AKP, İstanbul'u kaybettiğini bir türlü hazmedemiyor. Hatta, 'topal ördek' tabirini kullanarak hizmet yapmalarının önüne geçeceğiz, imasında bile bulunmuşlardı.
Dediklerini de yapıyorlar. İBB'nin birçok yetkileri ya tırpanlandı veya elinden alındı. Aynı şekilde İBB'nin gelir kaynağı olan birçok kapı, İBB'den alınarak ya Cumhurbaşkanlığına ya da bazı bakanlıklara bağlandı.
İBB meclisinde sayı üstünlüğü adeta hizmetin önündeki tokmak oldu. Hangi teklif gelirse 'ret' kararı çıktı, çıkıyor.
2010 yılında Veysel Eroğlu'nun raporuna rağmen Marmara Denizi'ndeki müsilaj bile İBB'ye mal edildi.
Malum televizyonlar her yağmur yağdığında su basan bir ev arayıp, İBB nerede, sorusu sormaya başladılar. Çöp dolu bir konteynır gördüklerinde hazine bulmuş gibi, 'İBB çalışmıyor' haberleri yaptılar. Otobüs, metrobüs arıza yapıyor, aynı haberler.
Hayırdır arkadaşlar! İstanbul'u yeni mi keşfettiniz? AKP döneminse seçim öncesi atılan metro temellerinin devamı için, metrobüsleri yenilemek için ve daha bir çok başlık için borçlanma yetkisi, kredi izni isteyen İBB'ye kim hayır, diyor?
Nedir bu telaş? Nedir bu çekememezlik? Ben, CHP'li değilim. Tam bağımsız Türkiye sevdalısıyım. Ama haksızlık karşısında susacak kadar da maneviyattan yoksun da değilim.
İstanbul'da neler yaşandığını bir İstanbullu olarak gördük, okuduk ve yazdık. Yani İBB yönetimi bir kurul oluşturdu. Ve bu kurul önceki döneme ait 50 klasörlük yaklaşık 13 milyar (katrilyon) lira civarında bir yolsuzluk raporu hazırladı.
İçişleri Bakanlığı 'konu ile biz ilgileneceğiz' diyerek dosyaları aldı. Yanılmıyorsam 8 ay geçti ve hala bu dosyalarda 'suç var veya suç yok, hepsi uydurma' gibi bir açıklama yapılmadı. Yani ortada yargıdan mal kaçırma durumu söz konusu. Nerede adalet?
Bu taksi çarpar
Taksi ve İstanbul denilince ilk akla gelen her alanda olduğu gibi rant kavramı oluyor. Taksi plaka fiyatlarındaki fiyatlar dudak uçuklatıyor. Bu sektörde kimler, ne kadar plaka kapattı, o da açıklanmıyor?
Taksi şoförleri her daim şikayetçi. Vatandaş ise hem mağdur, hem de şikayetçi.
Konuyu anlamamız için şu rakamları çok iyi analiz etmemiz gerek.
1994'te İstanbul'un nüfusu 8,5 milyon.
Peki, 1994'te istanbul'da kaç taksi hizmet veriyordu? 17 bin 395 adet.
2021'de İstanbul'un resmi nüfusu 16,6 milyon. Suriyelilerle 20 milyondan fazla ve yılda 15 milyondan fazla yerli ve yabancının ziyaret ettiği bir metropol.
İstanbul'da 2021 yılında ki taksi sayısı kaç, tahmin edin? 1994'teki ile aynı; 17 bin 395 adet.
Nüfus iki katına çıkmış, ziyaretçi sayısı iki hatta üç katına çıkmış, üstelik ekonomisi uçan bir ülkenin, en kalabalık şehrinde 1994'teki taksi sayısıyla yola devam edilmek isteniyor. Ayıptır ya hu!
Malum, 'hiç bir şey olmamışsa bile illaki bir şey olmuştur' mantığına 800 bin cevap verildikten sonra belediye el değiştirdi.
Yeni Başkan Ekrem İmamoğlu geçen yıl İstanbul'a 5 bin yeni taksi kazandıracaklarını açıkladı ve teklifini Ulaştırma Koordinasyon Merkezine (UKOME) götürdü.
Bir, iki, üç derken tam yedi kez bu teklif reddedildi. En son 1,000 yeni taksi teklifi götürüldü. Onu da reddettiler.
Kim bu UKOME?
Bu UKOME'yi (Ulaştırma Koordinasyon Merkezi) kurulu İmamoğlu'ndan önce pek kimse bilmezdi. Diğer kurullar gibi her önüne gelen teklifi onaylayan bir kuruldu. Ama şimdi herkesin dilinde bir kurul. Neden? Çünkü şimdi önüne konulan her şeyi reddediyor.
Dün onaylayanlar, bugün nasıl reddediyor? Kanun değiştirdiler, sayı çoğunluğunu kaptılar.
Belediye AKP'de iken UKOME'de 11'i İBB, 10'nu hükümet tarafından belirlenen 21 üye bulunuyordu.
Belediye, CHP'ye geçti. 19 Şubat 2020'de Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle UKOME'nin yapısının değişiklik yapıldı ve üye sayısı 27'ye çıkarıldı. 11'i İBB'den, 16'sı hükümetten.
İşte bu kurul, İstanbul'a 1994'teki taksi sayısı yeter, diyor. Sizce bu işte hayat, akıl ve matematiği aykırı bir durum yok mu?
Taksi sayısının arttırılmasına ısrarla karşı çıkanlardan birisi de taksi plakası olan İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) Başkanı Eyüp Aksu.
Aksu diyor ki; ''İstanbul'da taksi sayılarını artırmak çözüm olmayacaktır, taksi sayıları yeterli düzeyde… İBB algı oluşturuyor taksi sayısını artırma talebinin arkasında başka sebepler var".
Ey İstanbullular! Taksi sayısı yeterli mi? İBB nasıl bir algı oluşturmak istiyor olabilir? Bu talebin arkasında başka hangi sebepler olabilir?
Doktorlar zeka gelişiminde anne sütünün öneminde bahsediyor ve 6 ay alt sınır koyuyorlar. Bence alt sınır en az 12 ay olmalı. Neden mi? Çağ değişti ama hala anlamayanlar var.
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025