Yarın gün boyunca ekranlarda, tıkanan dünya ve Türk ekonomisine çıkış yolları gösterecek olan bir kongre yapılacak.Kapitalizmi tarihe gömen ve dünya genelinde uygulama alanı bulan Milli Ekonomi Modeli'nin 9. Kongresi, "Milli Ekonomi Modeli'ndeki Para Tanımı ve Milli Paralarla Ticaret" başlığı ile Grand Cevahir Oteli'nde gerçekleştiriliyor.9. Kongre olması hasebiyle artık tezin ne olduğundan bahsedilmeyecek. Model kendini defalarca ispatlamış ve tamamen çözüm olduğu kabul görmüştür.Tezin uygulama alanı bulduğu ülkelerden gelen temsilciler tezle, kapitalizmin yıkıcı etkilerinden nasıl kurtulduklarını, küreselleşmenin etkilerini nasıl sildiklerini anlatacaklar.Katılımcılar kim mi?BRICS üyesi ülkeler ki, Rusya, Brezilya, Çin, Güney Afrika ve Hindistan'ı temsilen, BRICS Uluslararası İş Geliştirme Başkanı Prof. Gorbanovski; Yunanistan'dan Çipras hükümetini temsilen SYRIZA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Lavapavitas ve milletvekili Prof. Metoikidis; AB ülkelerindeki para problemini anlatmak üzere Almanya'dan Prof. Hunt; ve iktisat matematiğinde dünyada bir numara isim olan Rus Profesör Lebedev, katılımcıların bir kaçı?Türk milletinin gözünü, gönlünü açmak için yetmez mi?Dünyaca tanınan saygın ilim adamı Profesörler, Sayın Baş'ın tezindeki kodlardan, çözümlerden bahsedecekler. Paraya getirdiği yeni fonksiyonlar MEM'in ilklerinden biri. Para bir mübadele aracı olmaktan çıkarılıyor ve emeğin ve üretimin karşılığı haline geliyor.Milli Ekonomi Modeli'nde paraya iki yeni özellik getirilmiştir. Paranın, değişim aracı olması ve tasarruf aracı olması diğer sistemlerde de vardır. MEM'e göre ise para, bu özelliklerinin yanında:A- Emeğin ve üretimin karşılığıdır. B- Tahrik unsurudur.Bu sayede tüketim kabiliyetini arttıran, üretimi tetikleyen, paranın piyasalarda serbest dolaşımını sağlayan aktif bir para politikası hayata geçirilmektedir.Para, emeğin ve üretimin karşılığı olması ile devletlere SENYORAJ hakkını tanır. Bir çiftçinin tarlarına mısır ekmeye karar verdiğini düşünelim. Bir milyar lira ile tohumunu almış, tarlasını sürmüş, gübresini atmış olsun. Sene sonunda ise eline beş milyar liralık ürün geçtiğini varsayalım.Beş milyar liralık mala karşılık, piyasadaki bir milyarın yetersiz olduğu, dört milyar değerinde yeni paraya ihtiyaç olduğu açıktır.Aradaki farkı kapatmak için emisyon hacmini dört milyar daha arttırmak zorundayız.Yani her yıl büyüyen ekonomilerde, büyümeye bağlı olarak EMİSYON HACMİ'nin arttırılması gerekir. Ülkemiz için düşünürsek, piyasalarda üretim ve tüketim arasındaki bu fark senyoraj gelirinin devreye konması ile değil, dışarıdan alınan borç para ile "Hard Currency"ler ile karşılanmaktadır. Merkez Bankamız, dışarıdan faizle alınan borç para ile piyasaların bu açığını kapatmaya çalışmaktalar.MEM ile piyasalar bağımsızlığına kavuşacaktır.Türk piyasaları da bunu hak etmiyor mu?22 Mart Türkiye'nin önündeki son şansı. İyi değerlendirmek gerekir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018