İSKİ skandalları ile, azınlık kışkırtıcılığı ile yıpranan CHP, Baykal'ın hizipçiliği ile tükenişin eşiğine gelmişti.
Ancak CHP Lideri Baykal, bir kaç yıl önce "artık değiştim, daha uzlaşmacı bir kişiliğe büründüm" numarası ile kısa süre sonra partisinin başına geçerek Anadolu Solu söylemi ile yeniden siyaset sahnesinde tutunmayı başarmıştı.
Baykal, son dönüşünde bir yıl boyunca fikri ve mizacını derin değişikliğe uğratacak özeleştiri sürecine girdiğini iddia etmişti.
CHP Lideri Baykal, artık klasik tek parti zihniyetini, milletle kavgalı katı devletçi ve laikçi çizgiyi terk ederek Şeyh Edebali, Hacı Bektaşi Veli gibi Anadolu ulularından ilham alan, insan öncelikli çağdaş Anadolu Solu olacakları sözünü vermişti.
Seçim propagandalarında başörtülü seçmenlerle birlikte poz vermiş, türban sorununu ancak biz çözeriz demişti.
İmam-Hatipli ile kolejli gençler kolkola sloganı ile yeniden milletimizin sempatisini çekmeye çalışmıştı.
Ancak CHP Lideri Baykal, Meclise kapağı atar atmaz klasik marazi sol söyleme geri döndü.
AKP değişip CHP'yE yaklaştıkça CHP milletten daha uzağa savruluyor. CHP'nin bu ilkesiz, oportünist, millete tepeden bakan, sorun çözen değil sorunları kanırtan yeni duruşu CHP'ye en yakın kitlelerin dahi nefretini çekecek hastalıklı bir halin resmine dönüştü.
Her gün AKP iktidarına yönelttiği samimiyetsiz, ilkesiz, ölçüsüz eleştirileri milletimizi öylesine rahatsız ediyor ki CHP'ye inat milleti AKP'ye daha çok yaklaştırıyor.
CHP'nin AKP'yi hedef alan ölçüsüz muhalefeti, milleti hedef alan marazi söylemi sanki AKP'yi dönüştürürken diriltmeye dönük ustaca bir mühendislik faaliyeti gibi gözüküyor.
CHP'nin gayri ahlaki muhalefeti sayesinde AKP mağdur konumunu perçinleyerek prim topluyor.
Alın şu son CHP Grup Başkan Vekili Topuz'un AKP Lideri Erdoğan'ı İBDA-C ile ilişkilendiren zırva demecini.
CHP ne yaptığını sanıyor. Milletimizin AKP'nin İBDA-C'nin bir yan kuruluşu olduğuna inanmasını mı bekliyor?
Tam aksine millet, ABD'nin bir yan kuruluşuna dönen AKP'nin İslami terör söylemini sorgularken, CHP, AKP'nin imdadına yetişti. Bu sorgulama sürecine ket vurdu.
Aynı şekilde bir kaç CHP milletvekilinin başörtüsü yasağını eleştirmesine içerleyen Baykal'ın yüz seksen derece çark ederek milletvekillerini azarlaması milletimizi büsbütün isyan ettirdi.
Seçimlerden önce ekranlarda kasılarak "başörtüsü sorununu biz çözeceğiz" diyen, daha birkaç gün önce "türbanlıların insan hakları açısından verdikleri mücadeleyi büyük bir sempatiyle karşılıyorum, durumlarını birlikte konuşmaya hazırım" diyen Baykal'ın geldiği son noktaya bir bakın.
"Türban üniversitelerde serbest bırakılırsa, 5-10 yıl sonra kimse başı açık gezemez hale gelir. Türban, teokratik anlayışı gündeme getiren siyasi bir simge."
Ne kadar değiştim derlerse desinler şu CHP gerçekten iflah olmuyor. CHP'nin dindarlara düşmanlığı bununla da sınırlı değil. Kur'an kurslarının süre kısıtlamasının kaldırılmasına da "Kur'an kursları terör yuvası" diyecek kadar gözleri dönmüş durumda.
Bugün başörtüsü yüzünden üniversitelerini terk edip zenginler Avrupa'ya misyonerlerin kucağına, fakirler Ortadoğu ülkelerine terörün kucağına itiliyorsa bu süreçten AKP kadar CHP de sorumludur.
Eğer CHP gerçekten AKP'ye muhalefet için bunları yapıyorsa CHP'liler hiç Türk milletini tanımıyor demektir. CHP gerçekten AKP karşısında varlık ortaya koymak istiyorsa dine ve dindara sahip çıkması gerekir. Aksine her söylem ve eylemi milletimizi rahatsız edeceği gibi AKP'yi de oturduğu yerde büyütmekten başka bir işe yaramaz. Yoksa CHP'nin misyonu bu mu?
Eğer CHP Anadolu Solu ise ben de şimendiferim.
Bu çizgisiyle CHP'nin değil Anadolu Solu, ahlaklı bir sol olması dahi şüpheli.
Ancak CHP Lideri Baykal, bir kaç yıl önce "artık değiştim, daha uzlaşmacı bir kişiliğe büründüm" numarası ile kısa süre sonra partisinin başına geçerek Anadolu Solu söylemi ile yeniden siyaset sahnesinde tutunmayı başarmıştı.
Baykal, son dönüşünde bir yıl boyunca fikri ve mizacını derin değişikliğe uğratacak özeleştiri sürecine girdiğini iddia etmişti.
CHP Lideri Baykal, artık klasik tek parti zihniyetini, milletle kavgalı katı devletçi ve laikçi çizgiyi terk ederek Şeyh Edebali, Hacı Bektaşi Veli gibi Anadolu ulularından ilham alan, insan öncelikli çağdaş Anadolu Solu olacakları sözünü vermişti.
Seçim propagandalarında başörtülü seçmenlerle birlikte poz vermiş, türban sorununu ancak biz çözeriz demişti.
İmam-Hatipli ile kolejli gençler kolkola sloganı ile yeniden milletimizin sempatisini çekmeye çalışmıştı.
Ancak CHP Lideri Baykal, Meclise kapağı atar atmaz klasik marazi sol söyleme geri döndü.
AKP değişip CHP'yE yaklaştıkça CHP milletten daha uzağa savruluyor. CHP'nin bu ilkesiz, oportünist, millete tepeden bakan, sorun çözen değil sorunları kanırtan yeni duruşu CHP'ye en yakın kitlelerin dahi nefretini çekecek hastalıklı bir halin resmine dönüştü.
Her gün AKP iktidarına yönelttiği samimiyetsiz, ilkesiz, ölçüsüz eleştirileri milletimizi öylesine rahatsız ediyor ki CHP'ye inat milleti AKP'ye daha çok yaklaştırıyor.
CHP'nin AKP'yi hedef alan ölçüsüz muhalefeti, milleti hedef alan marazi söylemi sanki AKP'yi dönüştürürken diriltmeye dönük ustaca bir mühendislik faaliyeti gibi gözüküyor.
CHP'nin gayri ahlaki muhalefeti sayesinde AKP mağdur konumunu perçinleyerek prim topluyor.
Alın şu son CHP Grup Başkan Vekili Topuz'un AKP Lideri Erdoğan'ı İBDA-C ile ilişkilendiren zırva demecini.
CHP ne yaptığını sanıyor. Milletimizin AKP'nin İBDA-C'nin bir yan kuruluşu olduğuna inanmasını mı bekliyor?
Tam aksine millet, ABD'nin bir yan kuruluşuna dönen AKP'nin İslami terör söylemini sorgularken, CHP, AKP'nin imdadına yetişti. Bu sorgulama sürecine ket vurdu.
Aynı şekilde bir kaç CHP milletvekilinin başörtüsü yasağını eleştirmesine içerleyen Baykal'ın yüz seksen derece çark ederek milletvekillerini azarlaması milletimizi büsbütün isyan ettirdi.
Seçimlerden önce ekranlarda kasılarak "başörtüsü sorununu biz çözeceğiz" diyen, daha birkaç gün önce "türbanlıların insan hakları açısından verdikleri mücadeleyi büyük bir sempatiyle karşılıyorum, durumlarını birlikte konuşmaya hazırım" diyen Baykal'ın geldiği son noktaya bir bakın.
"Türban üniversitelerde serbest bırakılırsa, 5-10 yıl sonra kimse başı açık gezemez hale gelir. Türban, teokratik anlayışı gündeme getiren siyasi bir simge."
Ne kadar değiştim derlerse desinler şu CHP gerçekten iflah olmuyor. CHP'nin dindarlara düşmanlığı bununla da sınırlı değil. Kur'an kurslarının süre kısıtlamasının kaldırılmasına da "Kur'an kursları terör yuvası" diyecek kadar gözleri dönmüş durumda.
Bugün başörtüsü yüzünden üniversitelerini terk edip zenginler Avrupa'ya misyonerlerin kucağına, fakirler Ortadoğu ülkelerine terörün kucağına itiliyorsa bu süreçten AKP kadar CHP de sorumludur.
Eğer CHP gerçekten AKP'ye muhalefet için bunları yapıyorsa CHP'liler hiç Türk milletini tanımıyor demektir. CHP gerçekten AKP karşısında varlık ortaya koymak istiyorsa dine ve dindara sahip çıkması gerekir. Aksine her söylem ve eylemi milletimizi rahatsız edeceği gibi AKP'yi de oturduğu yerde büyütmekten başka bir işe yaramaz. Yoksa CHP'nin misyonu bu mu?
Eğer CHP Anadolu Solu ise ben de şimendiferim.
Bu çizgisiyle CHP'nin değil Anadolu Solu, ahlaklı bir sol olması dahi şüpheli.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014