Başbakan Bülent Ecevit, önceki akşam TRT 2 kanalında yayınlanan bir programda, piyasalardaki sorunun nasıl aşılacağı sorusuna cevaben, "bunun çok ilginç bir durum olduğunu, aslında işlerin yolunda gittiğini, söz verdikleri herşeyi yerine getirdiklerini" söyledi. Ecevit, böylece IMF'nin dediklerini yerine getirmekle, piyasa dinamikleri arasında önemli ölçüde açı farkı olduğunu itiraf etti.
Olmadık söylentiler yayılıyor
"Telekom krizi yaşandı, geride kaldı. Gelişen olaylar sonucu Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz istifa etti. Bu istifadan sonra işler biraz durulur gibi oldu" şeklindeki sözler üzerine ise Ecevit, şunları kaydetti: "Bugün (Bazı olumlu gelişmeler var. Önümüzdeki aylar yapacağımız çok iş var. Tarım kesimi uzun yıllardır ihmal edilmişti. Bu yaz bütün enerjimizi olabildiğince tarım sektörünün kalkınmasına, sağlıklı bir düzene kavuşmasına vermek istiyoruz. Türkiye'de demokrasi var, bir de üç partili koalisyon hükümeti var. Hem demokrasi olunca, hem koalisyon olunca herşey bol bol tartışılır. Önemli olan, bizde de bu oluyor. Her demokratik ülkede doğal karşılanması gerekiyor. Fakat nedense Türkiye'de bu doğal karşılanmıyor. İlle tek ses çıksın isteniyor. Eninde sonunda tek ses çıkıyor ama tartışmalardan sonra mutlaka bir uzlaşıya varıyoruz. Buna da kamuoyunun alışması çok faydalı oluyor düşüncesindeyim."
Bir şikayetim var
Başbakan olarak bir şikayeti olduğunu söyleyen Ecevit, "Hükümette ne konuşulsa bu dışarı yansıyor. Oysa hükümette, Bakanlar Kurulu toplantılarında sayın bakanların herşeyi enine boyuna tartışabilmeleri gerekir" sdedi. "Toplantıdaki tartışmalar doğru yansıyor mu?"sorusuna ise Ecevit, "Doğru yansısa bile, çoğu zaman yanlış da yansıyor. Ama yayılmak üzere söylenmiş sözler değil bazıları. Bir arayış sürecindeyiz. Hemen her toplantımızın başında rica ediyorum. Tabi bunun kusurunu da tamamen sayın bakanlara bağlamak doğru olmayabilir. Gazeteci olduğum için bilirim. Gazeteci politikacıyı konuşturmanın yollarını, sırlarını bilir. Olmadık birşey ortaya atar. (Bugün bakanlar Kurulu'nda şöyle bir şey konuşulmuş öyle değil mi?) diye. (Yok ne münasebet) diye başladı mı politikacı artık sonu gelir."
Bakanlar Kurulu'nda konuşulanları fakslayan bakanlar var
"Bakanlar Kurulu'nda ne söylendiğini bir saat sonra yazılı olarak gazetelere fakslayan bakanlar var" sözleri üzerine Ecevit, "Gazetecilik kurallarını çiğnesem sizden rica etmek isterdim" dedi. Ecevit, "bu hükümet kurulduğunda bütün Bakanlar Kurulu konuşmalarının tutanaklarının basıldığını, kendisinin buna karşı çıktığını" anlattı. Ecevit, "Bu tartışmalar bir arayış sürecidir. Ama bu çok üzücü bir olay. Yazılı olarak konuşmaların fakslanması beni çok üzdü. Kamuoyu çok duyarlı. Bakanlar Kurulu üyeleri olarak konuşmalarımızda çok dikkatli olmak gerekiyor" diye konuştu.
Bakanlar Kurulu'ndaki konuşmaların dışarı sızmasını önlemeleri halinde, hükümet içindeki tartışmaların piyasalardaki yansımalarının önüne geçilebileceğini söyleyen Ecevit, "Nasıl önlem alacaksınız" sorusuna da şu karşılığı verdi: "Önlem almak kolay değil!"
Seçim olur mu?
"Seçim kanunu tamamlanmadan yeni bir seçim dönemine girilebilir mi?" sorusuna Ecevit, "O geciktirilmeden yapılabilir. Ben öncelikleri belirtiyorum" cevabını verdi.Seçimle ilgili bir soruya Ecevit, "İstense de kolay kolay yapılamaz, hangi partilerle yapacaksınız" dedi. Ecevit, "Ne zaman bir seçim bekliyorsunuz" sorusuna şu karşılığı verdi: "O kadar çok amaca birden yönelmiş bir hükümetiz. Yapısal nitelikte, düzen değişikliği niteliğinde, hatta belki devrim niteliğinde birtakım yasal çalışmalar yapıyoruz ve daha da yapmamız gerekenler var" dedi.
Kıbrıs'ta şimdilik baskı yok
Kıbrıs konusunda, bazı dış siyasi konularda Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle üzerinizde bir baskı var mı?" şeklindeki soruya ise Ecevit, şu cevabı verdi: "Kıbrıs konusunda bu kaygıyı ben de içimde duyuyordum. Biz mali desteğe ihtiyaç duyan bir durumdayız. Bu siyasal amaçlarla istismar edilebilir, bazı dayatmalara yol açılır mı? Bu kaygıyı insan duyuyor ama şu ana kadar böyle bir eğilim kesinlikle görmedim. Dışarıdan yardıma ihtiyaç duyduğumuz bir aşamada bizim hangi konularda, dış konularda duyarlı olduğumuzu AB biliyor, ABD biliyor. AB'ye adaylık aşamasına geldiğimizde AB temsilcileriyle aramızda çok ciddi bir tartışma oldu. Bizim bazı dış konularda, ulusal konularda ne kadar kararlı olduğumuzu gördüler ve hatta gece yarısı özel uçakla Ankara'ya gelip 'merak etmeyin bu konularda sizi tedirgin etmeyeceğiz' anlamına gelen sözler verdiler. Hep bu kaygıyı insan duyar. Ama bizim kararlılığımız belki bilindiği için, Türkiye'nin önemi bilindiği için bu konuda bize şimdiye kadar herhangi bir dayatma gelmedi. En küçük bir belirti bile olmadı."
Olmadık söylentiler yayılıyor
"Telekom krizi yaşandı, geride kaldı. Gelişen olaylar sonucu Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz istifa etti. Bu istifadan sonra işler biraz durulur gibi oldu" şeklindeki sözler üzerine ise Ecevit, şunları kaydetti: "Bugün (Bazı olumlu gelişmeler var. Önümüzdeki aylar yapacağımız çok iş var. Tarım kesimi uzun yıllardır ihmal edilmişti. Bu yaz bütün enerjimizi olabildiğince tarım sektörünün kalkınmasına, sağlıklı bir düzene kavuşmasına vermek istiyoruz. Türkiye'de demokrasi var, bir de üç partili koalisyon hükümeti var. Hem demokrasi olunca, hem koalisyon olunca herşey bol bol tartışılır. Önemli olan, bizde de bu oluyor. Her demokratik ülkede doğal karşılanması gerekiyor. Fakat nedense Türkiye'de bu doğal karşılanmıyor. İlle tek ses çıksın isteniyor. Eninde sonunda tek ses çıkıyor ama tartışmalardan sonra mutlaka bir uzlaşıya varıyoruz. Buna da kamuoyunun alışması çok faydalı oluyor düşüncesindeyim."
Bir şikayetim var
Başbakan olarak bir şikayeti olduğunu söyleyen Ecevit, "Hükümette ne konuşulsa bu dışarı yansıyor. Oysa hükümette, Bakanlar Kurulu toplantılarında sayın bakanların herşeyi enine boyuna tartışabilmeleri gerekir" sdedi. "Toplantıdaki tartışmalar doğru yansıyor mu?"sorusuna ise Ecevit, "Doğru yansısa bile, çoğu zaman yanlış da yansıyor. Ama yayılmak üzere söylenmiş sözler değil bazıları. Bir arayış sürecindeyiz. Hemen her toplantımızın başında rica ediyorum. Tabi bunun kusurunu da tamamen sayın bakanlara bağlamak doğru olmayabilir. Gazeteci olduğum için bilirim. Gazeteci politikacıyı konuşturmanın yollarını, sırlarını bilir. Olmadık birşey ortaya atar. (Bugün bakanlar Kurulu'nda şöyle bir şey konuşulmuş öyle değil mi?) diye. (Yok ne münasebet) diye başladı mı politikacı artık sonu gelir."
Bakanlar Kurulu'nda konuşulanları fakslayan bakanlar var
"Bakanlar Kurulu'nda ne söylendiğini bir saat sonra yazılı olarak gazetelere fakslayan bakanlar var" sözleri üzerine Ecevit, "Gazetecilik kurallarını çiğnesem sizden rica etmek isterdim" dedi. Ecevit, "bu hükümet kurulduğunda bütün Bakanlar Kurulu konuşmalarının tutanaklarının basıldığını, kendisinin buna karşı çıktığını" anlattı. Ecevit, "Bu tartışmalar bir arayış sürecidir. Ama bu çok üzücü bir olay. Yazılı olarak konuşmaların fakslanması beni çok üzdü. Kamuoyu çok duyarlı. Bakanlar Kurulu üyeleri olarak konuşmalarımızda çok dikkatli olmak gerekiyor" diye konuştu.
Bakanlar Kurulu'ndaki konuşmaların dışarı sızmasını önlemeleri halinde, hükümet içindeki tartışmaların piyasalardaki yansımalarının önüne geçilebileceğini söyleyen Ecevit, "Nasıl önlem alacaksınız" sorusuna da şu karşılığı verdi: "Önlem almak kolay değil!"
Seçim olur mu?
"Seçim kanunu tamamlanmadan yeni bir seçim dönemine girilebilir mi?" sorusuna Ecevit, "O geciktirilmeden yapılabilir. Ben öncelikleri belirtiyorum" cevabını verdi.Seçimle ilgili bir soruya Ecevit, "İstense de kolay kolay yapılamaz, hangi partilerle yapacaksınız" dedi. Ecevit, "Ne zaman bir seçim bekliyorsunuz" sorusuna şu karşılığı verdi: "O kadar çok amaca birden yönelmiş bir hükümetiz. Yapısal nitelikte, düzen değişikliği niteliğinde, hatta belki devrim niteliğinde birtakım yasal çalışmalar yapıyoruz ve daha da yapmamız gerekenler var" dedi.
Kıbrıs'ta şimdilik baskı yok
Kıbrıs konusunda, bazı dış siyasi konularda Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle üzerinizde bir baskı var mı?" şeklindeki soruya ise Ecevit, şu cevabı verdi: "Kıbrıs konusunda bu kaygıyı ben de içimde duyuyordum. Biz mali desteğe ihtiyaç duyan bir durumdayız. Bu siyasal amaçlarla istismar edilebilir, bazı dayatmalara yol açılır mı? Bu kaygıyı insan duyuyor ama şu ana kadar böyle bir eğilim kesinlikle görmedim. Dışarıdan yardıma ihtiyaç duyduğumuz bir aşamada bizim hangi konularda, dış konularda duyarlı olduğumuzu AB biliyor, ABD biliyor. AB'ye adaylık aşamasına geldiğimizde AB temsilcileriyle aramızda çok ciddi bir tartışma oldu. Bizim bazı dış konularda, ulusal konularda ne kadar kararlı olduğumuzu gördüler ve hatta gece yarısı özel uçakla Ankara'ya gelip 'merak etmeyin bu konularda sizi tedirgin etmeyeceğiz' anlamına gelen sözler verdiler. Hep bu kaygıyı insan duyar. Ama bizim kararlılığımız belki bilindiği için, Türkiye'nin önemi bilindiği için bu konuda bize şimdiye kadar herhangi bir dayatma gelmedi. En küçük bir belirti bile olmadı."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.