Başbakan Yardımcısı Babacan, önceki gün Forum İstanbul 2010'da yaptığı konuşmada gelişmiş ülkelerin borç içinde yüzdüğünü ifade etti ancak 400 milyar doları ulaşan Türkiye'nin 'kamu borç stoğu'na değinmedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünya ekonomisinin içinde riskler barındıran bir toparlanma sürecine girdiğini belirterek, ülkelerin çıkış stratejisi ortaya koyma çabası içinde olduğunu söylediAli Babacan, 'Küresel kriz, yeniden yapılanma, ulusal dönüşüm' temasıyla düzenlenen Forum İstanbul 2010'un açılışında yaptığı konuşmada, İspanya, Portekiz ve İngiltere'nin hala bir plan ortaya koyma çabası içinde olduğunu ifade etti Babacan, şunları söyledi: "İspanya ve Portekiz'in planı salı günkü toplantılarda sunuldu fakat tatmin etmedi. Dediler ki, 'Haziran ayında tekrar daha somut, detaylı bir plan görmek istiyoruz'. Haziran ayında tekrar bir araya gelecekler, İspanya ve Portekiz'in çıkış stratejisine bir daha bakacaklar. Öte yandan İngiltere ile ilgili olabilecek bir sorun başka bir ülkeye benzemez. Bu ne Yunanistan'a benzer ne İspanya ne Portekiz. Bunun etkileri çok daha geniş bir coğrafyayı kapsar ve çok daha derin olur."
İngiltere'nin borç stoku tehlikeliİngiltere'nin, milli gelire oranla 4 yılda ikiye katlanmış borç stokunun çok tehlikeli olduğunu ifade eden Babacan, "Bir an önce onların da gerekli tedbirleri almaları gerekiyor. Bugünlerde biz daha çok euro bölgesiyle ilgileniyoruz, euronun değeri, Yunanistan komşumuz, Portekiz, İspanya falan derken İngiltere'yi de burada gözden kaçırmamak lazım ve oradaki gelişmeleri de çok yakından izlememiz lazım" dedi.
Gelişmiş ülkeler ağır borçluBugün itibariyle en çok kaygı uyandıran risk alanının ülkelerin kamu borç stoku ve bu borçların sürdürülebilirliği olduğuna işaret eden Babacan, şunları kaydetti: "Bugün itibariyle gelinen noktada problem, gelişmiş ülkelerin çok yüksek kamu borç stoku ile karşı karşıya olmaları. Böylesine bir durum ancak 1. Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı gibi olağanüstü şartlarda görülmüş gelişmeler. Japonya'nın borcu milli gelirine oranla 2008 sonunda yüzde 199 ve bu 250'ye doğru gidiyor. Tekrar bu borcun makul seviyelere inmesi için neredeyse aradan 70-80 sene geçmesi gerekiyor. Bu borcu makul seviyelere indirmeyi ben pratikte mümkün görmüyorum. İtalya'ya bakıyorsunuz yüzde 100'ün üzerinde, ABD'de daha makul idi, şimdi 3-5 sene ileriye doğru bir projeksiyon yaptığınızda bunun da yüzde 100'ün üzerine çıktığını görüyorsunuz. Görüyorsunuz ki artık dünyanın en büyük ekonomisi aynı zamanda milli gelire oran olarak da en borçlu ekonomilerden bir tanesi haline geliyor. Bu, o ülkelerin büyüme oranları üzerinde atık bundan sonra çok ciddi baskı oluşturacak. Avrupa'nın potansiyel büyüme oranı kriz öncesine göre çok daha düşük seviyelere inmiş durumda. Farklı bir dünya olacak. Güç dengesinin, etkinlik dengesinin hızla batıdan doğuya doğru kaydığı bir döneme de girmiş durumdayız."Dünya bu kadar farlı bir döneme girerken Türkiye'nin önünde ne tür fırsatlar bulunduğunu çok iyi değerlendirmesi gerektiğine işaret eden Babacan, çok yüksek potansiyele sahip Türkiye'yi aynı zamanda çok büyük sorumlulukların beklediğini anlattı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünya ekonomisinin içinde riskler barındıran bir toparlanma sürecine girdiğini belirterek, ülkelerin çıkış stratejisi ortaya koyma çabası içinde olduğunu söylediAli Babacan, 'Küresel kriz, yeniden yapılanma, ulusal dönüşüm' temasıyla düzenlenen Forum İstanbul 2010'un açılışında yaptığı konuşmada, İspanya, Portekiz ve İngiltere'nin hala bir plan ortaya koyma çabası içinde olduğunu ifade etti Babacan, şunları söyledi: "İspanya ve Portekiz'in planı salı günkü toplantılarda sunuldu fakat tatmin etmedi. Dediler ki, 'Haziran ayında tekrar daha somut, detaylı bir plan görmek istiyoruz'. Haziran ayında tekrar bir araya gelecekler, İspanya ve Portekiz'in çıkış stratejisine bir daha bakacaklar. Öte yandan İngiltere ile ilgili olabilecek bir sorun başka bir ülkeye benzemez. Bu ne Yunanistan'a benzer ne İspanya ne Portekiz. Bunun etkileri çok daha geniş bir coğrafyayı kapsar ve çok daha derin olur."
İngiltere'nin borç stoku tehlikeliİngiltere'nin, milli gelire oranla 4 yılda ikiye katlanmış borç stokunun çok tehlikeli olduğunu ifade eden Babacan, "Bir an önce onların da gerekli tedbirleri almaları gerekiyor. Bugünlerde biz daha çok euro bölgesiyle ilgileniyoruz, euronun değeri, Yunanistan komşumuz, Portekiz, İspanya falan derken İngiltere'yi de burada gözden kaçırmamak lazım ve oradaki gelişmeleri de çok yakından izlememiz lazım" dedi.
Gelişmiş ülkeler ağır borçluBugün itibariyle en çok kaygı uyandıran risk alanının ülkelerin kamu borç stoku ve bu borçların sürdürülebilirliği olduğuna işaret eden Babacan, şunları kaydetti: "Bugün itibariyle gelinen noktada problem, gelişmiş ülkelerin çok yüksek kamu borç stoku ile karşı karşıya olmaları. Böylesine bir durum ancak 1. Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı gibi olağanüstü şartlarda görülmüş gelişmeler. Japonya'nın borcu milli gelirine oranla 2008 sonunda yüzde 199 ve bu 250'ye doğru gidiyor. Tekrar bu borcun makul seviyelere inmesi için neredeyse aradan 70-80 sene geçmesi gerekiyor. Bu borcu makul seviyelere indirmeyi ben pratikte mümkün görmüyorum. İtalya'ya bakıyorsunuz yüzde 100'ün üzerinde, ABD'de daha makul idi, şimdi 3-5 sene ileriye doğru bir projeksiyon yaptığınızda bunun da yüzde 100'ün üzerine çıktığını görüyorsunuz. Görüyorsunuz ki artık dünyanın en büyük ekonomisi aynı zamanda milli gelire oran olarak da en borçlu ekonomilerden bir tanesi haline geliyor. Bu, o ülkelerin büyüme oranları üzerinde atık bundan sonra çok ciddi baskı oluşturacak. Avrupa'nın potansiyel büyüme oranı kriz öncesine göre çok daha düşük seviyelere inmiş durumda. Farklı bir dünya olacak. Güç dengesinin, etkinlik dengesinin hızla batıdan doğuya doğru kaydığı bir döneme de girmiş durumdayız."Dünya bu kadar farlı bir döneme girerken Türkiye'nin önünde ne tür fırsatlar bulunduğunu çok iyi değerlendirmesi gerektiğine işaret eden Babacan, çok yüksek potansiyele sahip Türkiye'yi aynı zamanda çok büyük sorumlulukların beklediğini anlattı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.