Kâinata baktığımızda nasıl ahenkli ve birbirini tamamlar nitelikte bir düzen mevcut ise bu düzenin insanlar üzerindeki tecellisi de kaçınılmazdır.Tarih boyunca insanlığı ileri seviyeye taşıyan fikirler hep özgür düşünce sayesinde vücut bulmuştur. Ülkemize baktığımızda bir fikir perişanlığının mevcudiyeti gözlemlenmektedir. Bunun sebebi ise sınırsız özgürlüktür. Materyalist felsefenin ferdiyetçilik fikri ile beslenen; kişilerin tam hareket serbestîsine sahip olması gerektiği inancı, saf dil kitleler tarafından cazip ve kolay inanılır bir fikir olarak görülmektedir. İddialara göre bir memlekette kısıtlayıcı fikir bulunmamalıdır, herkes düşüncesinde ve davranışlarında tamamen hür olmalıdır. 301. maddenin kaldırılmak istenmesinin sebebi de budur. İfade edilenlerle ulaşılmak istenilen insan haklarını korumak, ifade özgürlüğünü sağlamak değil; cemiyeti çökertmektir. Cemiyeti çökertmek içinde o cemiyetin temel dinamiklerini bombalamak en kestirme yoldur.Bir kanuni cezanın varlığından rahatsız olanlar; o suçun failleri, o suçu işleme kararlılığında olanlar ve o suçun işlenmesinden çıkar sağlama amacında olanlardır. Devlete ve millete saldırmayı kendilerine meslek edinmiş olanların bu maddeden rahatsızlık duymalarının sebebi hikmeti budur.Asıl özgürlüğü engelleyen bu zihniyetin sahipleridir. Çünkü yekpare bir eğitimle halktan 'üniform' yığınlar yaratılmasını sağlamışlardır. Bu sayede halk onların yönlendirmesinin dışına çıkamamakta; başka bir şey düşünememektedir. Meydana getirdikleri 'kültür emperyalizmi' ile her emre kayıtsız, şartsız itaat eden; tepkisiz sürüler meydana getiren bu zihniyet iptidai bir şekilde işlemekte ve dış mihraklar tarafından işletilmektedir.Hukuk; insanın ve toplumun şeref ve haysiyetini koruyan haklara, kati surette riayet edilmesi keyfiyetidir. Bu haklara riayet etmeyenlerden biri de Avrupa Birliği'dir. Birlik içerisindeki devletlerin de kendi kurum ve organlarını koruyan yasaları bulunmasına rağmen 301. maddenin kaldırılması gerektiğini Türkiye'ye dayatmak istemesi de hoşgörülür bir davranış değildir. Kendileri 'Ermeni Soykırımı' iddialarının inkârını suç sayan yasa ile düşünce ve fikir hürriyetine bile ket vururken; Uluslararası Af Örgütü 301. maddenin ifade özgürlüğüne doğrudan bir tehdit oluşturduğuna inanmaktadır. İfade özgürlüğü, Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesinin 19. Maddesi ve Avrupa İnsan Hak ve Temel Özgürlüklerinin Korunması Sözleşmesinin 10.maddesiyle koruma altına alınmıştır. Türkiye bu iki sözleşmeye de taraftır ve bu nedenle bu özgürlüğün korunması ve kollanması yönünde temel yükümlülüğü vardır ve buna binaen 301. maddenin 4. maddesiyle dikkatinizi çekiyorum, eleştirel düşünce suç sayılmamaktadır. Bütün bunlardan anlaşılacağı gibi ilgili maddenin kaldırılmak istenmesinin amacı bizi savunmasız bırakmaktadır.Başkalarının özgürlük alanını ihlal eden yaklaşımlar, özgürlük olmaktan çıkmış, zorbalık haline gelmiştir. Bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde diğerinin özgürlüğü biter. Takdir edersiniz ki, her şeyin bir sınırı olduğu gibi, özgürlüğünde bir sınırı vardır. Sınırsız özgürlük orman yasalarında mevcuttur.Siyasiler ve bürokratlar gerçekçi ve ileri görüşlü olmalıdırlar. Olayları analiz ederken milletin aleyhine olabilecek kararlar vermemeli, şer odaklarının etkisi altında kalmamalı, onların planlarına bilmeyerek dahi olsa yardımcı olmamalıdır. Zira yönetimde bulunan bu şahıslar kusurlarından sorumlu oldukları gibi, kusursuz veya menfi hareketlerinin neticelerinden de sorumludurlar. Ütopyaların peşinden koşularak bizi biz yapan değerlerden vazgeçilemez.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012