Kim kime nerede ne zaman ve ne demiş?
Kim kime o dediğinden nasıl ve ne sebeple çark etmiş?
Kim kimlerle, o gün işine öyle geldiği için sarmaş-dolaş iken, can-ciğer kuzu sarması iken hangi sebeple bu gün köprüleri atmış?
Kim kimler hakkında kavgada bile söylenmeyecek en sert cümleleri ederken bu gün 'bir oy uğruna' nasıl da pamukgillere dönüşmüş?
Arşiv cebimizde.
Bütün bu ve benzeri soruların cevaplarını bulmak için bir kütüphaneye, geçen yılların gazete arşivlerini karıştırmaya, bir tomar da kağıt tozu yutmaya gerek yok artık, herkes merak ettiği cevaba ulaşmak için cebindeki aletin birkaç düğmesine dokunuyor, hem de sesli ve görüntülü olarak haber kaynağına ulaşıyor.
Toplumun önündeki insanların, yönetici kadrolarda yer alanların, özellikle icracı bakanların ve ilgili bakanlık mensuplarının 'ben şöyle demiştim, böyle demek istemiştim, sözlerimi çarpıttılar, yanlış yorumladılar' gibi mazeretleri artık bir işe yaramıyor.
Tartışılan konuşmayı, tartışmaya açılan cümleyi yüz hatlarının aldığı şekle kadar, jest ve mimiklerine kadar hepsinin eşliğinde izlemek, gözlemek ve de dinlemek mümkün.
Arşiv cebimizde.
Milletin önünde, meraklısının elinde artık sayfanın her iki tarafına da bakma imkanı fazlası ile var.
Diyelim ki siz iktidar mensubusunuz, iktidar partisinin sempatizanısınız, bir çırpıda yapılanları sayıp döküyorsunuz, şunları şunları yaptık, şu kadar yatırım yaptık, hayatı şu kadar kolaylaştırdık, önce olmayan şu kadar yeniliği hayata soktuk diye liste yapıyorsunuz ama sayfayı bir türlü çevirmiyorsunuz.
Sayfanın arka yüzünü belki de işinize gelmediği için, belki de yüzünüzü kızartacak icraatlarla dolu olduğu için bir türlü arka sayfaya geçmiyorsunuz, işte tam bu noktada milletin cebindeki arşiv devreye giriyor.
Arşiv cebimizde.
Geriye doğru yıllık döküm mü istersiniz, beş yıllık mı, yoksa on yıllık mı? Tüm ayrıntılara kadar, bir muhasebeci titizliği ile listeler önünüze dökülüyor.
Siz, partinizin yaptığı güzel icraatları sayarak ve yaptığı kötülüklerin olduğu sayfaya da bir türlü geçemeyerek meseleyi kapatmış olmuyorsunuz, belki öyle zannediyorsunuz, hatta yaptık dediğiniz, köprülerin, havaalanlarının devlete ve millete maliyeti ile, gerçek maliyetler arasındaki korkunç rakamları bile sayıp döküyor.
Cebimizdeki arşiv açılınca dakikalar içinde takke düşüyor ve kel cascavlak ortaya çıkıyor.
Yenilenen İstanbul seçimlerini ve sonuçlarını bir de bu cepheden okumak lazım.
Arşiv, yediden yetmişe artık herkesin cebinde, kaçmak ve kaçırmak mümkün değil, ona göre.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025