Bir Türk-Yunan aşkı oluştu ki sormayın.
Bir zamanların Yunan Dışişleri Bakanı, şimdiki PASOK'un Genel Başkanı Papandreu, bize öyle hayran öyle hayran, al sana bir tas ayran ki, sormayın.
İpekçizade Cem zamanında az kalsın Papandreu Türk vatandaşı olacaktı.
Baktı ki her vatandaşımız İMF'ye borçlu, önce borcunuzu ödeyin, sonra vatandaşınız olayım demiş,
Kurudu yemiş,
Devam ediyor geviş,
Nerde kaldın derviş?
Bu dillere destan,
Kırmızı fistan,
Nasıl oldu hastan,
Kemikten kastan,
Bir su iç tastan,
Çastan ve çıstan dostluğu, zar zor görebilen 3.5 derece miyop ninem bile sormaktan kendini alamamıştı: "Torunum, söylesene bu Papandreu ile İsmail ikiz mi?"
Tut kelin perçeminden.
Kel kafaya şimşir tarak,
Hal hatır sorak,
Ne hale geldi Irak.
İpekçizade İsmail gitti, geldi Pekmezcizade Abdullah. O daha da fanatik oluverdi bu Türk-Yunan dostluğunda. Olaya ailecek katıldı.
Mangallar, kangallar, sirtakileri, surdakiler, sıradakileri serdekiler birbirini izledi.
Kimi "dönmelere" göre bu flört, iki ülke halklarınca da alkışlanıyordu.
Olimpiyakos Stadı'ndaki Türk seyircilerin bütün değerlerine küfürler sıralayanlar fanatiklerdi, bütün Yunanlılara hamledilemezdi o.
Fanatik ile vana ve tik, başka başka şeylerdi.
Karıştırmamak lazımdı.
Bir köşe yazarı şöyle yazıyordu: "O bol sövüşme sonrası; Statta sövüldük, sokakta sevildik".
Aynen katılıyorum.
Çünkü statta "seyirci" Türklerdendin, sokağa çıkınca da yürüyen Yunandan idiniz.
Alnında Türk yazacak değildi ya.
Sonra ne mi oldu?
Yunanistan'da seçimler oldu.
Yalan da olsa Türk dostu gibi görünen Parpi, Yunan seçmeninden okkalı bir tokat yedi, "megalo idea" sahibi Karamanlis seçildi.
Peki Yunanlı kendi değerlerine sahip çıkanı desteklerken, biz de canı sıkılınca rahatlamak için Yunanistan'a dinlenmeye giden niye el üstünde tutuluyor?
Yoksa biz Yunanlı kadar da mı millî değerlerimize sahip çıkamıyoruz?
Demek ki gerçekten çıkamıyormuşuz!
Siyasi yüzsüzlük
Herkesi anlıyorum da, şu ülkede, en azından birkaç yıl, şu veya bu şekilde hükümet olmuş ve ülkenin bugünkü içler acısı, dışlar tatlısı hale gelmesine sebep olmuşların tam bir yüzsüzlük örneği sergileyip, "tekrar seçin, kendinizden geçin" edebiyatı yapmalarını hiç anlamıyorum.
Ne yaptınız hüküm mevkiindeyken?
Hangi ideallerin sahibi oldunuz?
Bu idealler uğruna hangi sıkıntılara katlandınız?
Sizi hüküm mevkiine taşıyan, o "savunur göründüğünüz" ideallerin tahakkuku için ne yaptınız?
Şimdi de, hiçbir şey olmamış gibi kalkıp tekrar "hüküm sahibi" yetkisi nasıl istiyorsunuz?
Bu olsa olsa ancak siyasî yüzsüzlük olur.
Siyaset, yüzsüzlük örneği sergilemek değil, insanlara hizmet getirmek ve başarılı olunamadığı zaman da; "ben bu işi beceremedim" diyebilme erdemine sahip olmak halidir.
Yoksa, sizi bizim bilmediğimiz birileri, yine bizim bilmediğimiz bazı idealler için mi bu işe hazırlıyor?
Delikanlı gibi söylesenize!
Bir zamanların Yunan Dışişleri Bakanı, şimdiki PASOK'un Genel Başkanı Papandreu, bize öyle hayran öyle hayran, al sana bir tas ayran ki, sormayın.
İpekçizade Cem zamanında az kalsın Papandreu Türk vatandaşı olacaktı.
Baktı ki her vatandaşımız İMF'ye borçlu, önce borcunuzu ödeyin, sonra vatandaşınız olayım demiş,
Kurudu yemiş,
Devam ediyor geviş,
Nerde kaldın derviş?
Bu dillere destan,
Kırmızı fistan,
Nasıl oldu hastan,
Kemikten kastan,
Bir su iç tastan,
Çastan ve çıstan dostluğu, zar zor görebilen 3.5 derece miyop ninem bile sormaktan kendini alamamıştı: "Torunum, söylesene bu Papandreu ile İsmail ikiz mi?"
Tut kelin perçeminden.
Kel kafaya şimşir tarak,
Hal hatır sorak,
Ne hale geldi Irak.
İpekçizade İsmail gitti, geldi Pekmezcizade Abdullah. O daha da fanatik oluverdi bu Türk-Yunan dostluğunda. Olaya ailecek katıldı.
Mangallar, kangallar, sirtakileri, surdakiler, sıradakileri serdekiler birbirini izledi.
Kimi "dönmelere" göre bu flört, iki ülke halklarınca da alkışlanıyordu.
Olimpiyakos Stadı'ndaki Türk seyircilerin bütün değerlerine küfürler sıralayanlar fanatiklerdi, bütün Yunanlılara hamledilemezdi o.
Fanatik ile vana ve tik, başka başka şeylerdi.
Karıştırmamak lazımdı.
Bir köşe yazarı şöyle yazıyordu: "O bol sövüşme sonrası; Statta sövüldük, sokakta sevildik".
Aynen katılıyorum.
Çünkü statta "seyirci" Türklerdendin, sokağa çıkınca da yürüyen Yunandan idiniz.
Alnında Türk yazacak değildi ya.
Sonra ne mi oldu?
Yunanistan'da seçimler oldu.
Yalan da olsa Türk dostu gibi görünen Parpi, Yunan seçmeninden okkalı bir tokat yedi, "megalo idea" sahibi Karamanlis seçildi.
Peki Yunanlı kendi değerlerine sahip çıkanı desteklerken, biz de canı sıkılınca rahatlamak için Yunanistan'a dinlenmeye giden niye el üstünde tutuluyor?
Yoksa biz Yunanlı kadar da mı millî değerlerimize sahip çıkamıyoruz?
Demek ki gerçekten çıkamıyormuşuz!
Siyasi yüzsüzlük
Herkesi anlıyorum da, şu ülkede, en azından birkaç yıl, şu veya bu şekilde hükümet olmuş ve ülkenin bugünkü içler acısı, dışlar tatlısı hale gelmesine sebep olmuşların tam bir yüzsüzlük örneği sergileyip, "tekrar seçin, kendinizden geçin" edebiyatı yapmalarını hiç anlamıyorum.
Ne yaptınız hüküm mevkiindeyken?
Hangi ideallerin sahibi oldunuz?
Bu idealler uğruna hangi sıkıntılara katlandınız?
Sizi hüküm mevkiine taşıyan, o "savunur göründüğünüz" ideallerin tahakkuku için ne yaptınız?
Şimdi de, hiçbir şey olmamış gibi kalkıp tekrar "hüküm sahibi" yetkisi nasıl istiyorsunuz?
Bu olsa olsa ancak siyasî yüzsüzlük olur.
Siyaset, yüzsüzlük örneği sergilemek değil, insanlara hizmet getirmek ve başarılı olunamadığı zaman da; "ben bu işi beceremedim" diyebilme erdemine sahip olmak halidir.
Yoksa, sizi bizim bilmediğimiz birileri, yine bizim bilmediğimiz bazı idealler için mi bu işe hazırlıyor?
Delikanlı gibi söylesenize!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024