ABD, tıpkı Vietnam Savaşı ve Kamboçya saldırısında yaptığı gibi çelişkili iddialar ve bahaneler kullanarak Irak'a girdi. Bush'un da yetkisini kötüye kullanmakta Nixon'dan aşağı kalır yanı yok. Görünen o ki, daha birkaç yıl boyunca Irak'tan kötü haberler gelmeye devam edecek Devlet Bakanımız Ali Babacan, geçen cuma yaptığı konuşmalarda "Elin adamı seçim dinlemiyor, milyarlarca dolar getiriyor. Yabancıların Türkiye'de 68 milyar dolarlık portföy yatırımı (tahvile-bonoya-borsaya bağladıkları para) var" dedi.Acaba "Elin adamı Türkiye'ye milyarlarca doları neden getiriyor?" Elin adamı bizim kara gözümüze, kara kaşımıza mı hayran? "Biz yemedik, biriktirdik. Alın bu paraları siz yiyin, bitirin" diye mi milyarlarca doları gönderiyor? Hayır. "Yüksek faiz almak için" gönderiyor. Çünkü, Türkiye şimdilerde dolara en yüksek faizi veren ülke.Kısa vadeli bonolara yüksek faiz veriyorduk. Sanki bu yetmiyormuş gibi şimdi de 5 yıl vadeli "ballı-börek" tahvillerle borçlanmaya başladık. Geçen hafta Hazine tarafından çıkarılan, yabancıların satın alma kuyruğunda birbirini ezdikleri "enflasyona endeksli tahvil"in ne olduğunu bizim halkımız pek fark edemedi.Halkımız bu "enflasyona endeksli" tahvilin faziletini fark etse, küçük, büyük tasarruflarını bu tahvile bağlar.Bu tahvil "ballı börek""Enflasyona endeksli" tahvil tasarrufları ve de yıllık faizi sadece enflasyona karşı korumuyor. Devalüasyona karşı da koruyor.Halkımız , "enflasyon karşısında ana para erir, devalüasyon olursa param pul olur "endişesi ile tasarruflarını Türk parasında tutmaktan korkuyor. Hiçbir getirisi olmayan dövize bağlıyor. Döviz satın alıyor. Döviz mevduat hesabı açıyor.Enflasyona ( ve de aynı zamanda devalüasyona) endeksli tahvil, ana parayı ve faizi enflasyon ve devalüasyon kadar artırıyor. Her yıl yüzde 10.25 faizi garanti ediyor.Yıllık enflasyon (TÜFE artışı) ne kadar ise 5 yıl sonra ödenecek ana para o kadar artıyor. Örneğin enflasyon 5 yıl süre ile yüzde 7-6-5-4-3 oldu. Hazinemiz, 5 yıl sonra 100 YTL'lik anaparayı (100+7+6+5+4+3= 125 YTL ) olarak ödeyecek. Tahvil sahibine her 6 ayda bir yüzde 5 ödeme yapılacak. Bunun yıllığı yüzde 10.25 eder. Her 6 ayda bir faiz ödenirken, faize (enflasyon kadar) "enflasyon eklemesi yapılarak" faiz netleştirilecek.Devalüasyon korkusu yokYa devalüasyon olursa? (Onu da Dostum Ege Cansen Hürriyet'teki yazısında anlattı.) Her devalüasyon enflasyonu zıplatır. Tahvilin ana parası ve faizi enflasyona endeksli olduğuna göre, devalüasyon düzeltmesi (yüzde yüz olmasa da büyük ölçüde ) anaparayı da faizi de yükseltir.Böyle "ballı börek" dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Elin adamı ana para ve faizi enflasyona ve devalüasyona karşı koruyan, 5 yıl süreyle yıllık yüzde 10.25 net faiz garantili tahvil için milyarlarca dolar getirmesin de ne yapsın?İyi de. Bu yüksek faizi kim ödüyor? Hazine tahvil alacaklara 5 yıl süre ile enflasyon ve devalüasyon garantisini kimin cebinden veriyor? Cevap: Yüksek faizi saf ve bakir Türk halkı ödüyor. Enflasyon ve devalüasyon garantisi onun cebinden çıkıyor.İyi de. "Elin adamının seçim dinlemeyerek gönderdiği milyarlarca dolar" ne oluyor? Yatırıma mı gidiyor? Halka hizmet için mi kullanılıyor? Cevap: Ucuz ithalat için harcanıyor. Birikmiş borçların faizi ödeniyor.İyi de. Bu işte bir yanlış yok mu?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.