'Azgın güruh' tabiri seçim döneminde çok gündem oldu. İlginç olan ise bu tabirin karşılıklı kullanılmasıydı.
Bu tabiri, birbirlerine karşı kullananlar öyle senaryolar çizdiler öyle ithamlarda bulundular ki, adeta insanımıza, 'ya bizim taraftasın, ya da karşı tarafta' seçimine maruz bıraktılar..
İnsanımızda hem taraf, hem de taraftar oldu. Kendi eksiğini, söküğünü vs. bırakıp karşı tarafı nasıl alt ederim arayışına girdi.
Bu arayış, haliyle milli birliğimizde derin çatlaklar açtı ve insanımızı birbirine hasım etti.
Seçimler bitti. Seçime girenlerden kaybedeni gördünüz mü? Yok. Hepsi yerli yerinde ve yine umut dağıtıyorlar, yine hedef açıklıyorlar.
Ya medya! Medyanın bir kesimi zafer naraları ile 'aldınız mı boyunuzun ölçüsünü' mantığında muhalefeti suçlarken sözde Erdoğan ve ittifakının karşıtı olan medya ise gözlerini karartmış, kin kusuyor.
Haber bültenlerinde, ekrana çıkardıkları sözde akademisyen, gazeteci, siyaset bilimcileri, 'yobaz ve kadın düşmanı vekiller yemin etti', 'cumhuriyet tarihini en yobaz, gerici, milliyetçi meclisi oluştu, '3 eşi olan kişi mecliste, kadın hakları savunucuları isyan ediyor' mantığıyla hala bu millete, milletin tercihine bırak saygıyı hakaret ediyorlar.
Yahu bir ayna alın ve bakın! Gördüğünüz cisme, 'biz, kimiz, kaç kişiyiz' diye sorun. Sahi siz kimsiniz?
Yıllardır bu milletin değerlerini, hassasiyetlerini aşağılayarak insanımızı, birilerinin kucağına itmekten bıkıp, usanmadınız mı? Yoksa bu işi bilerek ve para karşılığı mı yapıyorsunuz?
Bu kafa ile sizler her daim kaybettiniz ve kaybetmeye de mahkûmsunuz!
Ahmaklar
Bu ülkenin ahmağı da çok. Öyle ki, yıl 2023 olmuş birileri hala cami ile okul sayılarını kıyaslayarak sözde iktidarı eleştiriyor.
Yıl 2023 olmuş birileri hala imamlar ile öğretmen maaşlarını kıyaslayarak sözde iktidarı eleştiriyor
Yıl 2023 olmuş birileri hala Türkiye, İran, Afganistan vs. olur mu, diye bir şeyler zırvalıyor.
Yıl 2023 olmuş birileri hala giydiği süper minisiyle kılık-kıyafet özgürlüğünden bahsedip başörtülü, çarşaflı kadınları hedef alıyor.
Yıl 2023 olmuş kadın-erkek birileri her gece başka alemlere dalıp, her gün başka bir erkeğin veya kadının yanında uyanıp ondan sonrada filan kişinin 2, bir başkasının 3 eşi var, diyerek bir şeyler ima etmeye çalışıyor.
Karşılıklı rıza varsa her şey serbest ama nikâh varsa yasak!
Sizler ahmaksınız, ahmak. Bu ülkede dinci ve milliyetçi kesim, sizlerden aldıkları güçle büyüdüler.
10 numaralı kutu
Eski bir fıkradır. Zamana göre fiyat ve kutu numarası değiştiği için bende 2023'e göre değişiklik yaptım.
"Doktorun biri yeni bir muayenehane açmış. Kapıya, 'vizite ücreti 500 dolar. İyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz' diye yazmış.
Akıllının biri hemen kapıyı çalmış. Doktora iyileştiremeyeceği bir sorun anlatıp, beş misli parayı alıp, hem doktora iyi bir ders verip, hem de bedavadan para kazanmayı hesap etmiş.
500 dolar ödeyip, girmiş doktorun odasına: 'Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum.'
Doktor, adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş: 'Hemşire hanım! 10 numaralı kutuyu getirin. Hemşire, kutuyu getirmiş.
Kendisini hasta gibi tanıtan adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş: 'Ama bu, köpek pisliği'…
Doktor, 'Evet! İyileştiniz. Tat alıyorsunuz artık' cevabını vermiş.
Adam sinirleri tepesinde çıkıp gitmiş. Ama verdiği 500 dolar da içine oturmuş. Aradan birkaç ay geçmiş. Büyük bir hırsla yeniden doktorun kapısına dayanmış.
'Doktor bey, bende hafıza kaybı başladı... Her şeyi unutuyorum!
Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, 'Kızım, 10 numaralı kutuyu getirir misin?' demiş.
Adam, hemen itiraz etmiş, 'Ama o kutuda köpek pisliği var!' demiş.
Doktor, 'Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi' cevabını vermiş.
500 dolar daha veren adam, ağlamaklı bir şekilde çıkmış dışarı... Başlamış yeni intikam planları yapmaya.
Birkaç ay sonra yine gelmiş: 'Doktor! Bende iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum' diyerek şikayetini anlatmış.
Doktor, "Hemşire Hanım, 10 numaralı kutuyu getirir misin?" diye seslenince adam hemen bağırmaya başlamış, "Seni de... hemşirenin de... 10 numaralı kutunu da..."
Doktor gayet sakin bir sesle adamı tebrik etmiş: 'Geçmiş olsun! Anlaşılıyor ki, iktidarsızlığınız kalmadı. Artık çok iyi yapabiliyorsunuz.'
Bu hikayeyi okuyunca din üzerinden, kadın üzerinden, kılık-kıyafet üzerinden insanımızı horlayanlar, küçümseyenler, yobaz, gerici diyenler aklıma geldi.
Sizler 10 numaralı kutuya layıksınız…
- ‘Duanız olmasa Rabbim, size ne diye değer versin?’ / 12.01.2025
- Talan edilmiş Anadolu’dan tam bağımsız Türkiye’ye / 11.01.2025
- Devlet Bahçeli’nin bebek katiline ilgisi yeni değilmiş / 10.01.2025
- Papa, Öcalan sürecine dahil olacak mı? / 09.01.2025
- İktidarın hedefi: ‘Herkes sussun’ / 08.01.2025
- Soru sırası bizde: Bu ülkeyi bu hale kim getirdi? / 06.01.2025
- Zalimin zulmü varsa bizim de duamız var / 05.01.2025
- Sayın Savcım! Yoksa adalet, kadıya göre mi? / 04.01.2025
- Keşke Filistin’i unutsaydınız Bilal Bey! / 03.01.2025