Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. ÇetinFıratlı, arı sütünün protein, karbonhidrat, yağ ve mineraller ile tüm vitaminleri içerdiğini, düzenli kullanılması halinde mide hastalıkları, beslenme bozulukları, koroner yetersizlik, cilt hastalıkları, iştahsızlık, uykusuzluk ve halsizlik, böbrek, karaciğer ve idrar yolu hastalıklarında doğal tedavi sağladığını kaydetti.
Kanseri önlüyor
Arı sütünün saf olarak ya da balla birlikte tüketilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Fıratlı, kanserli hücre aşılanan denek farelerde bu hücrelerin yayılmasının, arı sütü sayesinde engellendiğinin, yabancı kaynaklı araştırmalarda yer aldığını belirtti. Prof. Dr. Fıratlı, şöyle devam etti:
"Bir kovanda 3 tip arı vardır. Erkek arı 2 ila 8 hafta, işçi arı 2 ila 6 ay, ana arı ise 4 ila 10 yıl arasında yaşar ve her gün 2 bin adet yumurta üretir. Ana arının 10 yıl yaşamasının nedeni, sadece arı sütü ile beslenmesidir. Bu, insan ömrü için de böyledir. Besin değeri bakımından 100 gram arı sütü, 12 kilo ete eşdeğerdir."
Arı sütü nasıl elde edilir?
22 yıllık arıcı Selçuk Solmaz, arı sütünün baldan tamamen farklı, koyu kıvamda yüksek bir protein kaynağı olduğunu belirterek, "Arı sütü saf olduğu zaman ışığa karşı çok duyarlı. Koruyucu maddesi ise bal. Onun için steril şartlarda kovandan alınan ürün, bal solüsyonu içerisine konuluyor. Böylece doğal koruma altına alınmış oluyor" dedi.
Arı sütünün elde edilmesinin çok zahmetli bir iş olduğunu anlatan Solmaz, şunları söyledi:
"Önce bir başka kovandan larva, yani yumurta alarak, daha önce kraliçesini aldığımız kovana yumurtaları naklederiz. Kraliçesi olmayan bu koloni, verdiğimiz yumurtaları arı sütü ile besleyerek kendilerine kraliçe yetiştirmeye çalışır. 70 saat sonra, arı sütü ile beslenen yumurta larva şekline gelir. Bu larvaları yok ederek, dibindeki arı sütlerini tahta kaşıkla steril kaplara yerleştiririz. Dört tane kraliçe arıdan, 1 gram arı sütü elde edilir."
Selçuk Solmaz, Uzakdoğu ve Çin'de yüzyıllardır kullanılan arı sütünün, son yıllarda Avrupalıların da vazgeçemedikleri besinler arasına girdiğini sözlerine ekledi.
Kanseri önlüyor
Arı sütünün saf olarak ya da balla birlikte tüketilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Fıratlı, kanserli hücre aşılanan denek farelerde bu hücrelerin yayılmasının, arı sütü sayesinde engellendiğinin, yabancı kaynaklı araştırmalarda yer aldığını belirtti. Prof. Dr. Fıratlı, şöyle devam etti:
"Bir kovanda 3 tip arı vardır. Erkek arı 2 ila 8 hafta, işçi arı 2 ila 6 ay, ana arı ise 4 ila 10 yıl arasında yaşar ve her gün 2 bin adet yumurta üretir. Ana arının 10 yıl yaşamasının nedeni, sadece arı sütü ile beslenmesidir. Bu, insan ömrü için de böyledir. Besin değeri bakımından 100 gram arı sütü, 12 kilo ete eşdeğerdir."
Arı sütü nasıl elde edilir?
22 yıllık arıcı Selçuk Solmaz, arı sütünün baldan tamamen farklı, koyu kıvamda yüksek bir protein kaynağı olduğunu belirterek, "Arı sütü saf olduğu zaman ışığa karşı çok duyarlı. Koruyucu maddesi ise bal. Onun için steril şartlarda kovandan alınan ürün, bal solüsyonu içerisine konuluyor. Böylece doğal koruma altına alınmış oluyor" dedi.
Arı sütünün elde edilmesinin çok zahmetli bir iş olduğunu anlatan Solmaz, şunları söyledi:
"Önce bir başka kovandan larva, yani yumurta alarak, daha önce kraliçesini aldığımız kovana yumurtaları naklederiz. Kraliçesi olmayan bu koloni, verdiğimiz yumurtaları arı sütü ile besleyerek kendilerine kraliçe yetiştirmeye çalışır. 70 saat sonra, arı sütü ile beslenen yumurta larva şekline gelir. Bu larvaları yok ederek, dibindeki arı sütlerini tahta kaşıkla steril kaplara yerleştiririz. Dört tane kraliçe arıdan, 1 gram arı sütü elde edilir."
Selçuk Solmaz, Uzakdoğu ve Çin'de yüzyıllardır kullanılan arı sütünün, son yıllarda Avrupalıların da vazgeçemedikleri besinler arasına girdiğini sözlerine ekledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.