"Cuşa gelir dağ ile taş / Feryat eder vakt-i seher". Coşkun ırmalar gibi akılır / Güzeli her hatırlatana hayran olup bakılır. Herşeye hayret etmek gerekir de biz öylesine alışmışız ki... Güneş her sabah doğar "ya doğmazsa" diye düşündüğünüz oldu mu hiç. Her birimiz için ayrı ayrı anlamlar ifade eder güneşin doğuşu. Bazıları için çalışma ve ibadetle geçecek bir günün başlangıcıdır. Çünkü bazı insanlar kendilerini Rabb'lerinden ayrı düşünmezler. Nimetlere şükredebilmek, sıkıntılara sabredebilmek için ibadetlerle O Güzel'i hatırlamak ve gönülden bağlanmak gerektiğini düşünürler. Onlar bu niyette oldukları için her gün halden hale girerler, bir önceki hal bir sonraki hal için gereklidir. Hallerinden şikayet etmezler çünkü Rabb'leri onları görüp bilmektedir, farkındadırlar, kötü niyetli olabilecek insanlara bile merhametle bakarlar çünkü asıl acınması gereken, kendi kötü halini farkedemeyip düzeltmeyendir, onlara yardım etmek gerekir kınamak değil. Seyr halinde olanlar gerçekten alemi seyrederler; "Göz kulak oldu her yer / Her ne ki var olundu / Girdim anın zikrine / Azalarım dil oldu." Aşk ateşi gönül gözünü açar bir yolculuk başlar ki sormayın... Kainatın manadan ibaret okunması gereken muazzam ve muhteşem bir kitap olduğunu bilebilmek için de çok kitap okumaya gerek var mı? Sesler, yüzler, ses veremeyenler, yüzleri olmayanlar, kendi yüce manasının farkında olmayanlar, kendi değerini farkedip kendi bilinmezinde seyre dalanlar, aslında içene hizmet eden çay fincanları, arasıra bir ruhu olup olmadığından şüphe ettiğimiz duvarlar... Hepsi ve daha sayamadıklarımız can gözü ile seyredilir. Yazı yazdığımız kalemin bir değeri vardır, çünkü o Levh-i Mahfuz'u yazan Kalem'in bir benzeridir. Kur'an-ı Kerim'in bir suresine isim olmuş bir nesnedir, gerçek "Kalem"den belli belirsiz izler taşır. Bu yolda seyredenler, Allah'ı (cc) zikrettiklerinde Allah'ı (cc) zikrettiklerinde Allah da onları zikrettiği için ayrı bir değer taşırlar. Çünkü zikredenlerin kalbleri bir hadis-i şerif'te geçen ifade ile "dirilir". İnsanlara sevgi ve merhamet ile bakılır, sadece insanlar değil mahlukat gönülde değerini kazanır. Kalb dirildiği zaman insan kendinde kibirlenecek bir şey bulamaz çünkü o ancak bir aracıdır, sahip değildir, kendini beğenmeğe fırsat bulamaz çünkü hatalarıyla meşguldür, insanları gıybet etmeye yanaşmaz, çünkü aynı hatalara bir gün kendisinin de düşebileceğini bilir, kötü niyet taşımaz çünkü onun gönlünden "Hak" seyredilir. Duamız Hakk'ı Hakk olarak görüp ona uyabilmek ve batılı batıl olarak görüp ondan sakınabilmek. Kolay gelsin!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022