Alman orduları Başkomutanı General Falkenhayn başbakan ve dışişleri bakanına gönderdiği askeri ve siyasi raporda siyasi bir uyarıda bulunur: "İki taraftan (batıda İngiliz ve Fransız doğuda Rusya taraflarından) maruz olunan tazyikin gittikçe daha büyük bir ehemmiyet alacağı şüphesiz olduğu halde(Almanya'nın) buna ne vechile mukabele eyleyeceği henüz kestirilmiyordu. Düşmanlarla bir itilaf yolu bulmaya-şark ve garpteki düşmanlar askerlikçe müsavidir-siyaset muktedir ise bu çareye tevessül etmek lazımdı. Eğer gerek rüesay-i siyasiyenin ve gerek erkan-ı harbiye reisinin kabul eylediği veçhile buna imkan yok idiyse gerek Almanya'nın, gerek Avusturya'nın kudret, mukavemet ve azm-i mücadelesini muhafaza ve takviye için her çareye tevessül eylemek muktezi idi".Falkeynhan, doğudaki Rusya, batıdaki İngiltere ve Fransa'nın askeri kuvvetleri eşittir. iki taraftaki düşmanla barışa gitmek mümkün olmasa dahi, siyasilerin her fırsatta bir barış ve antlaşma yolu arayışını gözlemesini istiyor.İngiltere ve Fransa'nın donanma ile Çanakkale boğazına saldırı hazırlıkları başlayınca barış için bir ümit ışığının yandığın görürler. Çünkü onlar Rusya'nın siyasi emellerini çok iyi biliyorlardı. Çanakkale hazırlıkları döneminde Rus Duma'sında yapılan konuşmalar, Rusya'nın İstanbul ve Boğazlar ile ilgili istekleri ne karşı İngilizlerin şüphelendirici cevapları, Fransa'nı olumsuz davranışları Rus diplomasisini aktif çalışmaya sevkeder. İstanbul ve Boğazlar konusunda, İngiltere ve Fransa'ya nota vermesi üzerine Alman ve Avusturyalılar daha aktif çalışmaya başlarlar. Rusya'da Saray ve sosyete çevrelerinde Alman dostu olan kişilerce "İstanbul ve Boğazlar sorununun" Rusya lehinde sonuçlanmasını Çar'a duyururlar. Aşırı Rus milliyetçileri de "biz amacımıza ulaşalım, İstanbul ve Boğazları alalım da iste İngiliz ve Fransızlara, ister Almanlara dayanarak alalım" derler. Milliyetçiler de Almanya'ya karşı barışı isterler. Aşırı milliyetçilerden olan Rusya'nın Belgrat'taki Rus Büyük elçisi olan prens Trubestkoy İstanbul ve Boğazları ele geçirmek amacına "Almanya'ya karşı Fransa ve İngiltere ile ulaşabilirse ne iyi, bunu yapamazsak o zaman orayı Almanya ile birlikte İngiltere ve Fransa'ya karşı ulaşmamız daha iyi olur" düşüncesini açıkça söyler.Almanya, Rus haklıdaki ve siyasilerindeki bu gelişmelerden faydalanmak isterler. Viyana'da bulunan ve savaş başlayınca Rusya'ya gidemeyen, Çariçe'nin nedimelerinden olan Prenses Vasilcikova'ya, Rus Çarına İstanbul ve Boğazlarla ilgili olan, Almanya ve Avusturya'nın barış istediğini bildiren bir mektup yazdırırlar. 10 mart 1915 de "Şimdi bütün dünya Rus'ların yürekliliğine inanıyor. Savaşçıların hepsinin eş durumda bulundukları bu anda siz ki dünyanın en büyük imparatorluğunun sahibisiniz, yalnız muzaffer bir ordunun Çarı değil. Barış Çarı olmak istemez misiniz? Uluslararası barış düşüncesi ilk sizden çıktı. Majestenizin girişimiyle La Hey Kongresi toplandı. Sizin ağzınızdan çıkan azimli bir söz ile kan çağlayanları, korkunç kan ırmakları akmaz olur. Rusya'ya ve Rus halkına karşı ne Avusturya'da, ne de Almanya'da hiçbir nefret yoktur. Prusya'da İmparator, ordu ve donanma bizim ordumuzun cesaret ve değerini kavramıştır. Almanya ve Avusturya da iki parti Rusya ile barışa, sürekli barışa taraftardır."Mektuptan sonra kendisi ile görüşmeye gelen Alman ve Avusturyalı siyasilere "Başka ne yapabilirim" der. Onlar da "Bu sırada diplomatik yoldan bir şey elde edilemez. Sözlerimizi Rusya İmparatoruna bildirmelisiniz ve efendilerin en güçlüsü, yenilmez efendi için bir tek söz söylemek yeter hiç şüphesiz herkes ona gider" şeklinde karşılık verirler. Prenses de onlara sorar ""Ya Çanakkale?" cevap ise "Rusya İmparatoru bir isteği açıklasın ve geçiş serbest olur"Bugün, ülkemizde Avrupa'da en çok hangi toplumu seviyorsunuz diye bir anket yapılsa en yüksek puanı Almanlar alır. Tarih okumadan önce bende de aynı duygular vardı. Bugün bütün insanlar seviyorum ama Avrupalı siyasileri, insanlık sevgisinden uzak oldukları için sevmiyorum. Bunun için de Avrupa Birliğine karşıyım.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012