Kalınbağırsak Stratejileri Uzmanı (KABIZ) ünlü akademisyen olayı özetlemişti aslında; Şiilere ölüm yaşasın haçlılar.
Yazıma şöyle bir soru ile
başlayayım.
İhale oburu İslamcı(!), hakikatte ıslamacı medyamız Suriye’deki olaylara değindiği kadar, aleyhte yayın yapıp hakaretler yağdırdığı kadar mesela Irak’ta haçlıların Müslümanlara yaptığı vahşete, iğrençliğe yer vermiş miydi?
Suriyelilere yaktığı ağıtı Iraklılara yakmış mıydı?
Bu düzeyde tepki koyup, hakaretler yağdırmış mıydı?
El–yanıt: Hayır!
Bir mesela daha; Ebû Gureyb’de, sadece ve sadece Müslümanları aşağılamak için yapılan o insanlık dışı fiilleri Suriye’deki olayları gündemde tuttuğu kadar gözler önüne serdi mi ıslamacı medyamız?
Bir milyon masum maktul, on binlere tecavüz olayı.
Irak’ın çok kısa özeti bu.
Yoksa adı üstünde çok ırak mıydı Irak?
El–yanıt: Hayır!
Bir mesela daha; Afganistan’da işlenen ve hala devam eden vahşeti ne kadar ekranlarında tutuyor ıslamacı medyamız?
Eskiden kartel medyası vardı, kimileri ona kertel medyası derdi.
Kertel; tahtadan yapılan büyük yemlik.
Bu iktidar ile semirip obezleşen İslamcı(!) medya, ıslamacı hale geldi.
Islama; Adapazarı’nda meşhur bir köfte.
Önceleri para yoktu, verâ vardı.
Geldi para gitti verâ.
İşler kaldı anafora.
Verâ; ileri derecede takva.
Bir başka soruyu sorarak devam edelim.
Kendi insanının karnını doyuramayan Avrupa, sizce niye bu ülkeye fonlar tahsis eder?
Eskiden her deprem sonrası görmeye ve dinlemeye alışık olduğumuz uzmanlar gitti, yerini AB destekli/kurgulu sosyal uzmanlar aldı.
Önüne harita koysanız Ortadoğu’yu bulmakta zorlanır tipler, Ortadoğu Uzmanı.
Uzakdoğu nere diye sorsan, doğunun uzak ucu diye cevap verecek uçuk tipler, Uzakdoğu Uzmanı.
Kısaca Haçlı için önem taşıyan her saha için uzmanlık alanları oluşturuldu.
Haçlının menfaatleri söz konusu oldu mu, bu menfaatlerin temini doğrultusunda ekranlardadır uzmanlar.
Kafatası boşluğunda bir çay kaşığını dolduracak beyinden fukara bazı tipler haçlıların idealleri doğrultusunda toplumu hazır hale getirmeyi misyon edinmişler.
Önce imanî hassasiyetini, sonra da imanî hassasiyetin olmazsa olmazı “feraseti/ileri görüşlülüğü” kaybedenler de bu tipleri dinleyip boyun egzersizi yapıyor, söylediklerine kelle sallıyor.
Avamdan geçtik, yaşanan olayların hiçbirinden sağlıklı bir bilgiye sahip olmayan sözüm ona “kanaat önderleri” bu ritmik kelle sallayışına uyak oluyor.
Suriye uzun bir senaryonun devamıdır.
Orada yaşananlar bir dizinin “yeni bölümüdür.”
Topyekun İslam dünyası haçlıların yepyeni platosudur artık.
“Dahili ve harici bedhahlar” ile.
Bazıları bunu bedbaht olarak okur.
Hah: İsteyen, arzulayan.
Bedhah: Kötülük isteyen
Tıpkı, her akşam mantar misali ekranlara gelen ve en acımasız işgal ordularından daha acımasız toplumumuzun bütün değer yargılarını yerle bir eden diziler ve bazı yarışma programları gibi.
Bu dizinin adı; BOP’un Demokrasiyle Dansı’dır.
Asıl adı: “Üçüncü Bin Yılda Asya’nın Hıristiyanlaşması.”
“Şii olmaktansa Hıristiyan olmayı tercih ve teşvik edenler” buna hizmet için taltif ediliyorlar.
Tıpkı, “mutlak küfür hücum ediyor, haçlı limanına demirleyelim” diyenler gibi.
Tıpkı Osmanlı sonrası.
Ne hazindir ki, Şii düşmanlığını körükleyenlerin Kur’an okumaktan daha faziletli ilan ettiği dua kitabı Cevşen, sadece Şii kaynaklarda geçer.
Sünni eserlerin bir teki bahseder ondan.
Dizinin bölümleri bir bir sahneleniyor.
İlk bölümünün adı; “Saddam’ın Kimyasalları” idi.
Sonraki bölümün adı, Afganistan Kabristan.
Üçüncü bölümün adı; Çok Mübareksin Hüsnü.
Dördüncüsü; Havadan Sudan Bölündü Sûdan.
Beşinci bölüm; Petrol fî mâ fî Kaddafi.
(Arapçada fî var, mâfî yok demek, öğrenin lazım olur.)
Suriye’yi doğru anlaman için bunu bilmek zorundasın hacı fuşfuş efendi.
Mesele mezhep meselesi değildir.
Çok mu umurunda haçlının senin hangi mezhepten olduğun?
Menfaati söz konusu olunca öz evladını boğazlamaktan sarf–i nazar etmeyenler senin mezhebini mi düşünecek?
Peh peh peh, inanan ebleh.
Burnunun ucunu görmekten aciz Efendi hazretleri bunu nasıl görsün?
Çok takvadır, evine televizyon koymaz.
İyi de olayları nasıl, kimden ve ne zaman duyup tahlil ediyorsun?
Birini mi gönderiyorlar her gece, tablet haline getirilmiş olayları bir bardak su ile sana yutturmaya?
Bu dizilerde rol alanlar, figüranlığa soyunanlar şu sözümü hiç unutmasın.
Çağımızın su–i kast şekli değişti.
Küresel yamyamlar bir kişi hakkında “artık ona ihtiyacımız kalmadı” deyip, çok iyi çalışan organlarından birini hedef seçseler kim görecek kim duyacak?
Zor mu bu kimyasal dünyada?
Her kolay şeyden daha kolay.
Donumuzun markasına vakıf teknoloji icat edilmişken niye zor olsun?
Mesele kalıyor öte âlemde “yüz sahibi” olmaya.
Allah Teâlâ, orada “isveddet vucühühüm/yüzü kapkara olanlardan” eylemesin bizi.
Yüzün macunu bu dünyada atılır, orada boyanır, unutmayın.
Yazıma şöyle bir soru ile
başlayayım.
İhale oburu İslamcı(!), hakikatte ıslamacı medyamız Suriye’deki olaylara değindiği kadar, aleyhte yayın yapıp hakaretler yağdırdığı kadar mesela Irak’ta haçlıların Müslümanlara yaptığı vahşete, iğrençliğe yer vermiş miydi?
Suriyelilere yaktığı ağıtı Iraklılara yakmış mıydı?
Bu düzeyde tepki koyup, hakaretler yağdırmış mıydı?
El–yanıt: Hayır!
Bir mesela daha; Ebû Gureyb’de, sadece ve sadece Müslümanları aşağılamak için yapılan o insanlık dışı fiilleri Suriye’deki olayları gündemde tuttuğu kadar gözler önüne serdi mi ıslamacı medyamız?
Bir milyon masum maktul, on binlere tecavüz olayı.
Irak’ın çok kısa özeti bu.
Yoksa adı üstünde çok ırak mıydı Irak?
El–yanıt: Hayır!
Bir mesela daha; Afganistan’da işlenen ve hala devam eden vahşeti ne kadar ekranlarında tutuyor ıslamacı medyamız?
Eskiden kartel medyası vardı, kimileri ona kertel medyası derdi.
Kertel; tahtadan yapılan büyük yemlik.
Bu iktidar ile semirip obezleşen İslamcı(!) medya, ıslamacı hale geldi.
Islama; Adapazarı’nda meşhur bir köfte.
Önceleri para yoktu, verâ vardı.
Geldi para gitti verâ.
İşler kaldı anafora.
Verâ; ileri derecede takva.
Bir başka soruyu sorarak devam edelim.
Kendi insanının karnını doyuramayan Avrupa, sizce niye bu ülkeye fonlar tahsis eder?
Eskiden her deprem sonrası görmeye ve dinlemeye alışık olduğumuz uzmanlar gitti, yerini AB destekli/kurgulu sosyal uzmanlar aldı.
Önüne harita koysanız Ortadoğu’yu bulmakta zorlanır tipler, Ortadoğu Uzmanı.
Uzakdoğu nere diye sorsan, doğunun uzak ucu diye cevap verecek uçuk tipler, Uzakdoğu Uzmanı.
Kısaca Haçlı için önem taşıyan her saha için uzmanlık alanları oluşturuldu.
Haçlının menfaatleri söz konusu oldu mu, bu menfaatlerin temini doğrultusunda ekranlardadır uzmanlar.
Kafatası boşluğunda bir çay kaşığını dolduracak beyinden fukara bazı tipler haçlıların idealleri doğrultusunda toplumu hazır hale getirmeyi misyon edinmişler.
Önce imanî hassasiyetini, sonra da imanî hassasiyetin olmazsa olmazı “feraseti/ileri görüşlülüğü” kaybedenler de bu tipleri dinleyip boyun egzersizi yapıyor, söylediklerine kelle sallıyor.
Avamdan geçtik, yaşanan olayların hiçbirinden sağlıklı bir bilgiye sahip olmayan sözüm ona “kanaat önderleri” bu ritmik kelle sallayışına uyak oluyor.
Suriye uzun bir senaryonun devamıdır.
Orada yaşananlar bir dizinin “yeni bölümüdür.”
Topyekun İslam dünyası haçlıların yepyeni platosudur artık.
“Dahili ve harici bedhahlar” ile.
Bazıları bunu bedbaht olarak okur.
Hah: İsteyen, arzulayan.
Bedhah: Kötülük isteyen
Tıpkı, her akşam mantar misali ekranlara gelen ve en acımasız işgal ordularından daha acımasız toplumumuzun bütün değer yargılarını yerle bir eden diziler ve bazı yarışma programları gibi.
Bu dizinin adı; BOP’un Demokrasiyle Dansı’dır.
Asıl adı: “Üçüncü Bin Yılda Asya’nın Hıristiyanlaşması.”
“Şii olmaktansa Hıristiyan olmayı tercih ve teşvik edenler” buna hizmet için taltif ediliyorlar.
Tıpkı, “mutlak küfür hücum ediyor, haçlı limanına demirleyelim” diyenler gibi.
Tıpkı Osmanlı sonrası.
Ne hazindir ki, Şii düşmanlığını körükleyenlerin Kur’an okumaktan daha faziletli ilan ettiği dua kitabı Cevşen, sadece Şii kaynaklarda geçer.
Sünni eserlerin bir teki bahseder ondan.
Dizinin bölümleri bir bir sahneleniyor.
İlk bölümünün adı; “Saddam’ın Kimyasalları” idi.
Sonraki bölümün adı, Afganistan Kabristan.
Üçüncü bölümün adı; Çok Mübareksin Hüsnü.
Dördüncüsü; Havadan Sudan Bölündü Sûdan.
Beşinci bölüm; Petrol fî mâ fî Kaddafi.
(Arapçada fî var, mâfî yok demek, öğrenin lazım olur.)
Suriye’yi doğru anlaman için bunu bilmek zorundasın hacı fuşfuş efendi.
Mesele mezhep meselesi değildir.
Çok mu umurunda haçlının senin hangi mezhepten olduğun?
Menfaati söz konusu olunca öz evladını boğazlamaktan sarf–i nazar etmeyenler senin mezhebini mi düşünecek?
Peh peh peh, inanan ebleh.
Burnunun ucunu görmekten aciz Efendi hazretleri bunu nasıl görsün?
Çok takvadır, evine televizyon koymaz.
İyi de olayları nasıl, kimden ve ne zaman duyup tahlil ediyorsun?
Birini mi gönderiyorlar her gece, tablet haline getirilmiş olayları bir bardak su ile sana yutturmaya?
Bu dizilerde rol alanlar, figüranlığa soyunanlar şu sözümü hiç unutmasın.
Çağımızın su–i kast şekli değişti.
Küresel yamyamlar bir kişi hakkında “artık ona ihtiyacımız kalmadı” deyip, çok iyi çalışan organlarından birini hedef seçseler kim görecek kim duyacak?
Zor mu bu kimyasal dünyada?
Her kolay şeyden daha kolay.
Donumuzun markasına vakıf teknoloji icat edilmişken niye zor olsun?
Mesele kalıyor öte âlemde “yüz sahibi” olmaya.
Allah Teâlâ, orada “isveddet vucühühüm/yüzü kapkara olanlardan” eylemesin bizi.
Yüzün macunu bu dünyada atılır, orada boyanır, unutmayın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024