Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser, Cumhurbaşkanı'nın onayından geçen 4736 sayılı kanunla, büyükşehir belediyelerinin İller Bankası'ndan aldıkları pay konusunda yüzde 60 oranında adalet sağlandığını söyledi.
Bilenser, yaptığı açıklamada, eski uygulamanın belediyelerin gelirleri açısından büyük haksızlıklar taşıdığını dile getirerek, yeni yasanın bu eşitsizliğin giderilmesi yönünde atılan önemli bir adım olduğunu söyledi. Yeni düzenlemenin, taleplerini tam olarak karşılamamasına rağmen, gelişmeden mutlu olduklarını ifade eden Bilenser, "Büyükşehir belediyeleri arasındaki payların dağılımı konusunda, yüzde 60 oranında adalet sağlanmış oldu. Ben inanıyorum ki yüzde 40 alacağımız var. Bunun da iyileştirilmesi gerekiyor" dedi.
Bilenser, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerinin karşı çıktığı yasanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylandığını hatırlatarak, yasanın onaylanmasıyla belediyelerin aldıkları payın yüzde 5'ten yüzde 3'e düşürülmesi konusunda da Bakanlar Kurulu'na yetki verildiğini söyledi. Bundan sonra yapılması gerekenin, Bakanlar Kurulu'nun kendisine tanınan bu hakkı hiç değilse bir süre için kullanmamasını sağlamak olduğunu kaydeden Bilenser, bu konunun belediye gelirlerinin İller Bankası'nda toplanması kadar önemli olduğuna işaret etti.
Hazinenin, bütçe açığını kapatmak için böyle bir uygulamaya gittiğini, ancak büyükşehir belediyelerinin hazineden aldıkları payı azaltmanın yanlış olacağını savunan Bilenser, belediyelerin mali açıdan zaten çok zor durumda olduğunu, gelirlerin azaltılmasının, bu belediyeleri daha da güç durumda bırakacağını belirtti. Bilenser, şöyle devam etti: "Bakanlar Kurulu'na verilen yetkinin, hiç değilse bir yıl kullanılmaması gerekir ki kendimize gelelim. Hazine, uygulama ile 600 trilyon lira tasarruf sağlayacak. Bu, hazine için çok büyük rakam değil ama bizim için çok büyük para. Hazine, bu yolla kaynak aramak yerine, borçlu belediyelerden alacaklarının tahsili konusunda daha radikal tedbirler alsın. Böyle yapılması durumunda, bütçe finansman açığı da kapatılabilir."
Ankara ve İstanbul'un tutumu
Yasaya, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarının itirazlarının haksız olduğunu ifade eden Bilenser, yıllardır farklı büyükşehirlerde yaşayan insanların, belediye hizmetlerinden adaletsiz oranlarda faydalanmak zorunda kaldıklarını söyledi. Bilenser, eski uygulamayla belediye hizmetlerinde kişi başına düşen payın Ankara'da 131, İstanbul'da 84 milyon lira olduğunu, Bursa'da ise bu oranın 11 milyon lirada kaldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bu, büyük bir haksızlık değil mi? İstanbul, Gaziantep'ten 10 kat fazla nüfusa sahip olmasına karşın, aldığı pay Gaziantep'ten 110 kat fazla. Bu büyük bir adaletsizlik değil mi? Gürtuna, (raylı sistem, Haliç, dere yatağı sorunumuz var, para gelmeli) diyor. Bursa'nın, Gaziantep'in, Diyarbakır'ın sorunları yok mu? İstanbul'da, Ankara'da yaşayan Türkiye'de yaşıyor da, diğerleri Türkiye'de yaşamıyor mu? Yasaya karşı eylem yapacaklarmış. Önce İller Bankası'ndan yıllık pay olarak aldıkları 686 trilyon liranın hesabını versinler... Ne eylemi yapacaklarmış? (burs, yakacak giyecek yardımı yapıyoruz) diyorlar. Benim hemşehrim de bunu görüyor, gelip bana (Onlar veriyor, sen niye vermiyorsun?) diye sitem ediyor. Bu tür popülist politikaları bırakıp, önce hazineye olan borçlarını ödesinler."
Bilenser, yaptığı açıklamada, eski uygulamanın belediyelerin gelirleri açısından büyük haksızlıklar taşıdığını dile getirerek, yeni yasanın bu eşitsizliğin giderilmesi yönünde atılan önemli bir adım olduğunu söyledi. Yeni düzenlemenin, taleplerini tam olarak karşılamamasına rağmen, gelişmeden mutlu olduklarını ifade eden Bilenser, "Büyükşehir belediyeleri arasındaki payların dağılımı konusunda, yüzde 60 oranında adalet sağlanmış oldu. Ben inanıyorum ki yüzde 40 alacağımız var. Bunun da iyileştirilmesi gerekiyor" dedi.
Bilenser, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerinin karşı çıktığı yasanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylandığını hatırlatarak, yasanın onaylanmasıyla belediyelerin aldıkları payın yüzde 5'ten yüzde 3'e düşürülmesi konusunda da Bakanlar Kurulu'na yetki verildiğini söyledi. Bundan sonra yapılması gerekenin, Bakanlar Kurulu'nun kendisine tanınan bu hakkı hiç değilse bir süre için kullanmamasını sağlamak olduğunu kaydeden Bilenser, bu konunun belediye gelirlerinin İller Bankası'nda toplanması kadar önemli olduğuna işaret etti.
Hazinenin, bütçe açığını kapatmak için böyle bir uygulamaya gittiğini, ancak büyükşehir belediyelerinin hazineden aldıkları payı azaltmanın yanlış olacağını savunan Bilenser, belediyelerin mali açıdan zaten çok zor durumda olduğunu, gelirlerin azaltılmasının, bu belediyeleri daha da güç durumda bırakacağını belirtti. Bilenser, şöyle devam etti: "Bakanlar Kurulu'na verilen yetkinin, hiç değilse bir yıl kullanılmaması gerekir ki kendimize gelelim. Hazine, uygulama ile 600 trilyon lira tasarruf sağlayacak. Bu, hazine için çok büyük rakam değil ama bizim için çok büyük para. Hazine, bu yolla kaynak aramak yerine, borçlu belediyelerden alacaklarının tahsili konusunda daha radikal tedbirler alsın. Böyle yapılması durumunda, bütçe finansman açığı da kapatılabilir."
Ankara ve İstanbul'un tutumu
Yasaya, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarının itirazlarının haksız olduğunu ifade eden Bilenser, yıllardır farklı büyükşehirlerde yaşayan insanların, belediye hizmetlerinden adaletsiz oranlarda faydalanmak zorunda kaldıklarını söyledi. Bilenser, eski uygulamayla belediye hizmetlerinde kişi başına düşen payın Ankara'da 131, İstanbul'da 84 milyon lira olduğunu, Bursa'da ise bu oranın 11 milyon lirada kaldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bu, büyük bir haksızlık değil mi? İstanbul, Gaziantep'ten 10 kat fazla nüfusa sahip olmasına karşın, aldığı pay Gaziantep'ten 110 kat fazla. Bu büyük bir adaletsizlik değil mi? Gürtuna, (raylı sistem, Haliç, dere yatağı sorunumuz var, para gelmeli) diyor. Bursa'nın, Gaziantep'in, Diyarbakır'ın sorunları yok mu? İstanbul'da, Ankara'da yaşayan Türkiye'de yaşıyor da, diğerleri Türkiye'de yaşamıyor mu? Yasaya karşı eylem yapacaklarmış. Önce İller Bankası'ndan yıllık pay olarak aldıkları 686 trilyon liranın hesabını versinler... Ne eylemi yapacaklarmış? (burs, yakacak giyecek yardımı yapıyoruz) diyorlar. Benim hemşehrim de bunu görüyor, gelip bana (Onlar veriyor, sen niye vermiyorsun?) diye sitem ediyor. Bu tür popülist politikaları bırakıp, önce hazineye olan borçlarını ödesinler."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.