AKP son yarım asrın en büyük sandık zaferine imza attı. Türkiye'de tek parti iktidarıyla sonuçlanan 9. seçimdi bu:
50'lerde DP'nin 3 seçimi...60'larda AP'nin 2 seçimi...80'lerde ANAP'ın 2 seçimi...Ve 2002'de AKP'nin kazandığı seçim, tek parti iktidarı çıkarmıştı.Bu seçimlerden sadece 1954 seçiminde Menderes 4 yıllık iktidar sonunda oyunu artırmayı başarmıştı. 53 yıl sonra o başarıyı Erdoğan tekrarlıyor; hem de 1983'te Özal'ın aldığı oy oranıyla... O seçime de asker müdahale etmiş, o müdahale Özal'a yaramış ve sonuçta sandıktan 2,5 parti çıkmıştı. AKP, cumhuriyet mitinglerinin aleyhine yarattığı havayı bir ay içinde tersine çevirmeyi ve "Yolu askerce tıkanan parti" görüntüsü vermeyi başardı. Sadece varoşların, hatta yoksullaşan kırların değil, kentli seçmenin ve ilk kez oy veren gençlerin de oyunu aldı. Tüm bölgelerde oyunu artırdı ve merkezdeki yerini pekiştirdi.CHP yenildiSeçimin mağlubu hiç kuşkusuz CHP'dir. DSP'nin ve cumhuriyet mitinglerinin desteğine, muhalefet edilecek konu bolluğuna rağmen CHP, oylarını MHP'ye kaptırdı. Seçmen, giderek tutuculaşan, sağ adayları vitrine çıkaran, milliyetçiliğe soyunan CHP'yi görünce, "Aslı varken neden kopyasına vereyim ki" diye düşünmüş olmalı... Cumhuriyeti kuran parti, Türkiye'nin yarısında silindi. Asıl vahimi, "Cumhuriyet kazanacak" sloganıyla cumhuriyeti seçime sokarak kendi başarısızlığını cumhuriyete fatura etti. CHP cephesinde şimdi suçlu arayışı başlayacak, anket şirketleri, medya suçlanacaktır. Ama bunlar parti yönetimini kurtarmaya yetmez. AKP'nin tek ciddi alternatifi gerçek bir sol parti olabilirdi. CHP aynı yönetimle girdiği 4 seçimde de o özlenen sosyal demokrat parti olamadı. Türkiye'yi muhalefetsiz bıraktı. Baykal Rodos'a yüzer mi bilmem, ama umarım CHP her şeyi baştan düşünüp baştan aşağı bir yenilenme dönemine girer.Meclis karışabilirÖnümüzdeki dönem kutuplaşmış bir Meclis geliyor. NTV stüdyosunda buluştuğumuz iki eski Meclis Başkanı, Hüsamettin Cindoruk ve Hikmet Çetin, yeni Meclis'te yaşanabilecek gerginliklerden endişe duyduklarını söylediler. CHP ile AKP arasında yaşanagelen laik-antilaik çatışmasının yanına, MHP'liler-bağımsızlar kavgasının ekleneceği kaygısı var. Toplumda zaten potansiyeli olan ateşe, Meclis'ten benzin dökülmemesi için herkese, başka iktidar partisine, MHP'ye ve bağımsızlara büyük görev düşüyor. Meclis, tansiyonun tetikleyicisi değil, yatıştırıcısı olmalıdır.Menderes'in hatasından ders almakAKP'ye gelince...Yazının başına dönersek, 1954 zaferinin, Menderes'in başını döndürdüğünü yazıyor tarih... Oy vermeyen şehirlerin cezalandırıldığı, muhalefete karşı kılıçların çekildiği, basının sesinin kesildiği bir dönem yaşandı. Farklı sese tahammülsüzlük ve böbürlenme ile girişilen yanlış politikalar, Menderes'i "Allah bana bir daha böyle bir seçim yaşatmasın" dediği 1957 seçimine sürüklemişti.Dileriz, AKP bundan gereken dersi alır, bu sonuçla şımarmaz ve seçim kampanyasındaki sert tartışmaları, hırçın üslubunu geride bırakır. Erdoğan'ın gece yaptığı ılımlı konuşma bu konuda umut vericidir.NOT: Duyguları tahminlerden ayırt edebilmenin önemini bu seçimde bir kez daha gördük. Milliyet'in seçim yoklaması için gittiğim Manisa'da AKP'nin CHP'nin bir hayli önünde, İzmir'de ise hemen peşinde olduğunu yazmıştım. CHP'lilerin inanmadığı, gülüp geçtiği bu tahminler doğru çıktı. "Solun kalesi"nde CHP 11, AKP 9 çıkardı. Sadece CHP'nin değil, herkesin siyasete Kordon'dan değil, Kadifekale'den bakmasının zamanıdır.
50'lerde DP'nin 3 seçimi...60'larda AP'nin 2 seçimi...80'lerde ANAP'ın 2 seçimi...Ve 2002'de AKP'nin kazandığı seçim, tek parti iktidarı çıkarmıştı.Bu seçimlerden sadece 1954 seçiminde Menderes 4 yıllık iktidar sonunda oyunu artırmayı başarmıştı. 53 yıl sonra o başarıyı Erdoğan tekrarlıyor; hem de 1983'te Özal'ın aldığı oy oranıyla... O seçime de asker müdahale etmiş, o müdahale Özal'a yaramış ve sonuçta sandıktan 2,5 parti çıkmıştı. AKP, cumhuriyet mitinglerinin aleyhine yarattığı havayı bir ay içinde tersine çevirmeyi ve "Yolu askerce tıkanan parti" görüntüsü vermeyi başardı. Sadece varoşların, hatta yoksullaşan kırların değil, kentli seçmenin ve ilk kez oy veren gençlerin de oyunu aldı. Tüm bölgelerde oyunu artırdı ve merkezdeki yerini pekiştirdi.CHP yenildiSeçimin mağlubu hiç kuşkusuz CHP'dir. DSP'nin ve cumhuriyet mitinglerinin desteğine, muhalefet edilecek konu bolluğuna rağmen CHP, oylarını MHP'ye kaptırdı. Seçmen, giderek tutuculaşan, sağ adayları vitrine çıkaran, milliyetçiliğe soyunan CHP'yi görünce, "Aslı varken neden kopyasına vereyim ki" diye düşünmüş olmalı... Cumhuriyeti kuran parti, Türkiye'nin yarısında silindi. Asıl vahimi, "Cumhuriyet kazanacak" sloganıyla cumhuriyeti seçime sokarak kendi başarısızlığını cumhuriyete fatura etti. CHP cephesinde şimdi suçlu arayışı başlayacak, anket şirketleri, medya suçlanacaktır. Ama bunlar parti yönetimini kurtarmaya yetmez. AKP'nin tek ciddi alternatifi gerçek bir sol parti olabilirdi. CHP aynı yönetimle girdiği 4 seçimde de o özlenen sosyal demokrat parti olamadı. Türkiye'yi muhalefetsiz bıraktı. Baykal Rodos'a yüzer mi bilmem, ama umarım CHP her şeyi baştan düşünüp baştan aşağı bir yenilenme dönemine girer.Meclis karışabilirÖnümüzdeki dönem kutuplaşmış bir Meclis geliyor. NTV stüdyosunda buluştuğumuz iki eski Meclis Başkanı, Hüsamettin Cindoruk ve Hikmet Çetin, yeni Meclis'te yaşanabilecek gerginliklerden endişe duyduklarını söylediler. CHP ile AKP arasında yaşanagelen laik-antilaik çatışmasının yanına, MHP'liler-bağımsızlar kavgasının ekleneceği kaygısı var. Toplumda zaten potansiyeli olan ateşe, Meclis'ten benzin dökülmemesi için herkese, başka iktidar partisine, MHP'ye ve bağımsızlara büyük görev düşüyor. Meclis, tansiyonun tetikleyicisi değil, yatıştırıcısı olmalıdır.Menderes'in hatasından ders almakAKP'ye gelince...Yazının başına dönersek, 1954 zaferinin, Menderes'in başını döndürdüğünü yazıyor tarih... Oy vermeyen şehirlerin cezalandırıldığı, muhalefete karşı kılıçların çekildiği, basının sesinin kesildiği bir dönem yaşandı. Farklı sese tahammülsüzlük ve böbürlenme ile girişilen yanlış politikalar, Menderes'i "Allah bana bir daha böyle bir seçim yaşatmasın" dediği 1957 seçimine sürüklemişti.Dileriz, AKP bundan gereken dersi alır, bu sonuçla şımarmaz ve seçim kampanyasındaki sert tartışmaları, hırçın üslubunu geride bırakır. Erdoğan'ın gece yaptığı ılımlı konuşma bu konuda umut vericidir.NOT: Duyguları tahminlerden ayırt edebilmenin önemini bu seçimde bir kez daha gördük. Milliyet'in seçim yoklaması için gittiğim Manisa'da AKP'nin CHP'nin bir hayli önünde, İzmir'de ise hemen peşinde olduğunu yazmıştım. CHP'lilerin inanmadığı, gülüp geçtiği bu tahminler doğru çıktı. "Solun kalesi"nde CHP 11, AKP 9 çıkardı. Sadece CHP'nin değil, herkesin siyasete Kordon'dan değil, Kadifekale'den bakmasının zamanıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.