Arabuluculuk içeriye yönelik bir hamle mi?

2014'ten bu yana devam eden Rusya-Ukrayna krizi, Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinde 26 Mart 2021'de başlayan olaylar karşısında Ukrayna'nın hamleleri ve Rus ordusunun Ukrayna sınırlarında yaptığı askeri yığınak nedeniyle aylardır dünya gündeminde.

Ukrayna'nın NATO'yla yakınlaşması, Rusya'nın tepkisinin artmasına neden oluyor.

Moskova'nın ABD ve NATO'dan sınırlarına yaklaşmaması için istediği garantiler, muhatapları tarafından verilmiyor. 

İstediğini alamayan Rusya ise her geçen gün daha da agresifleşiyor.

Bu bağlamda Rusya için bıçak kemiğe dayanmış durumda. 

Zira Moskova'nın bu aşamada geri adım atması demek, gelecekte nüfuzu altındaki diğer bölgelerde taviz vermek zorunda kalmaya neden olabileceği için ihtimal dahilinde görülmüyor.

Bu da eğer NATO ve ABD ateşi körüklemeye devam ederlerse gerilim daha da tırmanacak anlamına geliyor.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem Ukrayna'yla görüşen hem de Rusya'yla iyi ilişkileri olan bir ülke olarak Kiev ve Moskova arasında arabuluculuk girişimi önemliydi ancak başlar başlamaz bir balon gibi söndü.

Zira önceki gün Ukrayna'yı ziyaret ederek mevkidaşı Vladimir Zelenskiy'le görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarafsız bir arabulucu gibi değil de Ukrayna yanlısı diğer ülkelerden gelen açıklamalardan daha fazla Rusya'yı rahatsız edecek sert ifadelerlerle dolu sözler sarf etti. 

Açıklamasında, 'Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemeye devam ediyoruz' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ziyaretinde Türk İHA'ların Ukrayna'da üretilmesini kapsayan bazı anlaşmalar da imzalandı.

Zaten Zelenskiy'nin Erdoğan'la görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, 'Bu ziyaret Ukrayna'nın dostunun kim olduğunu, bizim yanımızda kimin durduğunu gösteriyor' ifadeleri de ziyaretin Kiev'de nasıl algılandığını gösteriyor.

ABD tarafı da Türkiye ile Ukrayna arasındaki anlaşmalardan memnun. 

Yaptığı her açıklamayla bölgedeki krizi büyütmeyi amaçlayan ABD, Türkiye'nin Ukrayna'yla Moskova'yı rahatsız eden işbirliğini her geçen gün daha da güçlendirmesinden nasıl memnun olmasın? 

Bu hamleler gerilimi ABD'nin istediği noktaya taşırken Rusya'nın hedeflediği noktadan uzaklaştırıyor. Yani aslında bilerek ya da bilmeyerek ateş körüklenmiş oluyor.

NATO tehdidinin sınırlarına yaklaşmasına karşı olan Rusya ise sonuç istiyor. 

Bundan dolayıdır ki Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, Putin'in Zelenskiy ile Türkiye'de görüşmesi ihtimaline ilişkin "Putin, gerekirse herkesle görüşmeye hazır, Ancak görüşme sonucunun ne olabileceği ve neyin tartışılacağı konusunda anlayışa ihtiyaç var" dedi.

Türkiye olarak arabuluculuk yapmayı arzuluyoruz ancak, ne Ukrayna'yı Rusya'nın istediği noktaya taşıyabilecek bir söylem kullanıyoruz, ne de Rusya'ya tarafsız olduğumuzu gösterebiliyoruz.

Ne olacak peki?

Hemen söyleyeyim, girişimlerimizin Ukrayna krizi konusunda olumlu hiçbir etkisi olmayacak.

Sadece hükümete 'içerideki tribünlere küresel krizlerde etkili rol oynuyoruz' diye ahkâm kesmesine yarayacak.