Yaşanan son ekonomik gelişmelerden sonra hükümet yetkililerinde tam bir panik havası hakim. Birbiriyle tezat açıklamalar arka arkaya gelmeye devam ediyor.Başbakan Erdoğan Makedonya dönüşünde 2006 yılı sonunda GSMH'nin yüzde 7'si olarak revize edilen cari açıktaki artışa engel olmak için ara malı ithalatını kısıtlayacak önlemler üzerinde çalıştıklarını bildirmişti.Başbakan yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdullatif Şener ise ithalatı sınırlamanın doğru olmadığını, cari açığın üretimi arttırarak kapatılacağını ifade etti.Bakan Şener şunları söyledi:"Bu önlemleri sadece ithalat ile sınırlandırmayacağız. Öncelikli hedefimiz ihracatı artırmak. Ara malı ithalatını azaltmanın yolu, yan sanayi ürünlerinin yurtiçindeki üretimini artırmak. İçerideki üretimi artırırsak ithalata yönelme oranı da düşer. Cari açık üretimi destekle kapatılacak. Önlem paketi dediğimiz şey bir bütün olarak düşünülmeli. Bunun içerisinde istihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılması da yer alıyor. Yoksa ithalatı kısıtlayıcı önlem alınamaz. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve uluslararası anlaşmalar var. Serbest piyasa ekonomisinde ithalat kısıtlanamaz."Bakan Şener, son dönemdeki devalüasyonun sebebi olan sıcak paraya önlem alınıp alınmayacağı yönündeki bir soruya da, "Yola aynı şekilde devam edeceğiz" cevabını verdi.Başbakan ile yardımcısının yaşadığı bu çelişki, taşıma suyu ile değirmen döndürmeleriyle alakalı.Yani borcu borçla kapatma, sıcak para girişleriyle ekonomiyi iyi gösterme, tamamen yabancı sermayedarlara güvenerek, sırtını dayayarak iş yapma gibi taşıma sularıyla değirmeni döndürmeye çalışırsanız, suyu verenlerin yönlendirmelerine ve oyunlarına da alet olursunuz.Bereketli sular yanınızda dururken, taşıma suyuna alıştığınız ve milletinizi alıştırdığınız için bu su kesildiğinde ne yapacağınızı şaşırırsınız.Hükümetin, AB, ABD ve IMF tavsiyelerinden başka herhangi bir modeli olmadığı için yaşadığı bu tür çelişkiler artarak devam edecektir.Bakan Şener öncelikli hedeflerinin ihracatı arttırmak olduğunu ara malı ithalatı konusunda üretime destek olacaklarını, istihdam üzerindeki yükü azaltacaklarını ifade ediyor.Bunlar kulağa hoş gelen şeyler, ama Sayın Bakana sormak istiyorum, IMF politikalarıyla bu saydıklarınızı nasıl yapacaksınız? Eğer yapabiliyorsanız bugüne kadar neden yapmadınız?Bugün üretimin önündeki en büyük engel maliyetlerin yüksekliği ve de pazarın daralmasıdır.Üreticiye faizli krediyi, en pahalı enerjiyi, en pahalı hammaddeyi, en pahalı istihdam imkanını sunuyorsunuz. Doğal olarak üretici her aşamada pahalı bir maliyetle karşılaşıyor. Vergileri ağırlıklı olarak dar gelirli tüketim kesiminin sırtına yükleyerek iç pazarı perişan ediyorsunuz. Borcu borçla ödeme mantığı sebebiyle oluşan aşırı faiz yükünü vatandaşın belini bükerek topladığınız vergilerle ödemeye çalışıyorsunuz. İthalatın da önü kesilmediği için sürekli daralan iç pazarımızda ucuz ithal ürünlere karşı pahalı maliyetle üreticimizin rekabet edebilme şansı kalmıyor. Aynı durum dış pazar için de geçerli. Dolayısıyla ihracatı bu mantıkla arttırabilmek asla mümkün değil. Dolayısıyla cari açık için hükümetin bir çözüm sunabilmesi de imkansız.Diğer taraftan açlık sınırının oldukça altında olan 380 YTL'lik asgari ücreti bile yüksek bulan IMF'nin, istihdam üzerindeki vergileri azaltma kararına pek sıcak bakacağını zannetmiyorum. IMF, AB ve ABD politikalarıyla bunların hepsi boş hayal ya da sadece seçim yatırımı da diyebiliriz.Ekonomik krizlerin artık doğal karşılandığı ve gerçek anlamda hiçbir güvenin kalmadığı ülkemizde bu ürkütücü tablodan kurtulmanın çaresi yok mu? Elbette var.İlginç bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkede birileri ülkeyi global sermayedarların kucağına teslim ederken, bir dahi de çıkıp "hayır biz buna mahkum değiliz" diyerek dahiyane bir milli model ortaya koyuyor ve bütün dünyayı hayran bırakıyor ve neticede Nobel'e aday gösteriliyor.Bu dahi Prof. Dr. Haydar Baş ve modeli Milli Ekonomi Modeli'dir.Sayın Baş'ın modelinde kendi paramızla, kendi insanımızla, kendi emeğimizle, kendi kaynaklarımızla kalkınmanın projesi vardır. Bu, üreticimizin maliyetlerinin aşağıya düşmesine sebep olacaktır.Sadece ucuz maliyet üreticimize yeterli değildir, pazar imkanı da sunmak zorundasınız. Sayın Baş tüketim kesimini de sosyal devlet projeleriyle destekleyerek üreticinin ürettiği ürünlere müşteri de bulmaktadır.Peki, ithalat ne olacak? Sayın Baş'ın modelinde yerli üretici ithalata karşı korunacaktır. Bu ithalatı tamamen kesilmesi anlamı taşımamaktadır. Ülkemizde üretilmeyen, ihtiyacımız olan ürünler elbette ki ithal edilecektir, ama üreticimizin önünün kesilmesine asla müsaade edilmeyecektir.Global sermayedarların parasıyla ülke yönetmeye devam edilirse, onların koyduğu kurallara uymak zorunda kalırsınız ve onlar sahip olduğunuz değerleri kullanmanıza asla müsaade etmezler, ama Sayın Baş gibi kimseye muhtaç olmadan kendi ayaklarımız üzerinde durabileceğiniz bir modeli devreye koyabilirseniz o zaman kuralları da siz koyarsınız, başkası size asla karışamaz. Gerçek bağımsızlık da budur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025