AKP hükümeti 3. yılını doldurdu. Doğal olarak seçim öncesi Tayyip Erdoğan'ın şu sözleri aklımıza geliyor: "Benden 3 yıl birşey beklemeyin." Erdoğan bu sözüyle, 3 yıl sonunda vatandaşa aş, iş ve doğal olarak müreffeh bir hayat vaadediyordu. Erdoğan'ın bu sözünü tutabilmesinin imkanı yok. Çünkü Türkiye'nin şu anki olumsuz ekonomik ve siyasi şartları içinde bu sözün tutulabilmesi için Erdoğan'ın elinde sihirli bir değnek olması gerekiyor!Yani verilen sözler yerine getirilememiş, AKP'ye oy veren seçmen resmen aldatılmıştır.Peki AKP hükümetinin 3 yıllık iktidarı döneminde olumlu hiçbir şey olmadı mı? Hükümet üyeleri ve şakşakçı medyasına göre oldu. Mesela Türkiye 42 yıllık rüyasını gerçekleştirerek AB ile müzakerelere başladı! Kıbrıs meselesi çözüldü, Yunanistan ve Ermenistan ile ilişkiler gayet sıcak! O kadar sıcak ki, AB ile müzakerelere başlamamıza Türk kamuoyundan çok Yunan ve Ermeni kamuoyu sevindi. Yunan gazeteleri Türkçe olarak "hoşgeldin" manşetini atarken, Ermenistan ise Türkiye'nin AB perspektifinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.Sadece bu kadar mı? Tabii ki hayır! Türkiye artık "atalarımız katildi, 1.5 milyon Ermeni'yi katlettiler" demek için devlet eliyle bir üniversitesinde konferans düzenleyecek, "Türkler 1.5 milyon Ermeni ve 30 bin Kürdü katletmiştir" diyen Orhan Pamuk'u ulusal yazar yapacak kadar demokratik olgunluğa erişti! Abdullah Gül'ün ifadesiyle "siyasi istikrarın ve demokratik derinliğin olduğu bir ülkeye doğru hızla ilerliyoruz." Bu özgürlük ve demokratik derinlik Amerika'da bile yok!Bunlar hükümetin kendini inandırdığı hülyalar. Bir de gerçekler var...AB ile Türkiye'nin 72 parçaya bölünme süreci tam gaz devam ediyor, bu uğurda Kıbrıs gözden çıkarıldı, Kürt sorunu ve Alevi sorunu gibi iki yapay gündem Türkiye'ye dayatıldı.Ekonomik istikrar diplerde geziniyor, işsizler ordusu her geçen gün büyüyor, IMF mengenesi daraldıkça nefesimiz kesiliyor. Yapılan özelleştirmelerle ülkenin limanları, altın yumurtlayan kuruluşları, fabrikaları peşkeş çekiliyor. Ulusal sermaye küresel hortum şebekesinin insafına terk edilmiş.AKP hükümetinin 3. yılı sonunda vatandaş doğal olarak iş ve aş bekliyor ancak hükümet milyonlarca vatandaşı işsiz bırakmak için reform üstüne reform yapıyor. IMF'nin isteği üzerine hazırlanan Kamu personeli reformu ile 1 milyon memur sözleşmeli hale getirilerek amiyane tabirle topun ağzına sürülüyor. Hükümet istediği zaman bu bir milyon memurun işine son verebilecek. Zaten peşkeş çekilen kurumlarda işlerine son verilen işçileri de hesaba kattığımızda AKP hükümeti Türkiye'ye 3. yıl hediyesi olarak milyonlarca işsizi sunuyor. Peki Türk halkı bütün bunları görmüyor mu? Hem de çok iyi görüyor. Türk halkı gerçeklerin farkında... Köydeki çiftçimiz AB ile sonunun geleceğini, dağdaki çobanımız işinden olacağını, kentteki memurumuz topun ağzında olduğunu, çarşıdaki esnafımız siftahsız günlerin sürüp gideceğini ve gençliğimiz Türkiye'nin sürüklendiği yolun sonumuz olduğunun çok iyi farkında.Birileri uydurma anketler yaptırarak Türk halkının yüzde 70'nin AB'ye olumlu baktığı yalanını dikte etmeye çalışsa da, Türk halkının ve Türk gençliğinin AB'nin gerçek yüzünü çok iyi bildiği realitesi değişmiyor.Politika Merkezi'nin üniversite öğrencileri arasında yaptırdığı AB anketi bu gerçeği ortaya koymuştur. Bu ankette üniversite gençliğinin önemli bir bölümü Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin bir yalandan ibaret olduğunu, AB'nin Hıristiyan bir birlik olduğunu, Türkiye'nin sahip olduğu eşsiz jeopolitik konumunu kullanarak Türk dünyası ve Avrasya coğrafyasına yönelmesi gerektiğini ifade etmiştir.Türkiye için en büyük sermaye, en büyük umut ve en ürkütücü silah herşeyin farkında olan bu gençliktir.AB'ci sözde aydınlarımız ne kadar şaşırsa da Türk milleti ulus devlet yapısını ve bağımsızlığını hedef alan onursuz bu birliğe karşıdır. Özellikle Türk gençliğinin bu onursuz tutumu hazmetmesi mümkün değildir. Çünkü Türk milleti bu kadar hazımsız değil, olamaz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012