Başbakan Erdoğan ve iktidar partisi AKP'nin başörtüsü ve imam-hatip liseleri ile ilgili son tepkileri, geldikleri son durağı işaret ediyor.
Hele hele bu iki konudaki tepkileri ile bölücü DEP milletvekilleri ile Ruhban Okulunun açılması konusundaki gayretlerinin aynı döneme denk gelmesi Başbakan'ın değişim evresi hakkında net bir fotoğraf veriyor.
Önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin başörtüsü yasağını AB hukukuna uygun bulan kararına Başbakan'ın tepkisini hatırlayalım:
"AİHM bu kararı vermiştir. Takdirini kullanmıştır. Bu takdir Türkiye'de yasalar çerçevesinde karşılığını nasıl bulacaksa, bunu tabi en uygun şekilde uygulama alanları bellidir. Uygulama alanında da karşılığını bulur."
Bir sürü laf salatası, kem küm den sonra "Uygulama alanında karşılığını bulur" son cümlesi ile artık başörtüsü yasağının uygulayıcısı olacaklarını itiraf ediyor.
Ama erkekliğe halel getirmemek için ve yandaşı gazetelerin konuyu örtbas edebilmeleri için AB'ye ürkek bir dokundurmada bulunuyor.
Hani haşin bir hocaya ıkıla sıkıla soru sormaya çalışan öğrenci gibi: "Benim kendi kanaatim açısından bunu sorduğumuz zaman ben tabii, AİHM'e Avrupa'nın değişik ülkelerindeki uygulama, acaba verdiğiniz kararı ne derece etkiler, diye sorarım ve bunun cevabını doğrusu almak isterim."
Başbakan'ın kafa karışıklığını yansıtan bu cümlesinin özeti; "Ey Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, madem başörtüsü yasağı hukuka uygun niçin sadece biz uyguluyoruz. Bizi zor durumda bırakmamak için tüm Avrupa ülkelerinde niçin yasaklamıyorsun?"
AKP'li hukukçu Köksal Toptan, "Karara saygı duymak dışında yapacağımız bir şey yok" diyerek noktayı koyuyor.
Merak ediyorum, seçim meydanlarında "Başörtüsü namusumuzdur" diye esip gürleyen "Ben bostan korkuluğu değilim" diyen Meclis Başkanı'nın bu işe tepkisi ne?
AİHM kararı ile AB'nin haçlı ruhu açığa çıktığı için eskisi gibi AB'yi savunmalarının zorlaşacağını gören Başbakan bu tartışmaların önünü bakın nasıl kesmeye çalışıyor: "Kimisi AB bu diyor. Hayır değil. AB ve AİHM farklı kuruluşlar. Bunları birbirine karıştırmayalım."
Sen elalemi kör ve sersem mi sanıyorsun? dedirtecek cinsten bir çarpıtma bu.
Madem AB, AİHM'den farklı neden ikide bir AB, "Kıbrıs Rumları ve PKK konusunda AİHM kararlarına uyun" diye baskı uygulUyor. Ve siz şakır şakır bunu uyguluyorsunuz. Madem AB, AİHM'den farklı neden AB komiserleri, AB liderleri ve AB Parlamentosu her fırsatta Hıristiyanlığın, azınlıkların ve bölücülüğün önünü açmanız için bastırıyor ama bir kere olsun başörtüsü yasağını kaldırın demiyor?
Ve siz neden AB'ye uyum paketleri ile kiliselerin, misyonerlerin, bölücülerin önünü açacak yasal, anayasal değişiklikleri şakır şakır yerine getirirken iş asıl milleti ilgilendiren konulara gelince "Bedel ödemeyeceğiz" diyerek havlu atıyorsunuz?
Sorular soru içinde..
Hele hele bu iki konudaki tepkileri ile bölücü DEP milletvekilleri ile Ruhban Okulunun açılması konusundaki gayretlerinin aynı döneme denk gelmesi Başbakan'ın değişim evresi hakkında net bir fotoğraf veriyor.
Önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin başörtüsü yasağını AB hukukuna uygun bulan kararına Başbakan'ın tepkisini hatırlayalım:
"AİHM bu kararı vermiştir. Takdirini kullanmıştır. Bu takdir Türkiye'de yasalar çerçevesinde karşılığını nasıl bulacaksa, bunu tabi en uygun şekilde uygulama alanları bellidir. Uygulama alanında da karşılığını bulur."
Bir sürü laf salatası, kem küm den sonra "Uygulama alanında karşılığını bulur" son cümlesi ile artık başörtüsü yasağının uygulayıcısı olacaklarını itiraf ediyor.
Ama erkekliğe halel getirmemek için ve yandaşı gazetelerin konuyu örtbas edebilmeleri için AB'ye ürkek bir dokundurmada bulunuyor.
Hani haşin bir hocaya ıkıla sıkıla soru sormaya çalışan öğrenci gibi: "Benim kendi kanaatim açısından bunu sorduğumuz zaman ben tabii, AİHM'e Avrupa'nın değişik ülkelerindeki uygulama, acaba verdiğiniz kararı ne derece etkiler, diye sorarım ve bunun cevabını doğrusu almak isterim."
Başbakan'ın kafa karışıklığını yansıtan bu cümlesinin özeti; "Ey Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, madem başörtüsü yasağı hukuka uygun niçin sadece biz uyguluyoruz. Bizi zor durumda bırakmamak için tüm Avrupa ülkelerinde niçin yasaklamıyorsun?"
AKP'li hukukçu Köksal Toptan, "Karara saygı duymak dışında yapacağımız bir şey yok" diyerek noktayı koyuyor.
Merak ediyorum, seçim meydanlarında "Başörtüsü namusumuzdur" diye esip gürleyen "Ben bostan korkuluğu değilim" diyen Meclis Başkanı'nın bu işe tepkisi ne?
AİHM kararı ile AB'nin haçlı ruhu açığa çıktığı için eskisi gibi AB'yi savunmalarının zorlaşacağını gören Başbakan bu tartışmaların önünü bakın nasıl kesmeye çalışıyor: "Kimisi AB bu diyor. Hayır değil. AB ve AİHM farklı kuruluşlar. Bunları birbirine karıştırmayalım."
Sen elalemi kör ve sersem mi sanıyorsun? dedirtecek cinsten bir çarpıtma bu.
Madem AB, AİHM'den farklı neden ikide bir AB, "Kıbrıs Rumları ve PKK konusunda AİHM kararlarına uyun" diye baskı uygulUyor. Ve siz şakır şakır bunu uyguluyorsunuz. Madem AB, AİHM'den farklı neden AB komiserleri, AB liderleri ve AB Parlamentosu her fırsatta Hıristiyanlığın, azınlıkların ve bölücülüğün önünü açmanız için bastırıyor ama bir kere olsun başörtüsü yasağını kaldırın demiyor?
Ve siz neden AB'ye uyum paketleri ile kiliselerin, misyonerlerin, bölücülerin önünü açacak yasal, anayasal değişiklikleri şakır şakır yerine getirirken iş asıl milleti ilgilendiren konulara gelince "Bedel ödemeyeceğiz" diyerek havlu atıyorsunuz?
Sorular soru içinde..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014



















































































