(Geçen Pazar'dan devam) İmam (a.s.)'ın, Küfe yolunda, kendisini çağıranların gerçek niyetlerini bildiğini ifade eden konuşmaları da olmuştur. Küfeli olduğunu söyleyen bir yolcu ile aralarında şöyle bir konuşma geçti:"Ben, hac amellerini yaptıktan sonra, süratle Küfe'ye döndüm. Yolda birkaç çadırla karşılaştım. O çadırların sahibinin kim olduğunu sordum. Bunlar Hüseyin bin Ali (a.s.)'ın çadırlarıdır" dediler. Bu sözü duyar duymaz büyük bir istekle, Peygamberin (s.a.v.) torunu Hüseyin (a.s.)'ı ziyaret etmek için ona doğru hareket edip Hazretin, kendine mahsus olan çadırına gittim. Onu yaşlanmış bir hâlde buldum. Kur'an okuduğunu ve gözyaşlarının da yanaklarına süzüldüğünü gördüm. "Annem babam sana feda olsun, ey Peygamber (s.a.v.)'in torunu! Seni, bu susuz ve otsuz sahraya çeken sebep nedir?" diye sordum. İmam (a.s.) cevaben şöyle buyurdu: "Bir taraftan bunların (Ben-i Ümeyye kavmi) beni tehdit etmesi, (diğer taraftan da) Küfe halkının bana gönderdikleri davetnamelerdir. Beni öldüren de, Küfe halkı olacaktır. Bu cinayeti işlediklerinde ilahî emir ve düsturların ihtiramını ortadan kaldırdıklarında Allah-u Teala da onları katleden ve hatta onları, kadınların hayızlık döneminde kullandıkları bezden daha kötü ve aşağı bir duruma sokacak olan bir kimseyi onlara musallat kılacaktır." Müslim b. Akil, İmam adına Küfe'de biat alıyordu. Bu biatlerin sayısı 12 bin ile 20 bin arasında olduğu rivayet edilir. Küfe Valisi, İmam'a biat edilmesine karşı olumsuz herhangi bir tepki vermiyordu. Küfe'de bulunan Yezid'in ajanları durumu Yezid'e bildirdiler. Yezid, gelen haberlerden rahatsız oldu. En büyük korkusu İmam Hüseyin (a.s.)'ın halkın biati ile halifeliği elinden alması idi. Ve bu yavaş yavaş gerçekleşiyordu. Yanındakilerle Kûfe konusunda ne yapacağı ile ilgili istişare etti. Valinin değiştirilmesi gerektiğini gören Yezit, kimin gönderilmesi gerektiğini sordu. Danışmanlarından Sercun, Ubeydullah'ı teklif ettiği zaman Yezid, "Ondan hayır yoktur" dedi. Sercun, Yezid'e şöyle cevap verdi: "Şayet baban Muaviye dirilseydi onun dediğini yapar mıydın?" Yezid, "Evet" diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Sercun üzerinde Muaviye'nin mührünü taşıyan ve Ubeydullah'ın Kûfe'ye vali tayin edildiğini gösteren resmî belgeyi Yezid'e verdi. (Muaviye, Ubeydullah'ı Kufe'ye atamış ama bu sırada öldüğü için bu atama fiiliyata geçmemişti) Yezid bu belgeye göre hareket etmiş ve Numan b. Beşir'i azlederek, yerine Ubeydullah bin Ziyad'ı Kûfe valiliğine getirmiştir.Ziyad ibn-i Ebih'in (Ubeydullah'ın babası) kimin oğlu olduğu belli değildi. Zaman içinde Muaviye onu, Ebu Süfyan'ın oğlu olarak tanıttığı için toplumdaki saygınlığı artmıştı. Ubeydullah da annesi Mercane ise kötü ahlaklı bir kadındı. Ubeydullah bin Ziyad, Araplara eziyet eden ilk şahıs olarak anılmaktadır. Ubeydullah, Haricîlere karşı çok sert tedbirler almıştır. Babası Ziyad ve Ubeydullah, Muaviye döneminde, toplam 13 bin Haricî'yi öldürmüş, sadece Ubeydullah 4 bin Haricî'yi hapsetmiştir. İbn-i Ziyad yaptığı işlerde hukuk tanımayan bir idareci idi. Ancak Ubeydullah, Emevî hanedanının devamı için önemli bir isimdir. Mervan b. Hakem'in halife olmasındaki katkıları ile Emevîlerin devamını sağlamıştır.Irak bölgesinin en sert valilerinden biri olarak anılmıştır. Ubeydullah'ın bu sert politikaları onu Kûfe'ye vali yapmıştır. Çünkü az bir zaman sonra Küfe'de de aynı tedbirleri alacaktır. Ubeydullah, Kerbela katliamını gerçekleştirdiğinde henüz 28 yaşında idi. Ubeydullah'ı vali olarak atayan Yezit, kendisinden, Müslim'i etkisiz hâle getirip, öldürmesini istemiştir. Ayrıca, Yezid, Ubeydullah'tan, Hz. Hüseyin (a.s.)'ı öldürmesini de istemiştir. Hatta eğer bu emri yerine getirmezse, onu, babası Ziyad'ın nesebine döndürülmekle tehdit etmiştir. Küfe'ye hareket eden Ubeydullah, şehre yüzünü örtmüş bir hâlde ve başında siyah bir sarık ile girdi. Kûfeliler tarafından büyük bir coşku ile karşılandı. "Hoş geldin ey Allah Resulü'nün torunu!" demekteydiler. Çünkü onu, İmam Hüseyin zannediyorlardı. Ubeydullah'a eşlik eden Müslim b. Amr, geri çekilmelerini, zira gelenin vali Ubeydullah b. Ziyad olduğunu söyledi. Bunun üzerine Kûfeliler büyük bir üzüntü içinde etrafından dağıldılar. (haftaya devam?) (geniş bilgi ve hikmetler için bkz İmam Hüseyin eseri Prof. Dr. Haydar Baş)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025