Benim aklıma direk Fethullah Gülen geliyor. TBMM'de, Fethullah Gülen'e sahiplenişi geliyor. Sosyal medyadan yağdırdığı övgü mesajlar geliyor. Ne yapalım yani? Hafızamızı mı silelim.
Sadece Bozdağ mı? Örneğin 'parsel' sözcüğünü duyunca direk aklıma Bülent Arınç, Melih Gökçek ve Fethullah Gülen geliyor.
'Hasret' sözcüğünü duyunca aklıma R. T. Erdoğan, okyanus ötesine serzenişi geliyor.
Örneğin 'Kaçak gelinler' denilince aklıma Selin Şekerci, Deniz Baysal, Açelya Topaloğlu geliyor.
E 'kaçak damatlar' denilince de haliyle aklıma AKP'li İsmail Kahraman'ın da damadı Sinan Yıldırım ve diğerleri geliyor.
İlginçtir! 'Kayseri' denilince ilk aklıma gelen Hacı Boydak, Mehmet Özhaseki ve Fethullah Gülen oluyor.
Her 'borsa kazandırdı, borsa düştü' haberinde aklıma AKP'li Şamil Tayyar ve FETÖ borsası geliyor.
'Savcı' denince ilk aklıma 'Bambaşka biri' dizisinde Leyla karakterini canlandıran Hande Erçel geliyor. Hemen ardından ise yeri belli ama bir türlü yakalanamayan Zekeriya Öz geliyor.
'Mal' denince ise 'Benim, ABD'deki tek malım Fethullah Gülen'dir' diyen Süleyman Soylu'nun, malına sahip çıkmayışı geliyor.
Hele 'alış-veriş' kelimelerini hiç sormayın. Sitem ve öfke yüklü 'Ne istediler de, vermedik' cümlesi aklıma geliyor.
Bekir Bozdağ ve kamu görevi
BTP Lideri Hüseyin Baş'ın 2022 yılında yaptığı bir açıklama üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara 71. Asliye ceza mahkemesinde 'Kamu görevlisine hakaret' suçundan dava açmış.
Çok ilginç! Fethullah Gülen'in Papa'ya yazdığı mektubu, Vatikan ziyaretini, Ukrayna'da Favorit dergisine yaptığı açıklamaları, yazdığı kitaplarda Kuran'a, Hz. Muhammed'e olan iftiralarını sıradan bir Anadolu insanına anlatsanız, Gülen ve Gülencilere selam dahi vermez.
Ama bu iktidar sahipleri her istediklerini verdiler. Her icraatlarına göz yumdular. Paylaşımda sorun çıkınca 17-25 Aralık'ı milat olarak açıklayıp, bu tarihten öncesini bize sormayın, mantığını ortaya koydular.
Örneğin Bekir Bozdağ, Fethullah Gülen'e olan hayranlığını ve övgü dolu sözlerini "O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydık. O günün şartları içerisinde terör örgütü vasfı ortada olmadığı için söylenmiş' cümleleri ile savundu.
Yargı delile mi bakar söze mi?
Bekir Bozdağ ve birçokları, 'o günün şartlarında terör örgütü vasfı yoktu, biz, bunların böyle olduğunu' bilmiyorduk gibi bir mazeret ortaya koyuyorlar.
Oysa F. Gülen ve yapılanmasının illegal bir yapılanma olduğunun belgesi var. Belgenin altında da R. T. Erdoğan'ın imzası var.
Milli Güvenlik Kurulu'nun, 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda, "Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler" başlığıyla, "Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması", tavsiye kararı olarak hükümete bildirilmiş.
25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararının altında, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül'ün yanı sıra, beş ayrı bakanın imzası var. Aynı belgeye, MGK üyesi Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Eruygur da imza koymuş.
Sayın Baş'a, 'kamu görevlisine hakaret' suçundan dava açan arkadaşlara sormak istiyorum: Sedat Peker, isminin önüne 'organize suç örgütü lideri' ibaresini yazmadan bir açıklamasını veya videosunu paylaşsak anında, 'suç ve suçluyu övme' babından dosya hazırlıyorsunuz. Kanunda yeri varsa sorun yok.
Sayın Savcım veya Savcılarım! Devletin en üst kademesinin imzasıyla bugünkü adıyla FETÖ'nün illegal bir yapı olduğu kayıt altına alınmış.
Şimdi soruyorum: Bu yapıya yıllar boyu kamu kaynaklarını aktaranlar, yer, yurt, okul verenler, atamalar yapanlar için örneğin 'görevi kötüye kullanma, suç ve suçluyu bile bile gözyumma' başlığında kanunda bir madde var mı? Daha fazlası olduğunu ben biliyorum. Ya siz? Neden tek bir dosya bile hazırlamıyorsunuz?
Hüseyin Baş: 'Korkum yok!'
"Bir konuşmamda eski Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ'ın görevden alınış ve göreve geri getiriliş süreciyle ilgili bir yorum yapmıştım ve bir kaç soru sormuştum. Bu konuşmalarımı alıp kamu görevlisine hakaret suçundan bana dava açmışlar.
Kamu görevlisine hakaret suçu nedir? Sizi siyasi yasaklı haline getiriyorlar. Şimdi genç yaşta yola çıkmış bu kardeşinize, 'Sen fazla siyaset yaptın, seni siyasetten menedeceğiz' diyorlar.
Onlara 50 sene serbest bize 3 sene yasak! Niye? Biz çünkü doğruyu konuşuyoruz.
Ama benim hiç korkum yok, çünkü ben bu topraklarda Atatürk demeye devam edeceğim, bağımsızlık demeye devam edeceğim, hürriyet demeye devam edeceğim.
Biz Bağımsız Türkiyeliler bu vatana hizmet etmeye devam edeceğiz. Bizi bu tip ayak oyunlarıyla bastıracaklarını sanıyorlar."
Biz de yalnız bırakacak değiliz.
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025