Galatasaray PAOK'u Selanik'e Gençlik Marşı ile uğurladı: 3-1.
Olması gereken buydu. Karşımızda kim vardı.
Karşımızda beşinci sınıf bir Yunan takımı vardı.
Galatasaray'ın zorlanacağını düşünmek istemiyordum. Nitekim Galatasaray zorlanmadı.
Galatasaray karşılaşmaya pozisyon ile başladı.
Hemen ilk dakikada Osimhen'in kafası auta gitti.
Karşılaşmanın temposu maçın tamamında çok fazla yükselmedi.
Zaten Galatasaray'ın avantajı buydu. Galatasaray temposu yüksek olmayan bir takım.
Tempo yükselmediği için bu durum Galatasaray'ın avantajına oldu.
Galatasaray maçın başlangıcında belli belirsiz baskı da yedi.
Jakobs'un bölgesi boşluk verdi. İşin aslına bakarsınız Galatasaray çok da göz dolduran bir oyun oynamadı.
Galatasaray'ın oyunu hakkında yazılıp çizilenler nelerdi.
Bir, Davinson Sanchez'in geriden oyun kurma kabiliyeti.
İki, uzun toplar ile Osimhen'i desteklemek ve de onu ceza sahası içinde istasyon olarak kullanmak.
PAOK karşısındaki Galatasaray bu özelliklerini istediği kadar sergilemedi.
Bütün bunların üstüne PAOK ilk on dakika içinde iki şut atarak tehditkar bir görüntü de verdi.
Maçın başında Mertens ve Sara da oyunu pek iyi organize edemediler.
Galatasaray ilk yarının sonlarına doğru toparlandı ve rakibine baskı yaparak etkili olmaya başladı.
Fakat her şeye rağmen Galatasaray çok fazla tehditkar olamadı.
Fakat 42'de Kaan Ayhan'ın çok şık pasında Yunus Akgün'ün şutu yan ağlara gitti.
İlk yarının son anlarında Günay'ın karşı karşıya pozisyonda yaptığı kurtarış maçın kırılma anı idi.
Galatasaray asıl başarılı oyununu ikinci yarı oynadı.
Hemen ikinci yarının başında gelen gol ile öne geçen Galatasaray'da özellikle Abdülkerim Bardakçı hem savunmayı toparladı hem de geriden oyun kurmakta etkili oldu.
Syrıca bu yarı Barış Alper Yılmaz da etkili olmaya başladı.
Barış Alper 60'ta rakibi Kamara'yı dağıttı. Bu aksiyon Barış Alper Yılmaz'ın ne kadar güçlü bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Barış savunmada da etkili oldu.
Galatasaray gol yemesine rağmen Yunus ile ikinci golü buldu.
Bu golde Kaan iyi bir orta çıkardı. Mertens'in kafa ile Osimhen'e pası da şık idi.
Bu gol anlayacağınız gibi organize bir goldü.
Son dakikada Icardi ile gelen üçüncü gol maçı bitirdi.
Bu golde Kerem Demirbay çok sert bir pas ile Icardi'ye asist yaptı. İşin açıkçası bu pas çok şıktı.
Bu karşılaşmada Sara daha etkili olabilirdi.
Şimdi bakın bu tip maçlarda bu gibi sonuçları abartmamak lazım.
PAOK gibi bir takım Galatasaray'a rakip olabilecek bir takım değil.
PAOK sadece Galatasaray'a değil herhangi bir Süper Lig takımına rakip olacak bir takım değil.
Böyle maçlar aslında basit maçlar. Tüm Türk takımlarının rahatlıkla yenebileceği bir takım PAOK.
O yüzden ben çok da heyecan duymuyorum. Zaten Galatasaray'ın yeri burası değil.
Galatasaray'ın yeri Şampiyonlar Ligi. Fakat olsun yine de bu galibiyetin keyfini çıkaralım.
Galatasaray'ın Avrupa'daki tüm maçlarını kazanacağını düşünüyorum.
Olması gereken buydu. Karşımızda kim vardı.
Karşımızda beşinci sınıf bir Yunan takımı vardı.
Galatasaray'ın zorlanacağını düşünmek istemiyordum. Nitekim Galatasaray zorlanmadı.
Galatasaray karşılaşmaya pozisyon ile başladı.
Hemen ilk dakikada Osimhen'in kafası auta gitti.
Karşılaşmanın temposu maçın tamamında çok fazla yükselmedi.
Zaten Galatasaray'ın avantajı buydu. Galatasaray temposu yüksek olmayan bir takım.
Tempo yükselmediği için bu durum Galatasaray'ın avantajına oldu.
Galatasaray maçın başlangıcında belli belirsiz baskı da yedi.
Jakobs'un bölgesi boşluk verdi. İşin aslına bakarsınız Galatasaray çok da göz dolduran bir oyun oynamadı.
Galatasaray'ın oyunu hakkında yazılıp çizilenler nelerdi.
Bir, Davinson Sanchez'in geriden oyun kurma kabiliyeti.
İki, uzun toplar ile Osimhen'i desteklemek ve de onu ceza sahası içinde istasyon olarak kullanmak.
PAOK karşısındaki Galatasaray bu özelliklerini istediği kadar sergilemedi.
Bütün bunların üstüne PAOK ilk on dakika içinde iki şut atarak tehditkar bir görüntü de verdi.
Maçın başında Mertens ve Sara da oyunu pek iyi organize edemediler.
Galatasaray ilk yarının sonlarına doğru toparlandı ve rakibine baskı yaparak etkili olmaya başladı.
Fakat her şeye rağmen Galatasaray çok fazla tehditkar olamadı.
Fakat 42'de Kaan Ayhan'ın çok şık pasında Yunus Akgün'ün şutu yan ağlara gitti.
İlk yarının son anlarında Günay'ın karşı karşıya pozisyonda yaptığı kurtarış maçın kırılma anı idi.
Galatasaray asıl başarılı oyununu ikinci yarı oynadı.
Hemen ikinci yarının başında gelen gol ile öne geçen Galatasaray'da özellikle Abdülkerim Bardakçı hem savunmayı toparladı hem de geriden oyun kurmakta etkili oldu.
Syrıca bu yarı Barış Alper Yılmaz da etkili olmaya başladı.
Barış Alper 60'ta rakibi Kamara'yı dağıttı. Bu aksiyon Barış Alper Yılmaz'ın ne kadar güçlü bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Barış savunmada da etkili oldu.
Galatasaray gol yemesine rağmen Yunus ile ikinci golü buldu.
Bu golde Kaan iyi bir orta çıkardı. Mertens'in kafa ile Osimhen'e pası da şık idi.
Bu gol anlayacağınız gibi organize bir goldü.
Son dakikada Icardi ile gelen üçüncü gol maçı bitirdi.
Bu golde Kerem Demirbay çok sert bir pas ile Icardi'ye asist yaptı. İşin açıkçası bu pas çok şıktı.
Bu karşılaşmada Sara daha etkili olabilirdi.
Şimdi bakın bu tip maçlarda bu gibi sonuçları abartmamak lazım.
PAOK gibi bir takım Galatasaray'a rakip olabilecek bir takım değil.
PAOK sadece Galatasaray'a değil herhangi bir Süper Lig takımına rakip olacak bir takım değil.
Böyle maçlar aslında basit maçlar. Tüm Türk takımlarının rahatlıkla yenebileceği bir takım PAOK.
O yüzden ben çok da heyecan duymuyorum. Zaten Galatasaray'ın yeri burası değil.
Galatasaray'ın yeri Şampiyonlar Ligi. Fakat olsun yine de bu galibiyetin keyfini çıkaralım.
Galatasaray'ın Avrupa'daki tüm maçlarını kazanacağını düşünüyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Çok yazık oldu / 14.03.2025
- Galibiyet Torreira ile geldi / 10.03.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Çok yazık oldu / 14.03.2025
- Galibiyet Torreira ile geldi / 10.03.2025