Başbakan Türk insanına güvenmiyor

Dün akşam bir televizyon programında konuşan sayın Başbakan bir soruya verdiği cevapta  "Yabancıların Türk televizyonlarını almaları hayırlı olacak. Türk televizyon sahipleri ile anlaşılmaz Yabancılarla daha iyi anlaşılır. Türklerle anlaşamıyoruz," dedi. Bu sözden çıkan sonuç ; yabancılar güvenilir, Türkler güvenilmez. Bu sözden de başka bir sonuç çıkmaz. Başbakan şöyle devam etti. "Bazı Televizyonlar bazı olayların üstüne çok gidiyor"dedi.  Sayın Başbakan sizlerin bütün senaryolarınızı harfiyen uygulayan basına laf söyletmiyorsunuz. Ama izlediğiniz yanlış politikalardan dolayı, yaptığınız yanlışları ortaya çıkaran televizyonları eleştiri yağmuruna tutuyorsunuz. Yani bana tabi olan iyi , yanlışlarıma ortak olanlar iyi. Beni eleştiren, benim yanlışlarıma ortak olmayanlar kötü, mantığını ortaya seriyorsunuz. Ülkemizin düşmüş olduğu durum sizin söylediğiniz gibi güllük gülistanlık değil. İzlenen politikaların doğurduğu sonuçla Ülkemiz elden gidiyor. Bunları  Türk halkına anlatan, Türk milleti aydınlatan televizyonları yerden yere vurmanız bence hatadır. Bu ülkedeki bütün insanları kucaklıyorum,dediniz. Bu biraz çelişki olmuyor mu? Bence ülkedeki bütün insanları kucaklamadığınız bu açıklamalardan yola çıktığımızda, ortaya çıkmaktadır. Yabancılar la daha iyi anlaştığınızı biz çok iyi biliyoruz. Politikalarınızı AB,ABD ve IMF üçgenin belirlediğini sağır sultan biliyor. Hal böyle olunca Türk insanına güvenmenizde beklenemez. Hataları insan önce kendisinde aramalıdır. İzlediğiniz politikalar ülkeyi uçurumun eşiğine getirmiştir. Bu ülke insanına güvenen, bu ülke insanına sahip çıkan, yarınları gören kişiler tabiki ülkenin bu hale düşürülmesine gönlü elvermemektedir, elvermeyecektir de. Bayrağımıza basılmasına, bayrağımızın yakılmasına, milli değerlerimizin yabancılara peşkeş çekilmesine, AB çiftçisine hizmet edilmesine... tabiki duyarlı olanların olduğunu da unutmamanızı , altını çizerek belirtirim. Sizlerin yerden yere vurduğunuz basın kuruluşlarının gerçek habercilik yaptığını sizler bizden  çok iyi biliyorsunuz. Diğerleri sizlere çanak tutmaktan başka, yanlış politikalarınıza ortak olmaktan başka bir şey yapmıyor. Ama size tavsiyem "domuzdan post, gavurdan da dost olmaz " sözünü unutmamanızı tavsiye ediyorum.Çiftçinin yaklaşımı ideolojiktirTürkiye'nin her yerini gezdim. Çiftçilerimizle köylerde bir araya geldim.  Bir çok çiftçimiz oyumu AKP'ye verdim. Gelin görün ki bize hiç sahip çıkmadı, demektedirler. Hangi şehrimize giderseniz gidin çiftçimizin durumu içler acısı, perişan durumdadır. Sayın Başbakan çiftçilerin Türkiye'nin her yerinde kazan kaldırmalarını şöyle değerlendirdi. "Çiftçinin yaklaşımı ideolojiktir" dedi. Sayın başbakan sizleri o çiftçiler iktidara getirmedi mi? O zaman ideolojik davranmadılar da şimdi  mi ideolojik davranıyorlar? Bizim çiftçimize hizmet etmediniz. İktidarın hizmeti hep AB ve ABD çiftçisine oldu. Çiftçimizin malı para etmiyor, borçlarını ödeyemiyor, akşam evine ekmek götüremiyor,sefil bir durumdadır. Hal böyle iken , aç adam ne yapacak? İşte ülkemizin her tarafında çiftçilerimizin yaptığını yapacak. Sayın Başbakan ,  İsterseniz şöyle düzeltelim, çiftçinin durumu perişan olduğundan dolayı sokağa dökülüyor, mallarını döküyor, diyelim.Başbakan'ın söylediği sözden şu çıkıyor. Türkiye'nin her yerinde çiftçilerimiz rol yapıyor. Bazı gruplar tarafından organize ediliyor. Hadi diyelim, öyle bir şey olduğu kanısında değilim de,  2-3 il böyle , ama olay 2-3 ilde bitmiyor. Türkiye'nin her yerindeki çiftçimiz aynı ,kazan kaldırmış durumda. Bu duruma ne diyeceksiniz? Yazılmış senaryoları kimin uyguladığını halkımız çok iyi bilmektedir. Bizim çiftçimiz çok temizdir, dürüsttür. Kesinlikle böyle ucuz numaralara başvurmaz. Böyle ucuz numaralara kimin başvuracağını da halkımız çok iyi bilmektedir.