Başlığı görüp, bu filmin ikinci bölümü mü çıktı, diye heyecanlananlar olabilir. Yok 2. Bölümü filan çıkmadı. RTÜK izinli Türk dizilerinde çok bölümleri zaten oynanıyor. Artı bizim siyasetimizde isim olarak da çok bölümleri oynandı, oynanıyor.
Ahlaksız Teklif 1993 yapımlı romantik dram filmi. Demi Moore başrolde oynadığı için bayağıda ses (!) getirmişti o yıllarda.
Geçen yıl (bir önceki yılda olabilir) Erdoğan, Kılıçtaroğlu arasında geçen “ahlaksız teklif” polemiğine binaen konusunu okudum. İkisi de filmden haberdar.
Kısaca, genç yaşta ailelerin rızası dışında evlenen, iki sevgili zamanla maddi çıkmazlara girerler. Gittikçe fakirleşirler. Çözümü kumarda ararlar. İlk kazansalar da daha sonra büyük kayıplar ve borçlanmalar olur. O sırada milyarder bir kişi ile tanışırlar.
Bu çift ve tanıştıkları zengin kişi, bir partide, “para her şeyi satın alır mı almaz mı?” tartışmasına girerler. Zengin kişi bu birbirini seven fakir çifte 1 milyon dolar teklif eder. Çift bir gece boyunca düşünür ve kabul ederler. Erkek olan daha sonra pişman olsa da iş işten geçmiştir artık…
Bu ahlaksız teklifin, tarihte (!) daha önce de yaşandığını Milliyet yazarı Güngör Uras’ın, Suudi Arabistan Kral’ının gönderdiği ve Ankara kulislerinde konuşulan 10 Milyar dolarla ilgili yazısından öğrendim. Gerçi Uras örneği verdikten sonra konunun diğer konuyla alakası olmadığını ısrarla belirtmiş ama karar okuyucunun tabii ki…
O yazıdan; “Ben tarihin yalancısıyım... Epeiros Kralı Neoptolemos paraları tüketmiş. Harp edecek hali kalmamış. Rakibi Sardes Kralı Malenkomos, krala haber göndermiş. “Kraliçe ile bir gece birlikte olmama imkân verseler onları altına boğabilirim” demiş. Neoptolemos, “Ahlaksız Malenkomos... Bizi ne zannediyor” diyerek küplere binmiş. Sardes Kralı bir haberci daha yollamış, “Ama” demiş. “Bir gece için 10 bin altın sikke verebilirim.”
Epeiros Kralı ve Kraliçe düşünmüşler, taşınmışlar... Bu para ile Epeiros Krallığı kurtulacak... “Evet” demişler...
Sormuşlar, “Ne zaman?” Sardes Kralı cevaplamış: “Hiçbir zaman... Benim niyetim yok. Sadece fiyat öğrenmek istedim.”
Bu bir tarihi hikâyedir. Günümüzün olayları ile hiçbir ilgisi yoktur. Sadece “Pazar yazısı”na giriş olsun diye yazdım. Bizim konumuz Suudi Arabistan Kralı için İstanbul’un Sevda Tepesi’nin imara açılmasıdır.
Ve de merak edilen “Durup dururken, bu izinin neden verildiğidir.” Eğer bu izin “Hatır için, gönül için, sevda için” verilmiş ise, eyvallah diyeceğiz. Geliniz görünüz ki işin içine para girmiş!..” diye devam ediyor Güngör Uras...
Gerisini kendimiz yazalım…
2006’larda İstanbul’da bir “acarkent” tartışmaları vardı. Orman bakanı ille de yıkılacak, diyordu. Hatta işin içine yine namus karışmıştı. Ya yıkılacak, ya yıkılacak! Neden? Çünkü o bölge orman arazisi ve imara kapalı imiş…
1984’te dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından, Suudi Prens Abdullah bin Abdülaziz’e 27 milyon dolara İstanbul’da toprak satılıyor.
Nerede mi? Kandilli’deki Sevda Tepesinde. Yani boğazın en güzel yerlerinden biri ama orası da imara kapalı. Daha sonra kral olan Bin Abdülaziz, 28 yılda tepenin imara açılması için defalarca girişimde bulunuyor. Nafile. Haliyle “ak” yılları bekliyor.
Ve gün geliyor “Sevda Tepesi” imara açılıyor. Neden mi? Bu sorunun cevabını Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar veriyor.
“Kral ailesi Türkiye’ye yardımcı oluyor. 10 milyar dolar tutarında bir yardımı oldu” diyor ve ekliyor; “gerisi gelecek.” Yani kanunla imara kapalı bir alanı, parayla imara açan “ak” bir iktidar.
Tabi aklınıza hemen filmdeki soru geldi dimi; “Para her şeyi satın alır mı almaz mı?”
Adamına göre. Bence alamaz. Ya sence?
Not; Devletin bakanı, kral ailesinin Türkiye’ye yardımından (para) bahsediyor. Türkiye, bir ailenin parasına muhtaç olacak kadar aciz bir ülke mi?
Ha, 10 milyar dolar ne oldu, diye merak edenler olabilir. Tahminen yol olmuştur. Malum AKP her toplanan ve gelen paranın üstüne asfalt döküyor…
Ahlaksız Teklif 1993 yapımlı romantik dram filmi. Demi Moore başrolde oynadığı için bayağıda ses (!) getirmişti o yıllarda.
Geçen yıl (bir önceki yılda olabilir) Erdoğan, Kılıçtaroğlu arasında geçen “ahlaksız teklif” polemiğine binaen konusunu okudum. İkisi de filmden haberdar.
Kısaca, genç yaşta ailelerin rızası dışında evlenen, iki sevgili zamanla maddi çıkmazlara girerler. Gittikçe fakirleşirler. Çözümü kumarda ararlar. İlk kazansalar da daha sonra büyük kayıplar ve borçlanmalar olur. O sırada milyarder bir kişi ile tanışırlar.
Bu çift ve tanıştıkları zengin kişi, bir partide, “para her şeyi satın alır mı almaz mı?” tartışmasına girerler. Zengin kişi bu birbirini seven fakir çifte 1 milyon dolar teklif eder. Çift bir gece boyunca düşünür ve kabul ederler. Erkek olan daha sonra pişman olsa da iş işten geçmiştir artık…
Bu ahlaksız teklifin, tarihte (!) daha önce de yaşandığını Milliyet yazarı Güngör Uras’ın, Suudi Arabistan Kral’ının gönderdiği ve Ankara kulislerinde konuşulan 10 Milyar dolarla ilgili yazısından öğrendim. Gerçi Uras örneği verdikten sonra konunun diğer konuyla alakası olmadığını ısrarla belirtmiş ama karar okuyucunun tabii ki…
O yazıdan; “Ben tarihin yalancısıyım... Epeiros Kralı Neoptolemos paraları tüketmiş. Harp edecek hali kalmamış. Rakibi Sardes Kralı Malenkomos, krala haber göndermiş. “Kraliçe ile bir gece birlikte olmama imkân verseler onları altına boğabilirim” demiş. Neoptolemos, “Ahlaksız Malenkomos... Bizi ne zannediyor” diyerek küplere binmiş. Sardes Kralı bir haberci daha yollamış, “Ama” demiş. “Bir gece için 10 bin altın sikke verebilirim.”
Epeiros Kralı ve Kraliçe düşünmüşler, taşınmışlar... Bu para ile Epeiros Krallığı kurtulacak... “Evet” demişler...
Sormuşlar, “Ne zaman?” Sardes Kralı cevaplamış: “Hiçbir zaman... Benim niyetim yok. Sadece fiyat öğrenmek istedim.”
Bu bir tarihi hikâyedir. Günümüzün olayları ile hiçbir ilgisi yoktur. Sadece “Pazar yazısı”na giriş olsun diye yazdım. Bizim konumuz Suudi Arabistan Kralı için İstanbul’un Sevda Tepesi’nin imara açılmasıdır.
Ve de merak edilen “Durup dururken, bu izinin neden verildiğidir.” Eğer bu izin “Hatır için, gönül için, sevda için” verilmiş ise, eyvallah diyeceğiz. Geliniz görünüz ki işin içine para girmiş!..” diye devam ediyor Güngör Uras...
Gerisini kendimiz yazalım…
2006’larda İstanbul’da bir “acarkent” tartışmaları vardı. Orman bakanı ille de yıkılacak, diyordu. Hatta işin içine yine namus karışmıştı. Ya yıkılacak, ya yıkılacak! Neden? Çünkü o bölge orman arazisi ve imara kapalı imiş…
1984’te dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından, Suudi Prens Abdullah bin Abdülaziz’e 27 milyon dolara İstanbul’da toprak satılıyor.
Nerede mi? Kandilli’deki Sevda Tepesinde. Yani boğazın en güzel yerlerinden biri ama orası da imara kapalı. Daha sonra kral olan Bin Abdülaziz, 28 yılda tepenin imara açılması için defalarca girişimde bulunuyor. Nafile. Haliyle “ak” yılları bekliyor.
Ve gün geliyor “Sevda Tepesi” imara açılıyor. Neden mi? Bu sorunun cevabını Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar veriyor.
“Kral ailesi Türkiye’ye yardımcı oluyor. 10 milyar dolar tutarında bir yardımı oldu” diyor ve ekliyor; “gerisi gelecek.” Yani kanunla imara kapalı bir alanı, parayla imara açan “ak” bir iktidar.
Tabi aklınıza hemen filmdeki soru geldi dimi; “Para her şeyi satın alır mı almaz mı?”
Adamına göre. Bence alamaz. Ya sence?
Not; Devletin bakanı, kral ailesinin Türkiye’ye yardımından (para) bahsediyor. Türkiye, bir ailenin parasına muhtaç olacak kadar aciz bir ülke mi?
Ha, 10 milyar dolar ne oldu, diye merak edenler olabilir. Tahminen yol olmuştur. Malum AKP her toplanan ve gelen paranın üstüne asfalt döküyor…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025