Atatürk’ün İslam devletleriyle hukuku ve Erdoğan

Çok şeyler yazıldı, söylendi, örnekler verildi, daha da çok şeyler söylenecek. Ama Erdoğan yönetimindeki 21 yıllık tek parti iktidarının dış politikada da ülkemizi getirdiği nokta ortada.

Nasılı, niçini ve nedeni bir tarafa! Bugün iki profil ortaya koyacağız. Sonucu da hep beraber göreceğiz. 

57 yıllık ömründe 11 savaşa katılmış, komuta etmiş büyük insan Atatürk asla Müslümana kılıç kaldırmamıştır. 

İşte o büyük insan 20 Ağustos 1937'de Meclis'te şu konuşmayı yapıyordu:

"Arapların, Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip bu sözde istiklâl kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini, Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayan-ı tesadüftür.

Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez.

Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.

Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz.

Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet'e lakayt olmakla itham edildik (suçlandık).

Fakat bu ithamlara rağmen, Peygamberin son arzusunu, daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. 

Cedlerimizin, Selahaddin'in idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar, bugün Allah'ın inayeti ile kuvvetliyiz.

Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam âleminin ayıklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur."  (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eserinden)

'Türkiye, ABD'nin Irak'ta başarılı olmasını arzu etmektedir'

Şimdi de dini söylem ve vurgularıyla hem ülkemizde, hem de İslam dünyasında sempati kazanan, 'asrın lideri, ümmetin umudu' söylemleriyle taltif edilen Sayın Erdoğan'ın İslam coğrafyası ile ilgili söz, duruş ve eylemlerine bakalım.

"Denklemin dışında kalırsak karar masasında olmayız. Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları ve hatta Allah muhafaza güvenliği tehlikeye girebilir."(5 Şubat 2003, Hürriyet)

"Kahraman genç erkek ve kadın (Amerikan) askerlerinin, olabilecek en az kayıpla evlerine dönmelerini umuyor ve dua ediyoruz…" (The Wall Street Journal gazetesine 31 Mart 2003)

''BM'nin ve NATO'nun, Irak'taki istikrarın sağlanmasında aktif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyoruz." (1 Eylül 2003, Hürriyet)

"Türkiye ABD'nin Irak'ta başarılı olmasını samimiyetle arzu etmektedir. Çok yönlü destek de olmaktadır. İsrail'in yaşama hakkını kimsenin tehdit etmesine Türkiye razı olmayacak" (31 Ocak 2004, ABD Boston Harvard Üniversitesi)

'Ben özellikle Diyarbakır'a çok farklı bakıyorum. Yani Diyarbakır, istiyorum ki şu anda yani Amerika'nın da hani düşündüğü büyük Ortadoğu projesi (BOP) var ya, genişletilmiş orta doğu, yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir, bir merkez olabilir.'' (16 Şubat 2004 Teke tek programı)

"Biz, Türkiye olarak, bildiğiniz gibi, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi çalışmalarında rol aldık. Eş başkan olarak bu süreci işletmeye devam ediyoruz." (ABD / Amerikan Dış Politika Derneği (FPA) Toplantısı 10 Haziran 2005)

   "…Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi'ndeki rolümüz, eşbaşkanlık görevimiz bize, özellikle Ortadoğu'da önemli sorumluluklar yüklemektedir…" (TBMM / AKP Grubu Konuşması 21 Şubat 2006)

"İsrail, bölgede Türkiye gibi bir ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail'e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım. Bu, bölgenin bir gerçeği. 3 Ocak 2016 Pazar Şalom Gazetesi)

"İsrail'le müşterek hedefimiz ülkelerimiz arasında ortak çıkara dayalı, karşılıklı hassasiyetlere saygı temelinde siyasi diyaloğun yeniden canlandırılmasıdır." (9 Mart 2022 medya)

Sonuç

"Rica ediyorum, hiç kimse 'Bunlar Müslüman'dır, bizim dinimizi kolluyor, koruyor' diye hikâye okuyup, bu adamlara oy vermesin." (BTP lideri Hüseyin Baş)