Yıllardır her Fetih yıldönümlerinde, Ayasofya gündeme gelir ve 'her şeyin bir zamanı var, önce sabah namazlarında Sultan Ahmet'i doldurun, sonra bakarız. Çamlıca'ya dört Ayasofya büyüklüğünde cami yaptık, orayı doldurun' gibi cümlelerle üç beş gün gündemde kalır, sonra düşerdi.
Bu yıl ise iktidar bu gündemi biraz uzatma gayretine girince başına dert oldu gibi bir tablo ortaya çıktı.
Bütün partiler, 'hadi buyur aç' dedi. Hatta Saadet Partisi işi daha ileri götürerek 'abdestlerimizi aldık, sizi bekliyoruz. İlk namazı da Sayın Erdoğan kıldırsın' mesajını gönderdiler.
Tabi iktidar, 'hadi yapabiliyorsan yap' restine ve Meclis'e verilen, 'açılsın' tekliflerine, 'hazırlıklarımızı yapıyoruz, Temmuz'u bekleyin' şeklinde cevap verdi.
Temmuz'da neler olabilir? Ayasofya'yı açabilirler mi? Açarlarsa cami olarak mı açılır yoksa ibadet hane mi?
İktidarın yarın ne yapacağını bilmem ama dün ne yaptıklarını çok iyi biliyorum.
Bakın! Tarihler 28 Şubat 2011 idi ve Sayın Erdoğan, Almanya'da inanç alanında hangi reformlar yaptıklarını 6 madde de anlatıyordu.
Sayın Erdoğan'ın maddelerinden birisi de şöyleydi; "Bütün imar planlarında eskiden cami yazardı. Camiyi imar planlarından çıkardık. Onun yerine mabet yazdık. Çünkü olur ya Hıristiyanların böyle bir talebi olur, Musevilerin de böyle bir talebi olur."
Tarihler 2013'ü gösterdiğinde ise başta gazetemiz ve Meltem medya gurubu İzmir, Alaçatı'daki Pazaryeri Camii'ni gündeme getirdi.
Neden? Çünkü bu cami, hem kilise hem de cami olarak kullanılmaya başlanmıştı.
Hatırladınız mı?
Evet, II. Mahmut döneminde yapımına başlanan ve Abdülaziz döneminde tamamlanarak hizmete açılan kilise, Cumhuriyetin ilan edilmesinin hemen akabinde camiye çevrildi. Kim tarafından? Dinsiz denilen Atatürk tarafından.
Olaya gelirsek! 2013'te camide restorasyon başlatılıyor ve çalışmalarda Hıristiyanlığa ait bir çok sembol ortaya çıkarılıyor.
Ardından otomatik perdeler takılıyor. Namaz vakti perdeler kapanıyor namazlar kılınıyor sonra açılıyor. Cami özellikle pazar günleri kilise hüviyetine bürünüyor. Resmi makamların verdiği izinle camiye gelen Hıristiyanlar ayin yapıyor.
Bu, AKP iktidarının ülkemize, milletimize ve İslam tarihine yaşattığı bir gerçek.
Aynı model Ayasofya için de uygulanabilir. Zaten Türkiye Ermeni Patriği Sahak Maşalyan, "Ayasofya ibadete açılsın. Mabet yeterince büyük. Hıristiyanlara da bir alan tahsis edilsin. Dünya dinsel barışımızı, olgunluğumuzu alkışlasın. Ayasofya çağın ve insanlığın barış sembolüne dönüşsün" dedi.
Vatikan ve Ortodoks patriği ile görüşürler, 'ortak miras, dinlerin kardeşliği, insanlık ve barış için büyük adım' gibi süslü cümleler kurarak olayı tamamlarlar.
Olmaz mı diyorsun! Ben oldu, diyorum. Anadolu'da 50 binden fazla kilise ev açıldı, diyorum. Temeli bile toprak altında kalmış kiliseler yeniden yapıldı, besmele ile açıldı diyorum.
'Dört hak din' cümlesini bu iktidar kurdu diyorum. 'İbrahimi dinler, İbrahimi dinler masası' cümlelerini de bu iktidar dönemlerinde kuruldu diyorum.
papazlarla, hahamlarla iftar yapan, dua eden bu iktidardır diyorum.
ABD'nin raporu
ABD Dışişleri Bakanlığı, birçok ülkedeki dini kısıtlamalar ve azınlıkların durumunu değerlendirdiği Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nun (USCIRF) güncellenmiş son halinde, Türkiye'de dini özgürlüklerin endişe verici bir boyutta seyrettiği değerlendirmesinde bulundu.
Gerçekten bir Müslüman-mü'min olarak endişe ediyorum. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdu ki:
"Sizler karış karış, arşın arşın sizden öncekilerin yolunu izleyeceksiniz, onların inançları ve yaşayışlarını ölçü edineceksiniz. İnsanın giremeyeceği küçük bir keler (kertenkele) deliğine girecek olsalar, siz de onları takip edeceksiniz."
Sahabeler; "Ya Resûlullah! (İzlerini takip edeceğimiz bu topluluklar) Yahudiler ve Hıristiyanlar mı olacak?"
Efendimiz; "Ya başka kimler olacaktı?" buyurdu. (Buhari, Enbiya 50; Müslim, İlm,6)
Sen de endişe duyuyor musun?
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025