Baş üstüne, göz üstüne gelen hey!

Seni baş üstüne buyur ederek ancak ve ancak başımızı yüceltmiş oluruz, seni göz üstüne buyur ederek sadece ve sadece gözümüze değer katmış oluruz çünkü sen hem izzetin, hem şerefin hem de tüm güzelliklerin kaynağından armağansın bize.Başımızın ve gözümüzün üstüne geldin.Sen hangi mevsimde gelirsen mutlaka o mevsime güzellikler ve de özellikler katarsın.Sen hangi ayda gelirsen kesinlikle o ay tarifsiz güzelliklerle ve özelliklerle donanır.Kış, bütün şiddetine rağmen, donduruculuğuna rağmen seninle ızınır, seninle güzelleşir.Yaz, bütün hararetine rağmen seninle serinler, senin teşrifinle mümünlere serin ve selamet olur.Baş üstüne, göz üstüne gelen hey!Seni ve sende inzal olmaya başlayan kelamullahı baş tacı edenlerin başka taçlara ne ihtiyaçları olur ki?Seni ve sende inzal olmaya başlayan vahyi ilahiyi baş tacı etmeyenlerin hangi tacından söz edilebilir ki?Baş üstüne ve göz üstüne gelen hey!Buyrukların da başımızn üstüne, fermanların da gözümüzün üstüne.İmsakla beraber yemeden içmeden el etek çekilecek mi diyorsun?Hay hay, başımızın üstüne.Güneş batana kadar yemeğe içmeye el uzatılmayacak mı diyorsun?Elbette gözümüzün üstüne.Baş üstüne göz üstüne gelen hey!On bir ayın sultanına merhaba!Merhaba, ferman üstüne ferman yayınlayan ve fermanlarında zerre kadar taviz tanımayan eşsiz sultana merhaba!Merhaba, yaklaşık iki milyar müslümanı gecenin bir vaktinde içtimaya tabi tutan, dimdik kıyama kaldıran mütebessim sultana merhaba!Biraz daha erkenden, sevgili anacığım gitmeden gelseydin olmaz mıydı?