Âlemlerin Sultanı yeryüzüne teşrif ediyor

Bu gece Mevlid Kandili. "Rasûlüm, biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik" Ayeti Kerimesiyle "Rahmeten'lil Âlemin" olarak vasıflandırılan Hz. Muhammed Mustafa'nın (sav) dünya sahnesini şereflendirdiği kutlu bir gece. Bu gece, Hz. Muhammed sevdalılarının gecesi... Bu gece feyiz, rahmet, bereket, hidayet ve mağfiretin Habibullah hürmetine sağanak sağanak tecelli ettiği güzel bir gece. Bir Mevlidi Nebevî'nin sevinç ve heyecanını daha yaşıyoruz bu yıl. O Güzeller Güzeline ümmet olmanın şeref ve onuruyla yüreklerimiz O'nunla olacak, kalplerimiz O'nun muhabbetiyle coşacak bu gece. Bu gece, Mevlid Kandili. Âlemlerin Sultanı'nın yeryüzüne teşrif ettiği; yolunu gözleyenlerin O'na kavuştuğu ve Onun üzerine çok titrediği ümmetine kavuştuğu gece... Bu gece, O'nun gecesi... O'nu sevenlerin, O'nunla olanların, O'na kavuşmak isteyenlerin, O'na düşkün olanların gecesi... Gariblerin, öksüzlerin, yetimlerin, düşkünlerin, mazlumların gecesi, yoksulların gecesi bu gece... Bu gece O'nun kokusuna bürünme, rengine boyanma gecesi... Bu gece Muhammedî aşka susayanların Şefaati Resulullah'a erme gecesi. Mü'minlerin gecesi bu gece.Hakk'ında; "Sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler ve Allah'ı çok zikredenler için Allah Resulü'nde en güzel örnek vardır" buyrulan Âlemlerin Efendisi (sav), Rebi'ülEvvel ayının onikinci Pazartesi gecesi sabaha karşı dünyaya gelmiştir. Hz. Âdem'den (as) beri devam edegelen Peygamberlik nurunun sahibini bulduğu bu gece, "Kutlu Doğum", Miladî takvime göre, 571 yılının Nisan Ay'ının 20'sine tekabül etmektedir.Cenabı Hakk'ın ruh olarak yarattığı ilk insan olmasına rağmen, maddesiyle bu aleme en son  peygamber olarak teşrif eden Efendimiz (sav) için bir hadisi kudside "Sen olmasaydın, Sen olmasaydın Habibim, alemleri yaratmazdım" buyrulmuştur. Bu yüzden O, "Sebebi Hilkat"tir; "Fahri Âlem"dir.Sebebi Âlem olan Peygamberimiz, aynı zamanda "Rahmeten'lil Âlemin"dir. Âlemlere rahmettir. Sadece asi ve günahkârların şefaatçisi olmayıp, veli ve nebilerin de şefiidir... O, hem dünyamızın ve hem de ukbamızın yegane hidayet ve feyiz kaynağıdır. O; Habibullah'tır, Halilullah'tır, Kelimullah'tır, Hatemül Enbiya'dır. O; Canlı Kur'an'dır. Kur'anı Kerim'deki mücerret hakikatler, O'nun hayatında müşahhas olarak yaşanmıştır. O'nu inkar, Kur'an'ı inkardır. Kur'an'ı inkar Hakk'ı inkardır. Nitekim bu manaya işaretle Cenab Hak, "O, hevadan konuşmaz. Söylediği şey, kendisine vahyedilenden başka birşey değildir" buyurmaktadır. Bu sebeple Onun sözleri mutlak hükümdür. İnkarı ise mutlak küfürdür. Ve O, kemali ile mutlak insanı kamildir. Başka bir deyişle, mutlak insanı kamilden murat, Hz. Fahri Âlem Efendimiz'dir.Zübdei Alem olan Hz. Muhammed Mustafa'nın (sav) kemali hiçbir insanın kemali ile mukayese edilemeyeceğine göre, kainat, O'nun döneminde en mükemmel dönemini yaşamıştır. Bunun için o döneme Asrı Saadet, Nur Asrı adı verilmiştir. O'nun risaleti, diğer peygamberler gibi belli bir kabileye veya millete müteveccih olmayıp, Kıyamete kadar gelecek inbanların tümünü şamil bir risalettir. O bakımdan dünyanın neresinde olursa olsun; O'nu duyanlar koşup gelmişler ve bu ilahi daveti kabul etmişlerdir.Hülasa edersek, vasıflarını saymakla bitiremeyeceğimiz bu yüce insanın hayatının her zamankinden daha ziyade bilinmesi ve de tatbikata geçirilmesi lazımdır. Sadece milletimizin değil bütün insanlığın içinde bulunduğu buhranlardan kurtulmasının tek yolu Peygamberimiz Hz. Muhammedi hayatın her safhasına hakim kılmasından geçmektedir.