Bir İngiliz gazetesinin ABD strateji uzmanlarının İran'a karşı saldırı planları üzerinde çalıştığını yazmasıyla birlikte; ABD'nin İran'a yönelik hangi hamleyi yapacağı konusu yeniden gündeme geldi. Bu haberin getirdiği rüzgarla birlikte ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ABD yönetiminin İran konusundaki sözde rahat tutumunu göstermek maksadıyla şu açıklamayı yaptı: "Diplomatik çözümden yanayız, ancak Başkan, hiçbir seçeneği hiçbir zaman gözardı etmez." Bu açıklamanın satır aralarında hem İran'ın son birkaç aydır ABD'ye karşı yürüttüğü diplomatik hamlelerin amacına ulaştığını, hem de ABD'nin mevcut kötü durumunun daha fazla gizlenemeyecek boyutlara ulaştığını görüyoruz. ABD, İran'ın oynanan bu satrançta hamleleri yerli yerinde atmasını ve devamlı "şah" çeken oyuncu pozisyonda bulunmasını beklemiyordu ancak İran, bugüne kadar her hamlesini- Ahmedinecad'ın tehditvari açıklamaları da dahil- düşünerek yaptı. İran; ABD'nin, Afganistan ve Irak hezimetleri sonucunda sürüklendiği ekonomik ve askeri darboğazın farkında olarak kendisine karşı askeri bir operasyonun "son ihtimalden" de öte imkansız bir seçenek olduğunu, eğer olursa da, Bush'un ve ABD'nin son tangosu olacağını öngördü. Nitekim bu öngörü temelsiz de değil. Oxford Araştırma Grubu tarafından hazırlanan bir rapor, İran'a askeri bir operasyonun acı faturasını net bir şekilde gözler önüne seriyor. "Raporda, 'İran'ın nükleer tesislerine düzenlenecek olası bir Amerikan saldırısı 10 bin kadar insanın ölümüne ve bir Orta Doğu savaşına yol açar' deniyor. İran'da bir kara harekatının mümkün olmayacağı, zira bunun için 100 bin askere ihtiyaç duyulacağı ve zaten 130 bin askeri Irak'ta, 18 bin askeri de Afganistan'da olan Amerika'nın zaten gereğinden fazla açılmış olduğu belirtiliyor. Rapor şöyle son buluyor: 'Mevcut krize askeri bir tepki vermek üzerinde düşünülmemesi gereken, tehlikeli bir seçenek. Ne kadar zor olsa da alternatif yaklaşımlar üzerinde durulmalı."İşte Rice'ın son "diplomatik seçenek" açıklaması da, raporda belirtilen "alternatif yaklaşım" seçeneğinin icbar ettiği bir durum. ABD'nin başka şansı yok anlayacağınız.Çünkü ABD'nin elindeki son silah, yani BM hamlesi de İran tarafından bertaraf edildi. İran'la oynamaya başladığı bu satranç oyununda mat olmaya doğru hızla ilerleyen ABD'nin son manevrası, Danimarka'da başlayıp, tüm Batı dünyasına yayılan karikatür krizini kullanmak. Yani iddia edildiğinin aksine, bu karikatür krizini istismar eden kesim İslam dünyası değil, ABD'nin ta kendisi. İslam dünyasının ortaya koyduğu kuvvetli tepkinin altında ezilen Danimarka İslam Konferansı Örgütü'nden yardım dilenmenin yanı sıra ABD'nin kendisine açtığı Haçlı kucağına da oturmak durumunda kaldı. Kriz sonrası soluğu Danimarka'da alan ABD'li yetkililerin verdikleri mesajlar, kendilerini İran konusunda kurtaracaklarına inandıkları son liman olan karikatür alçaklığına verilen tepkileri istismar etme yönünde oldu. Rice ve Rasmussen'in yaptıkları ortak açıklama, karikatür alçaklığına karşı oluşan tepkilerin İran ve Suriye tarafından kışkırtıldığı yönündeydi.Danimarka, 21. yüzyıl Haçlı savaşının ön cepheye sürülen bir piyadesi olduğu için aldığı yaraların sarılması için sağdan soldan yardım dileniyor ve fütursuzca birilerine saldırıyor. ABD ise, iyice köşeye sıkıştığı İran konusunda elinde kalan son ipe, karikatür krizine sarılıyor. Ancak unutulan bir şey var ki, İran ne Irak, ne de Suriye'ye benzemiyor?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012