Baş üstüne göz üstüne gelen ey!

Hoş gelmiş, sefalar getirmiş.Baş üstüne göz üstüne gelmiş.Hayatımıza güzellik katacak ne varsa, günlük yaşantımızı derleyip düzenleyecek, her anımızı daha kıymetli kılacak ne varsa hepsini yanına alıp da gelmiş.Gecemizi gündüzümüzü, yurdumuzu yuvamızı, evimizi barkımızı, gözümüzü gönlümüzü aydınlatacak nice nurlu kandillerle gelmiş.Hoş gelmiş sefalar getirmiş, baş üstüne göz üstüne gelmiş.Azgın nefsimizi hizaya sokacak fermanlarla gelmiş, nice dertlerimize şifa sağlayacak dermanlarla gelmiş.Elbette ve kesinlikle fermanların da dermanların da başımız ve gözümüzün üstüne.Hem bu dünyamız için hem de öte dünyamız için sayısız ve sınırsız kazançlar sağlayacak düzenlemelerle, emirler ve yasaklarla gelmiş.Hem bu dünyamız için hem de ahretimiz için önümüzde yol gösterici olacak, ışık kaynağı olacak nice müjdelerle gelmiş.Baş üstüne ve göz üstüne gelen ey kutlu misafir sen hoş geldin sefalar getirdin.İki ağır emanetten biri olan Kitabullah sende inzal olmuş, iki ağır emanetten ikincisi olan Ehl-i Beyt sana sevdalanmış.Gelişine sevinmek, teşrifinle şereflenmek ne güzel.Beraberinde getirdiğin fermanlarına harfiyen uymak boynumuzun borcudur, beraberinde getirdiğin dermanlarını harfiyen uygulamak, yaralarımıza çalmak elbette şifa kaynağımızdır.İhtiyar dünyanın yorgun misafirleri, hasta düşmüş, yara-bere içinde debelenen misafirleri olarak senin diriltici fermanlarınla, şifa sunacak dermanlarınla teşrifine ne kadar da hasret kalmıştık.Tam tekmil tüm aile fertlerini kıyama kaldırdığın sahur vakitleri, seher vakitleri dertlerimize derman olsun inşallah.Tam tekmil tüm aile fertlerini sofralarda topladığın o eşsiz iftar vakitleri, duaların makbul olduğu o kutlu vakitler yaralarımıza merhem olsun inşallah.Baş üstüne göz üstüne gelen ey kutlu misafir merhaba!Hoş geldin sefalar getirdin.