Trakya'da böyle sorarlar; Abe ne oldu? Sevgili dostlar, piyasaların zor gününde bu esprili söylemden yola çıkarak 'ekonomide mucize yarattık' diyen Babacan'a sormak istiyorum, "Abe ne oldu mucize?". Yurtdışı 'dala takıldı' biz ağaçtan yuvarlandık, bu nasıl bir mucize? Aylardır bu köşede, Türkiye'de yaşananların 'sahte bahar' olduğunu ve tamamen 'yurtdışına' endeksli olduğunu aktarmaya ve kamuoyunu özellikle AKP'nin 'ekonomik mucizesine' inananları, yaşananları doğru analiz etmeye davet etmeye çalışıyorum. Kimilerine göre 'çok karamsarım', kimilerine göre ise 'muhalifim'. İşte ne olduğum; son 24 saatte dünya genelinde yaşanan 'dalgalanma' ve bizim piyasalarımızda meydana gelen 'deprem'... Sonuç 1 :'Yalancı bahar yaşanıyor, her şey yurtdışına endeksli' dediğimizde beni eleştirenlere son 48 saatte yaşananlar sonrası şunu hatırlatmak istiyorum; benim ne olduğum değil, Türkiye'nin 'üzerinde bulunduğu dinamiğin' gerçekte ne olduğu önemli ? Beni ve benim gibi 'uyarmaya çalışanları' bırakın da 'nasıl uyutulduğunuzu' anlamaya çalışın... Bu noktada gelelim yaşananlara... Sevgili dostlar, detayları fazla derinde aramaya gerek yok. 2003 yılından 2006 Mart başına kadar 'dünya piyasaları' ile tam bir korelasyon içinde ralli yaşadık. 2006'nın ilk üç ayı içinde Merkez Bankası Başkanı atanamaması ve 'Cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye'de aşırı risk yaratacağının' algılanması ile dünya genelinde yaşanan trend üzerinde yerimizi kaybettik ve yüksek petrol fiyatları ile Haziran 2006'dan itibaren dünya genelinde yeni bir ralli başlarken, biz dışarıda kaldık. Son dönemde gelişmekte olan ve gelişmiş ülke borsaları o kadar fazla zirve yaptılar ki; biz de 'riske rağmen' bu büyük rüzgârdan 'olumlu' etkilendik. Yaşananların tamamı 'bizden, içeriden, makroekonomiden' bağımsız dinamiklerdi ve 'tamamı yurtdışına endeksliydi'. Yurtdışı çoştukça, bizim piyasalarımız da çoştu... Peki sonra ne oldu ? Son yaşananlar işte bu dinamiğin yani yukarıda tarif ettiğim sanal dinamiğin 'ilk' çökmesi. Dikkat edin lütfen 'ilk' diyorum. Muhtemelen bu bozulma, düzletmeler ve sonrası realizasyonlar ile dalga dalga devam edecek... Sonuç 3 : Yurtdışında oluşan bir dalgalanma 'Türk piyasalarını' ve 'biz yarattık' dedikleri' mucizeyi' sekiz saat içinde 'eritti'. Borsa iki seans içinde frensiz düşerken, kur 40 bin TL'den fazla yükseldi, en önemlisi faiz yeniden 20 sınırına dayandı... Sonuç 4 : Son dört yılda Türkiye'de yaşananların tamamı 'yurtdışına' endeksli bir yapıdan kaynaklanıyordu. Türkiye'de iktidarda kim olursa olsun 'bu trend' yine yaşanacaktı. Daha açık ifadesiyle; global dalga üzerinde sörf yapan bir ülkede 'siyasi otorite' etkisiz elemandı. Son söz : Dünya piyasalarında yaşananlar ve bunların Türkiye'ye yansıması 'birçok yatırımcının' para kaybetmesi açsından üzücü. Ama iki tesellimiz var; içeride 'şişmeyi sağlayan genelde yabancı sıcak paraydı ve en büyük zararı yine onlar gördü, daha açıkçası yerliler dışarıdaydı ve son dalgada 'gaza gelip' özellikle borsada yüksek maliyetleri yoktu. İkincisi içerideki siyasi otoriterinin aslında hiç bir şey yapmadığının anlaşılması için böyle bir dalga gerekliydi. Yiğit Bulut
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.