Recep, Şaban, Ramazan derken bayrama da ulaştık. Elhamdülillah?Mübarek gün ve geceleri elimizden geldiği kadar değerlendirmeye çalıştık. Oruçlar tutuldu, namazlar kılındı, hayrı hasenatlar yapıldı, Kuran'la iç içe hâller yaşandı; okundu, anlaşılmaya, yaşanmaya çalışıldı. Sık sık kendimizle muhasebe edebilme imkânlarına kavuştuk. Velhasıl sevabın, rahmetin, bereketin, harmanı olarak tanımlanabilecek günleri geride bıraktık. O kadar güzelliklerin üstüne öyle güzel manzaralar yaşandı ki hafızalardan silinmesi zor belki de imkânsız bir bayram yaşandı. Gönül dostlarımızla birlikte muhterem üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş'la Trabzon Akçaabat'ta yaşadığımız bayramdan bahsediyorum tabii ki? O bayram ki sanki "sevenlerin sıla-i rahmi" hükmünde bir bayram? Dünyanın ve ülkemizin dört bir yanında yaşayan gönül dostlarını bir araya getiren," işte bayram sevinci böyle yaşanır böyle paylaşılır" denircesine, âşıkların maşuklarına kavuşurcasına, meleklerle musafaha yapılırcasına bir bayram?"Bazı şeyler anlatılmaz yaşanır" denircesine bir bayram?Bu kadar güzelliği içinde barındıran, Ramazan Bayramını Rabbim bize de yaşamayı nasip eyledi. O yüzden kendimi bayramı yaşayan bahtiyarlar arasında görmekten duyduğum sevinç ve heyecanı siz değerli dostlarımla paylaşmak istedim. Muhterem üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızı tanıdığımdan bu yana ondaki en büyük ve en belirgin özelliği; savunduğu fikirleri, taşıdığı duyguları, mutlak manada hayatına hâkim kılan bir kişiliğe sahip olduğudur. O, gerek ibadette, gerek siyasette, gerek ticarette; yani hayatın her şubesinde, her anında insanlara model olmayı, çözüm sunmayı kendine şiar edinmiş, bilge bir insan olduğunu her şartta ve zamanda ispat etmiştir. Bundan dolayıdır ki Onunla olmak bize yaşama sevinci vermekte, vatana millete ve dine hizmet noktasında yılmadan yorulmadan koşmamıza sebebiyet vermektedir. Deccaliyet vasıflarının yoğunlukla yaşandığı, insanların ölçüden mahrum kaldığı, ibadetlerin bile manasını kaybetme noktasına geldiği son asırda yaşananlar, gerçekten insanların yaşama sevincini ve heyecanını elinden almış, böylelikle hemen her şey aslından uzaklaşmaya yüz tutmuş, toplumlar sanal ve suni bir hayata doğru sürüklenmektedir...Bunu gerçekten içimizde zaman zaman yaşamaktaydık. Bir araya geldiğimiz dostlarımızla yaptığımız sohbetlerde "nerede eski günler", "nerede eski bayramlar", "nerede de eski dostluklar" diye serzenişlerde bulunmaktaydık. Sadece biz mi? Hayır hayır sizler de öyle hâller yaşamaktasınız içinizde saklasanız bile! İşin manasından ve aslından uzaklaştığını gören bilge insan Prof. Dr. Haydar Baş, toplumsal bir heyecan aşılamak, ayrışan ve sevgiden uzaklaşan toplumumuzu yeniden eski heyecan ve eski manasına döndürebilmek adına, kendi evinde ve kendi mekânında bir bayramlaşma tertip ederek toplumsal barışa katkı sağlamıştır.Yaşanan bu bayramlaşma sırasında yapılan bir konuşmada Sayın Baş bakınız bu bayramlaşmanın çözüm adına hayırlı bir adım olduğunu şöylece izah ediyor:"Şikâyet geliyor bana, 'Hocam eski bayramlar kalmadı' diyorlar. O zaman demek ki Haydar Hoca'lar çok azaldı. Bakın bugün insanlar doldu taştı. Benim sizin dünyanız dolup taşıyor. O bireyin kendisiyle alakalı bir şey. Maalesef bizim Türk insanımızın gönül dünyasını birileri işgal etmiş. Gönül dünyasına girmiş ve maalesef onu misyonundan saptırmış, başıboş ve avare bir hale getirmiş. ?Ne yaptığını bilmeyen insan durumuna düşürmüş. Burada bize ne düşer? Çok ama çok çalışmak ve 'emri bilmaruf nehyi anilmünker' görevimizi yerine getirmek düşer. Çekinmeyeceğiz, arkadaşımızı, kardeşimizi, komşumuzu ve yoldaşımızı 'doğru o değil budur' diye her gün ikaz edeceğiz."Verdiği mesajlarla, taşıdığı manalarla, yaşattığı duygularla bambaşka bir bayram yaşadık sayenizde; iyi ki varsınız değerli üstadımız, muhterem Haydar Hocamız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Kadir Gecesi’ni aramak / 22.03.2025
- Ramazan’ın son günlerini nasıl değerlendirmeliyiz? / 21.03.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Kadir Gecesi’ni aramak / 22.03.2025
- Ramazan’ın son günlerini nasıl değerlendirmeliyiz? / 21.03.2025