logo
11 HAZİRAN 2024

Bağdat ve Kudüs'ün düşündürdükleri

21.08.2003 00:00:00
Hiç kimse kusurunu, günahını ve suçunu bir başkasına atmasın. Hele "batı" bunu kesinlikle yapmasın.

Bağdat ve Kudüs; yanlış hesapların, kötü niyetlerin, hak ve hukuk tanımaz düşünce ve eylemlerin şimdilik uğradığı iki talihsiz duraktır. Tarihte niceleri vardı.

Kim bilir daha niceleri olacak...

Ama hiçbiri Bağdat gibi Kudüs gibi bütün insanlığın gözleri önünde göstere göstere sahnelenmedi. Ve hiçbirisi modern çağdaş demokratik batının böylesine teşvikiyle, desteğiyle ve topyekün ittifakıyla olmadı.

Demokrasi dendi, insan hakları dendi, NATO dendi, Birleşmiş Milletler ve daha nice kurumlar ve kuruluşlar dendi... Yardımlaşmalar dayanışmalar, barışlar, hoşgörüler, diyaloglar dendi... Spor dendi, moda dendi... Akıl dendi, bilim dendi, teknoloji dendi.

Ve batı; insanlığın akıllısı, efendisi, namuslusu, doğrusu ilan edildi. Batılı gibi düşünmek, inanmak, yaşamak, insanlığın vazgeçilmez, değişmez, aksi düşünülmez ve alternatifi olmayan bir hayat tarzı olarak söylendi yazıldı, okutuldu, gösterildi ve binbir çeşit yollarla empoze edildi, dayatıldı.

Ve "dünya" dünya olmaktan çıkmaya süratle "batılılaşmaya" başladı. Batı bu teslimiyetin ve yönelişin kendisine verdiği güven ve cesaretle dünyanın diğer yakasında gezip tozmaya, oynayıp eğelenmeye ve alışveriş yapmaya başladı.

Artık batı; müziğiyle, sporuyla, sanatıyla, modasıyla, kültürüyle, inancıyla dünyayı iyiden iyiye işgale ve istilaya başlamıştı bile.

Şimdi onları yönetmesi ve ellerinden alması gerekiyor.

Bunun içinde askeri ve siyasi işgallerin olması lazımdı. O da oldu. Bütün bunlar planlandığı şekliyle olurken, eşyanın tabiatı gereği bir takım engeller itirazlar, nefsi müdafaalar, başkaldırılar da olabileceği ihtimali hiç bir zaman gözardı edilmedi.

Bunun içinde adı geçen faaliyetler yapılırken bütün bunların gerekçeleri, bahaneleri, yani, kılıfları da birlikte hatta bir kaç adım önde sergileniyordu.

Neler vardı, gerekçelerde ve hangi kılıflarla olaylar örtbas ediliyordu; bazılarını hatırlayalım.

Mesela; bir zamanlar deniyordu ki, Afrika ve Asya toplulukları geri kalmış topluluklardır. Bunların kalkınması lazım. Yine bunlar cahil toplumlardır eğitim ve sağlık hizmetlerinin verilmesi lazım. İşe böyle başladılar. İnsan gücünü, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını kullanmak için de iç kavgaları üreterek toplumları bölerek, parçalayarak güçsüz ve zayıf bıraktılar.

Böylece batı, efendiliği resmen ve fiilen ele geçirmişti. Ama henüz halledemediği veya sıralamada geriye bıraktığı Türkiye vardı. Onu hep anlaşmalarla sözleşmelerle, vaatlerle oyalıyor ve iki yakasının bir araya gelmemesi için çok sinsice hareket ediyordu.

Cephede başarılı olamayacağını çok iyi bilen batı, kaleyi içten yıkmak için batılılaşmayı bir din gibi, hayatın kendisi imiş gibi siyasilerin, bürokratların, teknokratların, aydınların, patronların kafasına adeta çivi ile yazıyor ve onları hep işin başında tutuyordu.

Türkiye'de çok yönlü kullandığı piyonlarla bir taraftan devlet düşmanlığı, bir taraftan vatan düşmanlığı, bir taraftan din düşmanlığı, bir taraftan millet düşmanlığı yaparak neticeye gitmek istedi. Ancak bu denemelerde büyük zararlar vermesine rağmen istediği neticeye ulaşamadı.

Batı, bütün bunları uygularken kendi içinde sosyal ekonomik problemler yaşamaya başladı. Tamamıyla sömürgeci bir mantıkla kurulu düzen, durağan bir döneme girmeye başlayınca neticeye daha kestirme bir yolla gitmenin yollarını aradı. İşte bunun için Türkiye ve İslam üzerindeki hesapları hızlandırmaya başladı.

İslam dinini; fundamentalist, köktendinci, şiddet ve terör gibi tariflerle hedef göstermeye başladı. Afganistan ve Irak işgalleri bunun için yapıldı. Başta, ABD olmak üzere batı dünyası, kendisinin doğurup, besleyip büyüttüğü "terör" belasını bahane ederek saldırmaya işgal etmeye devam ediyor.

Terör artık bugün batı dünyasının hem en büyük silahıdır ve hem de tek can simididir.

Batı, geldiği bu noktada terörü beslemekten ve onu kullanmaktan başka çaresi yoktur. Batı, dünyayı terörle ele geçirmeye çalışıyor. Onun için batı gerekirse Bağdat'ı, Kudüs'ü değil, İkiz Kuleler'de olduğu gibi New York'u, Paris'i, Londra'yı da vurur.

Ve gelir faturasını da sana ödetir. O halde sıranın İstanbul'a gelmemesi için ne yapmalı?

Çünkü birilerine göre Napolyon'un ve Deli Petro'nun "İstanbul'a hakim olan dünyaya da hakim olur" dediğini hiç kimse gözardı edemeyeceğine göre, Bağdat'la İstanbul arasında hangi duraklar var acaba? Onu az çok tahmin ederiz, ama, İstanbul adı çok eskilerden beri dillerden düşmüyor.
 
Ali Gedik / diğer yazıları
Yerli de değil, milli de!
İthal ettiği paslanmazı inceltiyor!
Denemekte fayda var
YKS'nin en ilginç sorusu
BMGK'dan bir ilk
Gazze için ateşkes kararı
Ünlü müteahhitten çarpıcı açıklamalar...
'İnşatta maliyet işini ben de anlamıyorum'
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
Patır patır dökülecekler
Onaracak usta yetişmiyor
İsrail sözcüsü gibi!
'Ateşkes istiyorsanız Hamas'a baskı yapın'
Hafta boyunca yanacağız
Bazı illerde 40 dereceyi geçecek
İsrail vatandaşları giremez!
Gazze vahşetine dikkat çekici tepki
Ne görüştüler?
Beştepe'de Erdoğan - Aliyev buluşması
Sinan Ateş gündemli çarpıcı görüşme trafiği
Önce Özel, sonra Erdoğan
Güler'den Suriye mesajı
'Terör koridoruna müsaade etmeyeceğiz'
Son 24 saatte 5 katliam daha
Gazze'de can kaybı 37 bin 124'e çıktı
BM, yüzer iskeleden Gazze'ye yardımları askıya aldı
Gerekçe: Güvenlik endişesi
TÜİK işsiz oranını düşürdü
Resmi işsiz sayısı 3 milyon
Yerli de değil, milli de!
İthal ettiği paslanmazı inceltiyor!
Denemekte fayda var
YKS'nin en ilginç sorusu
BMGK'dan bir ilk
Gazze için ateşkes kararı
Ünlü müteahhitten çarpıcı açıklamalar...
'İnşatta maliyet işini ben de anlamıyorum'
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
Patır patır dökülecekler
Onaracak usta yetişmiyor
İsrail sözcüsü gibi!
'Ateşkes istiyorsanız Hamas'a baskı yapın'
Hafta boyunca yanacağız
Bazı illerde 40 dereceyi geçecek
İsrail vatandaşları giremez!
Gazze vahşetine dikkat çekici tepki
Ne görüştüler?
Beştepe'de Erdoğan - Aliyev buluşması
Sinan Ateş gündemli çarpıcı görüşme trafiği
Önce Özel, sonra Erdoğan
Güler'den Suriye mesajı
'Terör koridoruna müsaade etmeyeceğiz'
Son 24 saatte 5 katliam daha
Gazze'de can kaybı 37 bin 124'e çıktı
BM, yüzer iskeleden Gazze'ye yardımları askıya aldı
Gerekçe: Güvenlik endişesi
TÜİK işsiz oranını düşürdü
Resmi işsiz sayısı 3 milyon
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.