Başbakan Erdoğan'ın İsrail temaslarının özüne ilişkin en can alıcı mesaj Yalçın Doğan'ın aktardığı İsrailli bir diplomatın şu cümlelerinde saklı: "Türk hükümeti artık merak etmesin, buradaki görüşmelerin ışığında sizin Başbakanınıza bir randevu tarihi Beyaz Saray'dan yakında ulaşır."
Evet, Başbakan Erdoğan ve danışmanlar ordusu aylardır ABD'den bir randevu koparamıyor, ABD ısrarla randevu talebini görmezden geliyor? ABD - AKP arasındaki sözde gerginlik mi tek bahane? Hayır. Çünkü Başbakan Erdoğan o intibaı ortadan kaldırabilmek için son birkaç haftadır beyanat üstüne beyanat veriyor. İncirlik'le ilgili tüm ABD talepleri kabul edildi, Irak'la ilgili ABD'yi rahatsız edecek tarzda yapılan tüm açıklamalar lokmalar halinde yutuldu. Bizzat Başbakan Erdoğan tarafından yeni Irak hükümetine verilecek destekten, Iraklı direnişçileri terörist ilan etmeye varıncaya kadar birçok açıklama yapıldı. Ama yine de ABD'den istenilen randevu alınamadı.
Ve Erdoğan İsrail'e doğru yola çıktı. Erdoğan'ın çantası da hayli doluydu; yeni silah anlaşmaları, uçak alımları, enerji projeleri, Manavgat suyu, Ceyhan-Hayfa doğalgaz boru hattı projesi, Şaron'la Erdoğan arasında kırmızı hat, fiber optik kablolarla elektronik bilgi akışı projesi?
Erdoğan'ın İsrail'e sunduğu bu nimetlerin bir karşılığı elbette olacaktı. İşte İsrailli diplomatın Yalçın Doğan'a müstehzi bir tarzda sarfettiği yukarıdaki cümleler, İsrail'e sunulan rüşvet paketinin karşılığında alınacak şeyi işaret ediyor: ABD'den randevu!
Muhtemelen bugünlerde Beyaz Saray'dan randevu tarihi çıkacak. Ama bütün bunlara rağmen Erdoğan'ın kipa takmamasına içerleyen ABD'deki Yahudi lobisinin son dakika geciktirme manevralarını da hesaba katmalıyız. Erdoğan İsrail'e karşı yükümlülüklerini milyarlarca dolarlık projelerle yerine getirdi, ABD de bunun karşılığında randevu verecek.
Nereden nereye?
Bir zamanlar devlet terörü yapmakla suçladığı Şaron'la sıcak pozlar vermekle kalmayıp, onu Türkiye'ye davet eden Erdoğan terörist bir devleti ziyaret ediyor, terörist bir kasabı ülkesine davet ediyor ve o terörist ülkeyle milyarlarca dolarlık askeri anlaşmalar yapıyor.
İsrail de Türkiye'nin bu başı eğik duruşundan sonuna kadar istifade ediyor. Erdoğan'ın "madem bir misyon üzerine buraya gönderildik bari kendimize de bir şeyler çıkaralım" hesabıyla giriştiği arabuluculuk faaliyetlerinin duvara toslaması bunun göstergesi. Erdoğan "doğuştan arabulucuyuz" diye ısrar ediyor, İsrail Dışişleri Bakanı Şalom ise oldukça net konuşuyor: Türkiye'nin arabuluculuğuna kesinlikle karşıyız!
Şaron ise "Türkiye'nin rolünü önemsiyor musunuz" sorusuna şu cevabı vererek Türkiye'yi ne derece önemsediğini(!) ifade etmiş oluyor: Türkiye enerji santralı, inşaat yapsın!
Ne mi demek istiyor? Türkiye, İsrail'in hamalı ve kaldıracı olsun.
Evet, Başbakan Erdoğan ve danışmanlar ordusu aylardır ABD'den bir randevu koparamıyor, ABD ısrarla randevu talebini görmezden geliyor? ABD - AKP arasındaki sözde gerginlik mi tek bahane? Hayır. Çünkü Başbakan Erdoğan o intibaı ortadan kaldırabilmek için son birkaç haftadır beyanat üstüne beyanat veriyor. İncirlik'le ilgili tüm ABD talepleri kabul edildi, Irak'la ilgili ABD'yi rahatsız edecek tarzda yapılan tüm açıklamalar lokmalar halinde yutuldu. Bizzat Başbakan Erdoğan tarafından yeni Irak hükümetine verilecek destekten, Iraklı direnişçileri terörist ilan etmeye varıncaya kadar birçok açıklama yapıldı. Ama yine de ABD'den istenilen randevu alınamadı.
Ve Erdoğan İsrail'e doğru yola çıktı. Erdoğan'ın çantası da hayli doluydu; yeni silah anlaşmaları, uçak alımları, enerji projeleri, Manavgat suyu, Ceyhan-Hayfa doğalgaz boru hattı projesi, Şaron'la Erdoğan arasında kırmızı hat, fiber optik kablolarla elektronik bilgi akışı projesi?
Erdoğan'ın İsrail'e sunduğu bu nimetlerin bir karşılığı elbette olacaktı. İşte İsrailli diplomatın Yalçın Doğan'a müstehzi bir tarzda sarfettiği yukarıdaki cümleler, İsrail'e sunulan rüşvet paketinin karşılığında alınacak şeyi işaret ediyor: ABD'den randevu!
Muhtemelen bugünlerde Beyaz Saray'dan randevu tarihi çıkacak. Ama bütün bunlara rağmen Erdoğan'ın kipa takmamasına içerleyen ABD'deki Yahudi lobisinin son dakika geciktirme manevralarını da hesaba katmalıyız. Erdoğan İsrail'e karşı yükümlülüklerini milyarlarca dolarlık projelerle yerine getirdi, ABD de bunun karşılığında randevu verecek.
Nereden nereye?
Bir zamanlar devlet terörü yapmakla suçladığı Şaron'la sıcak pozlar vermekle kalmayıp, onu Türkiye'ye davet eden Erdoğan terörist bir devleti ziyaret ediyor, terörist bir kasabı ülkesine davet ediyor ve o terörist ülkeyle milyarlarca dolarlık askeri anlaşmalar yapıyor.
İsrail de Türkiye'nin bu başı eğik duruşundan sonuna kadar istifade ediyor. Erdoğan'ın "madem bir misyon üzerine buraya gönderildik bari kendimize de bir şeyler çıkaralım" hesabıyla giriştiği arabuluculuk faaliyetlerinin duvara toslaması bunun göstergesi. Erdoğan "doğuştan arabulucuyuz" diye ısrar ediyor, İsrail Dışişleri Bakanı Şalom ise oldukça net konuşuyor: Türkiye'nin arabuluculuğuna kesinlikle karşıyız!
Şaron ise "Türkiye'nin rolünü önemsiyor musunuz" sorusuna şu cevabı vererek Türkiye'yi ne derece önemsediğini(!) ifade etmiş oluyor: Türkiye enerji santralı, inşaat yapsın!
Ne mi demek istiyor? Türkiye, İsrail'in hamalı ve kaldıracı olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012