İnsan uzun süre annesiyle beraber kaldığı için zaman zaman aradaki insanî ilişkilerde dikkatsizlik gösterme ihtimali de vardır. Oysa insanın, saygı gösterdiği insanların haklarına da riayet etmesi gerekiyor. Bu konudaki ölçüyü Peygamberimiz şöyle hatırlatıyor:
Ata bin Yesar rivayet ediyor:
Peygamber Efendimize bir kişi şöyle sordu:
"Yâ Resulallah, annemin yanına girmek için kendisinden müsaade isteyeyim mi?"
"Evet, izin al, öyle gir."
"Fakat aynı evde oturuyoruz."
"Olsun yine izin iste."
"Ama yâ Resulallah hizmetini ben görüyorum."
"Olsun yine izin almadan yanına girme. Onu çıplak olarak görmek ister misin?"
"Asla yâ Resulallah."
"O halde izin alarak gir."
Dünyada hakkı ödenemeyen bir insan varsa o da annedir. Çünkü annenin çocuğu üzerinde o kadar değişik hakları var ki, bunların birisini ödemek bile mümkün değildir. Bu konuda güzel bir örneği Hz. Büreyde'den öğreniyoruz.
Adamın biri Peygamber Efendimize geldi, şöyle dedi:
"Yâ Resulallah, ben annemi sıcak bir günde omuzuma alıp iki fersah yol yürüdüm. Hava o kadar sıcaktı ki, eğer bir et parçası yere atılsa hemen pişerdi. Acaba onun hakkını ödemiş oldum mu?"
Peygamber Efendimiz şu cevabı verdi: "Senin bu hizmetin, onun bir doğum sancısını belki karşılar."
Hemen hemen çoğumuzun bildiği bir hadis vardır. Cennetin, anaların ayağı altında oluşudur. Bu husustaki hadisin metni şöyledir:
Bir adam Peygamberimize geldi ve; "Yâ Resulallah, savaşa gitmek istiyorum, size danışmaya geldim" dedi.
Peygamber Efendimiz sordu: "Annen hayâtta mı?" "Evet."
"Ondan ayrılma, çünkü Cennet onun ayağının altındadır."
Ata bin Yesar rivayet ediyor:
Peygamber Efendimize bir kişi şöyle sordu:
"Yâ Resulallah, annemin yanına girmek için kendisinden müsaade isteyeyim mi?"
"Evet, izin al, öyle gir."
"Fakat aynı evde oturuyoruz."
"Olsun yine izin iste."
"Ama yâ Resulallah hizmetini ben görüyorum."
"Olsun yine izin almadan yanına girme. Onu çıplak olarak görmek ister misin?"
"Asla yâ Resulallah."
"O halde izin alarak gir."
Dünyada hakkı ödenemeyen bir insan varsa o da annedir. Çünkü annenin çocuğu üzerinde o kadar değişik hakları var ki, bunların birisini ödemek bile mümkün değildir. Bu konuda güzel bir örneği Hz. Büreyde'den öğreniyoruz.
Adamın biri Peygamber Efendimize geldi, şöyle dedi:
"Yâ Resulallah, ben annemi sıcak bir günde omuzuma alıp iki fersah yol yürüdüm. Hava o kadar sıcaktı ki, eğer bir et parçası yere atılsa hemen pişerdi. Acaba onun hakkını ödemiş oldum mu?"
Peygamber Efendimiz şu cevabı verdi: "Senin bu hizmetin, onun bir doğum sancısını belki karşılar."
Hemen hemen çoğumuzun bildiği bir hadis vardır. Cennetin, anaların ayağı altında oluşudur. Bu husustaki hadisin metni şöyledir:
Bir adam Peygamberimize geldi ve; "Yâ Resulallah, savaşa gitmek istiyorum, size danışmaya geldim" dedi.
Peygamber Efendimiz sordu: "Annen hayâtta mı?" "Evet."
"Ondan ayrılma, çünkü Cennet onun ayağının altındadır."