Anadolu'da bu söylem oldukça yaygındır.
Doğruluğunda, dürüstlüğünde, çalışkanlığında, yardımseverliğinde, gıybetten-dedikodudan daima uzak duruşunda tüm tanıyanların ittifak ettiği kadın ya da erkeğin bir mecliste adı geçtiği zaman; "o mu, o tam bir Allah adamıdır" cümlesinde de oradakilerin hepsi ittifak ederler.
Allah adamı, Allah'ın aradığı adam, Allah'ın razı olacağı ve hem dünyada hem de ahirette hesapsız ödüllendireceği insan tipi demektir.
Son elçisi vasıtasıyla insanlığa gönderdiği son mesajın sayfalarında ve satırlarında Allah'ın razı olacağı kulların vasıflarını apaçık bir şekilde okuyoruz.
"Allah adamı" olmanın yolu, insanın şahsiyetini ve hayatını o vasıflarla süslemekten geçtiği de o kadar apaçık bir gerçektir.
"Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz."(Nahl:97)
Dikkat edilirse bu mesajda, ücretlerin peşin ödenmesinden söz ediliyor.
"Güzel bir hayat ile" ödüllendirilmek salih amel, yani diğer insanların hayatlarının güzelleşmesine katkı sunma şartına bağlanıyor.
En yakından en uzağa doğru diğer insanlar için ne kadar güzellik istiyorsan fazlası ile senin hayatına yansıyacak ve senin hayatını da güzelleştirecektir.
İnsanların ulaşımını kolaylaştırmak için yol mu açtın, yol açarken ter mi döktün? Sana ummadığın yerlerden yollar açılacak ve dökülen terlerinle beraber günahların da dökülecektir.
Allah, ihtiyaç sahibi kullarına uzattığın yardım elini kendisine uzanmış kabul ediyor, hasta kullarına yaptığın ziyareti kendisine yapılmış ziyaret olarak kabul ediyor, yetimin-yoksulun göz yaşlarını silip kırık gönüllerini tamir etmeni aynen kendisine yapılmış olarak kabul ediyor ve hazinelerinin kapılarını ardına kadar açıyor.
"Dosdoğru Kur'an'ı getiren ile onu tasdik edenler var ya, işte onlar Allah'a karşı gelmekten sakınanlardır.
Onlar için Rableri katında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik yapanların mükâfatıdır.
Allah, işlediklerinin en kötüsünü örtmek ve onlara yaptıklarının en güzeli ile karşılık vermek için (onları böyle mükâfatlandırdı)." (Zümer: 33-35).
"Allah adamı" olmanın yollarının tek tek sayıldığı ve ulema tarafından Kur'an'ın özeti kabul edilen Bakara 177 hepimize ev ödevi olsun hem ezberleyelim hem de anlamaya ve yaşamaya çalışalım:
"Gerçek erdemlilik, sevap ve hayra ulaşmak, yüzünüzü doğuya ve batıya çevirmeniz ile ilgili değildir. Ama gerçek hayra ulaşmak ve Allah'ı razı etmek; Allah'a ve ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere inanan; servetini kendisi için ne kadar kıymetli de olsa akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, yardım isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında dikkatli ve devamlı olan ve arındırıcı mâlî yükümlülük olan zekâtı veren kişinin davranışıdır. Ve gerçek erdem sahipleri, söz verdiklerinde sözlerini tutan; felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. İşte sözüyle eylemi bir olanlar bunlardır. Gerçekten yollarını Allah'ın Kitabıyla bulanlar da bunlardır." (Bakara: 177).
Doğruluğunda, dürüstlüğünde, çalışkanlığında, yardımseverliğinde, gıybetten-dedikodudan daima uzak duruşunda tüm tanıyanların ittifak ettiği kadın ya da erkeğin bir mecliste adı geçtiği zaman; "o mu, o tam bir Allah adamıdır" cümlesinde de oradakilerin hepsi ittifak ederler.
Allah adamı, Allah'ın aradığı adam, Allah'ın razı olacağı ve hem dünyada hem de ahirette hesapsız ödüllendireceği insan tipi demektir.
Son elçisi vasıtasıyla insanlığa gönderdiği son mesajın sayfalarında ve satırlarında Allah'ın razı olacağı kulların vasıflarını apaçık bir şekilde okuyoruz.
"Allah adamı" olmanın yolu, insanın şahsiyetini ve hayatını o vasıflarla süslemekten geçtiği de o kadar apaçık bir gerçektir.
"Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz."(Nahl:97)
Dikkat edilirse bu mesajda, ücretlerin peşin ödenmesinden söz ediliyor.
"Güzel bir hayat ile" ödüllendirilmek salih amel, yani diğer insanların hayatlarının güzelleşmesine katkı sunma şartına bağlanıyor.
En yakından en uzağa doğru diğer insanlar için ne kadar güzellik istiyorsan fazlası ile senin hayatına yansıyacak ve senin hayatını da güzelleştirecektir.
İnsanların ulaşımını kolaylaştırmak için yol mu açtın, yol açarken ter mi döktün? Sana ummadığın yerlerden yollar açılacak ve dökülen terlerinle beraber günahların da dökülecektir.
Allah, ihtiyaç sahibi kullarına uzattığın yardım elini kendisine uzanmış kabul ediyor, hasta kullarına yaptığın ziyareti kendisine yapılmış ziyaret olarak kabul ediyor, yetimin-yoksulun göz yaşlarını silip kırık gönüllerini tamir etmeni aynen kendisine yapılmış olarak kabul ediyor ve hazinelerinin kapılarını ardına kadar açıyor.
"Dosdoğru Kur'an'ı getiren ile onu tasdik edenler var ya, işte onlar Allah'a karşı gelmekten sakınanlardır.
Onlar için Rableri katında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik yapanların mükâfatıdır.
Allah, işlediklerinin en kötüsünü örtmek ve onlara yaptıklarının en güzeli ile karşılık vermek için (onları böyle mükâfatlandırdı)." (Zümer: 33-35).
"Allah adamı" olmanın yollarının tek tek sayıldığı ve ulema tarafından Kur'an'ın özeti kabul edilen Bakara 177 hepimize ev ödevi olsun hem ezberleyelim hem de anlamaya ve yaşamaya çalışalım:
"Gerçek erdemlilik, sevap ve hayra ulaşmak, yüzünüzü doğuya ve batıya çevirmeniz ile ilgili değildir. Ama gerçek hayra ulaşmak ve Allah'ı razı etmek; Allah'a ve ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere inanan; servetini kendisi için ne kadar kıymetli de olsa akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, yardım isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında dikkatli ve devamlı olan ve arındırıcı mâlî yükümlülük olan zekâtı veren kişinin davranışıdır. Ve gerçek erdem sahipleri, söz verdiklerinde sözlerini tutan; felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. İşte sözüyle eylemi bir olanlar bunlardır. Gerçekten yollarını Allah'ın Kitabıyla bulanlar da bunlardır." (Bakara: 177).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025