İdlib'den şehit ve yaralı asker haberleri gelmeye devam ediyor.
Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Yakınlarının, TSK'nın ve Türk milletinin başı sağ olsun.
Ülkemiz çok kritik bir zaman diliminden geçiyor, bu günler olaylara sağduyulu yaklaşmamız gereken günler.
Bilim insanlarının, devlet adamlarının, tarihi bilen günümüzü değerlendirebilen gelecek kaygısı olan insanların konuşması gereken; dinlenmesi gereken günler bu günler.
Yaşanan hadiselere bütüncül bakmaz, hamaset ile günü kurtarma adına koltuk sevdası ile bakacak olursak, kaybımız çok ama çok olur.
Biz tarih boyunca 16 devlet kurmuş ama koruyamamış bir milletiz.
Ebed-müddet yaşamak için çok hassas ve dikkatli olmamız gerekiyor. Siyaset insanları, bizi yöneten insanlar ülkenin kaderini iki dudağı arasına mahkûm etmemeliler.
Seçimle gelenler, seçimle gidene kadar yönetim erkine sahiptir, ama baki kalacak olan devlettir, millettir.
Siyaset bir vekâlet kurumudur, ne diyoruz milletvekili; yani esas değil, milletin vekili bu insanlar.
Hatta Türk mahkemeleri bile verdiği kararları millet adına verirler.
Biz niçin Suriye'deyiz, Suriye'de neler oluyor, ne kazandık ne kaybediyoruz? Bütün bunlar millet ile paylaşılmalıdır. Aksi halde milletin kabul etmediği hiç bir hareket geçerli değildir.
Şer planları bozan bir bakış açısı
2011 yılında Arap baharının Suriye'de harekete geçme arifesinde ülkemizde din kisvesi altında savaş çığırtkanlığı yapıldı. Güya orada yaşayanlar Şii'dir vurmak caizdir, ölürsen şehit, kalırsan gazidir dediler. Bir tek Prof. Dr. Haydar Baş Bey buna karşı, Ehl-i Beyt paydasında biz kardeşiz tezini işledi. Bunu sempozyumlarla halka mal etti. Onların projeleri tutmadı. O gün tutmayan oyun bugün de bozulmalıdır. Peygamber Efendimizin ahir zamanla ilgili hadisi şerifleri var, hadislere bakacak olursak Ortadoğu'da Şam civarında savaşların yaşanacağından bahsediyor. Hatta efendimiz "Size çullanmak üzere yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya üşüşen yiyiciler gibi birbirlerini çağıracağı zaman yakındır" buyuruyor.
Suriye'deki savaş ABD'yi memnun etti
Suriye'de savaş kıvamında bir çatışmanın içerisindeyiz.
Bizim Suriye'de savaştığımız insanlar Müslüman, bunların camileri var, minareleri var. Biz burada şehit namaz kılıyoruz, onlar da orada namaz kılıyorlar; burada karışık bir durum var.
Hadiseyi sükûnet ve suhulet ile yeniden değerlendirmemiz gerekiyor.
Hiçbir mücadele savaş için yapılmaz, savaşlar da barış için yapılır.
Suriye'deki savaş en çok kimin hoşuna gitti?
Amerikan'ın hoşuna gitti, İsrail'in Siyonistlerin hoşuna gitti.
Adamlar koşa koşa geliyorlar. Türkiye'nin arkanızdayız, beraberiz çok güzel yapıyorsunuz, savaşa devam ettiğiniz müddetçe hem ABD hem de NATO olarak arkanızdayız, silah ve mühimmat desteği vereceğiz diyorlar.
Bunlar bizi günahları kadar sevmezler.
Hatta üst düzey adamları tweet atarak Putin'in hesaplarını değiştirmenin tek yolu kulağa hoş gelmese de Türkiye'yi desteklemektir diyorlar.
Adamların arayıp da bulamadıkları bu değil mi?
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025