AB, Türk askerine sulanıyor

Bugüne kadar aklınıza gelebilecek hemen her konuda ülkemizin tüm imkânlarını tepe tepe kullanan Avrupa Birliği (AB), şimdi de Türk askerine sulanıyor.

1995 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği anlaşmasıyla Türkiye, Avrupa ülkeleri için çok daha kolay ulaşılabilir bir pazar oldu.

Son yıllarda baş gösteren sığınmacı ve göçmen krizlerinde de ülkemiz AB'nin tampon bölgesi gibi kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor.

Şimdi de sıra Türk askerine gelmiş anlaşılan.

Bu konu bu kadar üst düzeyde ilk kez dile getirildi. 

Önceki gün Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda, Komisyonun icraatlarını ve gelecek yıl için önceliklerini anlattığı geleneksel 'Birliğin Durumu' konuşmasını yapan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB'nin bir savunma ordusuna ihtiyacı olduğunu açıkladı.

BM ve ABD'nin katılmayacağı askeri harekâtlarda AB'nin kendi yeteneklerini geliştirmesi gerektiğini hatırlatan Von der Leyen, AB'nin bu çabalarının sonuç vermesi için AB'ye komşu ülkeler ve bölgesel güçlerle ortaklıkların kurulması gerektiğinin altını çizerek, bu konuda Türkiye'yle de iş birliği yapacaklarını söyledi. 

Geçmişte de zaman zaman resmi olmayan açıklamalarda ifade edilen bu açıklama ilk kez resmen dile getirildi.

Bu durum bana göre konunun Ankara ile Brüksel arasında uzunca bir süredir konuşulduğunun göstergelerinden biri.

Görünen o ki Suriye ve Afganistan konusunda Türkiye'nin askeri olarak ortaya koyduğu heves, AB'deki dostlarımızın (!) iştahlarını kabartmış.

Ancak bir hayalden ibaret olduğu gün gibi ortada olan AB'ye tam üyelik için Gümrük Birliği'ne 'evet' demiş, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin AB'ye üyeliğine 'evet' demiş Türkiye, karşılığında milletimize büyük bedeller ödetilecek yeni bir yanlış yola inşallah girmez.

Eğer AB'nin istediği bu yanlış yola girilirse ABD'li ünlü spekülatör George Soros'un yıllar önce ifade ettiği, 'Türkiye'nin en iyi ihraç ürünü ordusudur' sözü gerçek oldu demektir. 

Türkiye ile AB ilişkileri artık platonik bir aşk seviyesinin de altına gerilemiş durumda. Türkiye hep veren taraf olduğu halde AB hiçbir zaman – verilmeyen vize serbestisi bunlardan sadece biri- Türkiye'nin taleplerini karşılamadı. 

Şimdi de Avrupalı askerleri yerine Mehmetçik mi tehlikeye atılmak isteniyor?

Şu bir gerçek ki AB üyesi ülkelerin liderleri, askerlerinin çatışmalarda ölmesinin izahını halklarına yapmak istemiyor. Dolayısıyla da buna gönüllü olacak ülke bulurlarsa fırsatı asla kaçırmayacaklardır. 

Birkaç milyar euroyla 4-5 milyon Suriyeli sığınmacıyı sırtına yıktıkları ülkemize yine bir miktar para vererek, Türk askerini Avrupa'nın paralı askeri yapmak niyetindeler. 

Umarım mevcut hükümet dahil hiçbir hükümet böyle bir yanlışa 'evet' demenin ağır sorumluluğu altına girmez.