BeşBeşköy'de tarihî bir gün

Dün (Salı günü) Beşköy'de tarihi bir gün yaşadık Beşköylüler olarak Bize bu şerefi bahşeden çok muhterem Prof. Dr. Haydar Baş beye Beşköy halkı olarak şükranlarımızı sunarız. Aslın Prof. Dr. Haydar Baş beyin Beşköy'e ilk gelişi değildi bu teşrif. Yanılmıyorsam 1977 yılı idi ve ilk kez ben Haydar baş beyi o yıl Beşköy'de görmüştüm. Delikanlı çağı diyebileceğimiz bir yaştaydı, yerinde duramayan, tam bir heyecan ve dinamizm örneğiydi. Bu tarihten sonra, bir "icazet" merasımı vesilesiyle yine Beşköy'e ikimnci kez teştif eden muhterem Genel Başkanım, 7 Ağustos 1998 tarihinde meydana gelen o korkunç sel felaketinin ikinci günü Beşköy'e gelmiş ve afeti yerinde incelemişti. O gün "Kavga Düzü" mevkiinden aşağı çarşı merkezine inene kadar çektiklerimiz ben bilirim. Korkunç yağış sonrası yollar tamamen bozulmuş, her taraf çamur deryasına dönmüştü. Bin bir tehlikeyle varmıştık Beşköy'e. Yıkılan belediye binasının önünden çarşı merkezindeki o korkunç manzarayı seyrederken söylediği şu sözü hiç unutmam: "Müslim, burada şüheda rayihası var. Kimse tereddüt etmesin, boğulan o kardeşlerimizin hepsi şehittir. Onlar buranın insanına mahşer günü şefaat edecektir." Aradan yıllar geçti ve sayın hocam, yoğun gündemine rağmen, yorgun ve arkın Beşköy'e teşrif ettiler Salı günü. Anadolu'dan henüz gelmişlerdi. Öğleyin saat 12:00'da Akçaabat Açıkhava mitingi. Saat 16:30'da Beşköy mitingi, Saat 19:00'da Rize/Gündoğdu salon toplantısı, Saat 21:00 Akçaabat/Dörtyol toplantısı. Bizim bu yaşımızda bitip tükendiğimizi görünce, sayın hocamın bu yoğun programı nasıl sürdürdüğünü hayretler içinde ve büyük bir hayranlıkla izlemek kalıyor. Beşköy'de çok güzel bir hava vardı. Beşköylüler Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ı bağırların bastılar dün. Hocam da kendilerine şunu söyledi: Ben buraya siyaset yapmaya gelmedim. Ben buraya, size olan sevgimin eseri olarak, yapacağımızı çalışmaların müjdesini vermek için geldim. Çünkü benin Beşköy' bir borcum var. O borç da şudur. Buradan yetişip bizim köye kadar gelen bir hocadan ben ilk kez Kur'an okumasını öğrendim. O benim hocama, Beşköy'lü olan hocama borcumu ödemek için buraya geldim. BTP'nin adayı Mustafa Karaman Belediye Başkanı olduktan altı ay sonra buranın çehresi değişecek. Aradan altı yıl geçmiş olmasına rağmen, Beşköy'ün aynı harap halde durması beni cidden üzmüştür. Şimdi Aslan beye (Kameraman arkadaşa) söylüyorum. Bu görüntüyü iyi çek, altı ay sonraki görüntüyle mukayese etmek için iyi çek.

Altı ay sonra burayı bambaşka bir Beşköy olarak göreceksiniz. Buna söz veriyorum. Şu sözlerle sürdürdü konuşmasını prof. Dr. Haydar Baş: Benim burası için düşündüğüm mimari model Urfa'da var. Arkadaşlara oranın resmini çekip bana göndermelerini söyledim. Burada altı yıl geçmiş olmasına rağmen hiçbir şeyin yapılmadığını gördükten sonra şuna karar verdim, mimar arkadaşlar bizzat Beşköy'e gelerek, yerinde inceleme yapacaklar ve ona göre Beşköy'ü yeniden kuracağız. Göreceksiniz, o zaman Beşköy model bir kent olacak. Millet Beşköy dinlenmek için gelecek. Dere kenarında çayını yudumlayan insanlar bize dua edecekler. Ülkeye kazandırdığı o mümtaz kişiler için Beşköy buna layıktır. Miting sonrası Rize'ye giderken beraberdik. Kendileri de çok memnun kaldılar Beşköylülerin misafirperverliğinden. İnsanımın o sıcak kanlılığından, O, bütün sıkıntılara rağmen yüzünden eksik olmayan güler yüzlülüğünden, O sıkıntısı içinde yakıp dışarıya yansıtmama, karşısındakini üzmeme anlayışından çok menun kaldılar. Biz öyleyiz, derdimiz içimize gömeriz, belli etmeyiz. Ama benim zerre kuşkum yok, Beşköy Prof. Dr. Haydar Baş'ın eliyle yeniden görenleri hayrete düşürecek bir görüntüye kavuşacak. Dedim ya, Beşköy dün tarihi bir gün yaşadı. 29 Mart sabahı Beşköy Belediye Başkanı Mustafa Karaman olunca insanımın, hemşerilerimin yüz asıl o zaman gülmeye başlayacak ve Beşköy'e çakılan her çivi onların yüzündeki gülücüğün artarak devam etmesini, hatta hiç kaybolmamasını sağlayacak.