AKP kadere mi sığınıyor yoksa kadere mi saklanıyor!

28 Nisan 1993 tarihinde İstanbul'un Ümraniye ilçesi Hekimbaşı çöplüğünde biriken metan gazının patlaması sonucu meydana gelen faciada 39 vatandaşımızı öldü.

1994 yerel seçimlerinde İstanbullular faturayı kesti. Erdoğan, İBB başkanı oldu. 2002'de AKP iktidar oldu. O günden bugüne Sayın Erdoğan ve avenesi Ümraniye faciasını hep sıcak tuttular.

2019 yılında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle diyordu: "Ümraniye çöplüğünün nasıl patladığını, çatladığını bilmiyor musunuz? 

Kimdi oranın belediye başkanı, CHP. O çöplük patladığı zaman orada kaç kişi öldü? 39 kişi öldü. 

Peki, CHP, bunun hesabını verdi mi? Verdi, verdi? Niye verdi? Çünkü bu millet bir daha bunlara ne ilçelerimizde, ne İstanbul'umuzda bunlara görev vermedi. Şu anda onlarda olan diğer ilçeleri de Mart 2019'da alalım. Çünkü bunlarda hizmet aşkı yok."

Bugün dahi 'CHP pisliktir, CHP çöplüktür, CHP hava kirliliğidir' söylemleri devam ediyor.

Peki, AKP nedir?

CHP'yi kendi haline bırakalım ve 20 yıllık tek parti iktidarına bakalım ki (!) o iktidar, kendini 'yüz yılda yapılamayanları 20 yılda yaptık', 'batı bizi kıskanıyor' 'o eski Türkiye yok, uzaya gidiyoruz, artık uzayda biz de varız' 'yaparsa AKP yapar' gibi nice sloganlara tanık olduk, oluyoruz. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 1941 yılından bugüne madenlerde son facia ile 3 bin 50 vatandaşımız can verdi.

Vahim olan ise hor görülen, kötülenen 'Eski Türkiye'deki' can kayıpları, AKP yönetimindeki can kayıplarının üçte biri oranında. 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Bartın'daki maden faciası sonrası AKP iktidarı dönemi boyunca madenci ölümlerinin yıllara göre listesini paylaştı: "AKP'li yıllarda en az 1989 maden işçisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti."

Tarih 2022. Bartın Amasra'da AKP döneminin 24'cü maden faciası meydana geldi ve 41 insanımızı daha kaybettik.

93'teki Ümraniye faciasını hiç unutmayan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan 24. faciadan sonra da topu kadere atarak; "Birileri dalga geçebilir ama biz kader planına inanmış insanlarız. Kader planına inandığımız için bunun dünü, bugünü, yarını olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır" dedi.

Kader imanın şartıdır. Kader baş üstüne. Peki, kader nedir? İnsan, kader mahkumu mudur? 

Zina yapan, cinayet işleyen, oruç tutmayan, yolsuzluk, hırsızlık vs. bir kişi, 'Bu, benim kaderim, Allah böyle yazmış etmiş, O'nun yazgısının önüne geçemem' mantığıyla 'bu işin kaderinde bu var' mantığı arasında ne fark vardır? 

İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyuruyor; İnsanlar kader hakkında üçe ayrılmışlardır:

1- Allah'ın, insanları günahta mecbur bıraktığına inananlar. Bu insan, Allah'ın hükmünde O'na zulmetmiştir ve böyle bir insan kafirdir.

2- Her şeyin insanlara bırakıldığına inananlar. Bu insan, Allah'ı kudret ve sultasında zayıf görmüştür ve buda kafirdir.

3-  Allah kullarını güç ve kuvvetleri miktarınca sorumlu kılmış ve onların gücü üstünde olanları onlardan istememiştir. 

O (insan) iyi iş yaptığında Allaha hamd eder, kötü bir iş yaptığında da Allah'tan af diler. İşte bu tam bir Müslümandır". (Tevhid-i Şeyh Saduk, s.361)

İnsan nedir?

Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın; "İnsan, ne sadece bağımsız ve ne de sebepler önünde esirdir. O, külli irade hudutlarını zorlama gücünü kendinde bulamayan ama cüzi iradesiyle müspet ve menfi olaylar karşısında tercih hakkı olan bir varlıktır. Ve insanın Allah'a (c.c) itaati ihtiyaridir" der. (Veda Hut. İnsan Hak. sh:59)

İşte insan bu kararlarından, tercihlerinden, yaptığı veya yapmadığı şeylerden sorumludur, hesaba çekilecektir.

Dün, 'Bu ülkenin başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki, Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır' diyen Sayın Erdoğan'a sormak istiyorum, Dicle kenarındaki koyunların mesuliyetini üzerinize alıp, insanımızı neden kadere havale ediyorsunuz?  

"Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Bununla beraber Allah yine de çoğunu affeder." (Şura 30)

"Allah, yapacağından mesul olmaz. İnsanlar ise yapacaklarından sorumlu tutulurlar," (Enbiya 23).

Peygamberimiz (s.a.a.v) buyurdu ki: "Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idâre ettiklerinizden sorumlusunuz." (Çoban; koruyan, gözeten, ihtiyaçları karşılayan anlamındadır)

Sonuç

93'teki Ümraniye faciasını hiç unutmayan AKP, kendi döneminde yaşanan deprem, yangın, sel, maden facialarında 'bu mesleğin kaderinde var' mantığıyla neden KADERİ hedef gösteriyor?