunu ve Almanya'da da Ruhrgaz'ın pazarın büyük kısmını elinde bulundurduğunu ifade etti. İran ile gaz fiyatı konusunda pazarlık yürüttüklerine dikkat çeken Güler, küçük bir Botaş yerine güçlü bir Botaş'ın pazarlık gücünün daha yüksek olacağını vurguladı. Güler, komisyon üyelerini ikna etmek için, "O kelimeyi kullanmak istemiyorum ama..." dedi, fakat yine de sözünün gerisini getirmedi. Ancak Güler, komisyonda kabul edilmesine rağmen aradan bir yıl geçmesine rağmen TBMM'de görüşülemeyen tasarının yasalaşması için hükümet adına katkıda bulundu. İmzacıları arasında Soner Aksoy'un da bulunduğu tasarı için bakan Güler'in daha önce Türkiye'yi başka ülkelerin kontrolü altına sokacağı uyarısında bulunmuştu. CHP'li Tacidar Seyhan ve Kemal Sağ'ın kontrat devrinin sadece bir şirket için çıkarıldığı ve Türkiye'nin doğalgaz piyasasının tamamen Rus Gazprom'un kontrolüne gireceği yönündeki eleştirilere karşı Güler, 'kerhen' de olsa teklifi savunmak zorunda kaldı. Bakan Hilmi Güler, "Görüşmelerde, bu düzenlemenin yapılması uygun görüldü" demekle yetindi.Radikal
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.