Afganistan ya da Harlem

Amerikan Başkanı Bush ve Neo-Con takımının Taliban rejimine son vermek ve El-Kaide'nin bölgedeki etkinliğini kırmak için işgal ettiği Afganistan'da ilginç gelişmelere şahit oluyoruz.

Demokrasi ve özgürlük getirmek adına bölgeye atılan tohumlar, yeni yeni filizlenmeye başlıyor. Afgan halkı her zamankinden daha hür ve daha liberal (!) bir yaşama kavuşuyor.

Mesela; Afganistan'da 35 yıllık bir mazisi bulunan fakat Taliban tarafından kapatılan Afgan televizyonu, 10 yıl sonra bir ilke imza attı.Televizyon, uzun bir aradan sonra ilk kez, şarkı söyleyerek banyo yapan bir kadın ile erkeğin görüntülerini yayınlamaya başladı.

İthal bir sabun firmasının reklamında, başı açık halde şarkı söyleyerek banyo yapan bir kadın ile erkeğin görüntüleri dikkat çekti.

Sema isimli Afgan bir kadın sanatçı da aynı televizyonda 2 şarkı seslendirdi. Halktan gelen tepkiler tepkiler üzerine klip yayından kaldırdı ; ama onun yerine erkek Afgan sanatçıların şarkıları yayınlanmaya başlandı.

Bunlar kısmi birer örnek. Diğer uygulamaları ve filizlenmeleri ileriki günlerde hep birlikte görecek ya da duyacağız..

Amerika'nın yönlendiriciliğinde yayın yapan gazete ve televizyonlarda sürekli bir şekilde kadın unsurunun kullanılıp,onlara yönelik haber ve yorumlar yapılması Afgan halkı üzerindeki imha planlarının temel ayağını oluşturuyor.

Burkaları hedef alan görsel medya, Afgan kadınını hapsedildiği (!)evden çıkararak sokak malzemesi yapmak istiyor.

Afgan erkeklerinin yüzde yetmişi evine götürmeye ekmek bulamazken, çol çocuk aç sefil yaşam sürerken Amerika'nın kadınlar üzerinde yoğunlaşarak sosyal dokuyu rencide etmesi vahim bir tablo ortaya koyuyor.

Afganistan'a yapılan operasyonla bölgeye gelmesi beklenen huzur ise görünürde yok. Tüm kentler bombalarla delik deşik edildi, evler yıkıldı harabeye döndü, siviller vuruldu gömüldü...

Ne huzur var ne de rahat...

Göstermelik işbaşı yapan Karzai yönetiminin Afganistan'da eli çok zayıf. "Amerika'nın adamı" olduğu gerekçesiyle hemen heran suikaste uğrayabileceği korkusuyla koruma sayısını artıran Karzai, bırakın halkını kendini bile korumaktan aciz.

Bastıran kış şartlarında soğukla mücadele ederek canının derdine düşen kırsal halk kitlesi ise yerel çatışmaların hedefi durumunda.

Yerel eyaletleri temsilen toplarak anayasasını oluşturan etnik temelli Loya Jirga yönetimi de kuzey bölgelerdeki etnik çatışmalardan huzursuz.

Bu belirsizliğe Amerikan askeri operasyonlarını da eklerseniz tam bir kaos, tam bir curcuna.

Kent merkezlerinde de durum farklı değil. Uluslararası şirketleşmelerin illegal bağlantıları bu yörelerde etkin konumda. Uyuşturucu trafiğini ve organizasyonunu ellerinde tutabilmek için kıyasıya rekabet eden mafyavari gruplar, Afgan gençleri üzerinde etkin ağırlığa sahipler.

Gençler para kazanabilmek ve hayatlarını idame ettirebilmek için rahatlıkla bu oyuna çekiliyorlar.

Uyuşturucu, açlık, işsizlik ve harabeye dönmüş kentler.

Vaadedilen demokrasi ve özgürlük havada.

Sözkonusu uluslararası para yardımı ve imar çalışmaları ise uçmuş.

Bir yandan Afgan kadını burkasını çıkararak güzellik yarışmalarında boy gösteriyor, çekilen klip ve reklamlarla dünya piyasasında yer edinmeye çalışıyor.

Bir yandan da Afgan erkekleri aş iş bulma adına uyuşturucu ticaretinin ve yerel çatışmaların kucağında can veriyor.

Amerika'nın bir zamanlar siyahlara yaptığı ile Afganistan'da yapılanlar birbiriyle ne kadar da benzeşiyor.