Bundan 5 yıl önce kapitalizmin sembolü İkiz Kuleler ile Amerikan emperyalizminin askersel merkezi Pentagon vuruldu. O gün herkes ABD için gözyaşı dökmüştü.Ben ise 'Amerika'nın Arap ve İslam alemine yönelik politikalarıyla bu saldırılara neden olduğunu ve bunu hak ettiğini' söyleyerek bölgemizi çok kanlı bir dönemin beklediğine dikkat çekmiştim.ABD 11, Eylül'den sonra sürekli yalan söyleyerek Afganistan ve Irak'ı işgal etti, yandaşı İsrail ise Filistin ve Lübnan'a yönelik kanlı saldırılarını sürdürdü.Oysa ne Afganistan'da ne de Irak'ta ABD uğruna bunca kan döktüğü planlarını gerçekleştiremedi ne de İsrail, Filistin ve Lübnan halkının direncini kıramadı.Ama bölgemiz çok tehlikeli bir sürecin içine çekildi.ABD ve İsrail saldırılarına tepki olarak gelişen eylemler zaman zaman terör zeminine çekiliyor, bu ise karşı tarafa daha fazla saldırma gerekçeleri sağlıyor.Sünni-Şii çatışması, Lübnan'ın yerle bir edilmesi, Filistin halkını ambargo ile toptan ortadan kaldırmak ve son olarak Kürt devletinin hesapları bölgede herkesi tedirgin ediyor.Suriye ve İran'a saldırı olasılıkları ise bir sonraki planının en önemli iki hedefidir.Böyle bir ortamda ABD, PKK için bir koordinatör atıyor, ama öbür yandan da el altından PKK yöneticileri ile konuşuyor, Barzani ile Talabani'ye desteğini sürdürüyor.Ankara'nın Kerkük endişesine 'bakarız' diyerek her zamanki savsaklayıcı tavrını sürdüren ABD ve onun BM'deki temsilcisi(!) Kofi Annan, Kürtlerin bu konudaki çabalarına el altından destek veriyor.Başbakan Maliki, Sünni direnişçilerle bir barış planı üzerine anlaşmak üzereyken Barzani, Irak bayrağını Kürdistan'da dalgalandırmayacağını ilan etti. Bu eylemi ile biraz da geleneksel rakibi Talabani'nin önüne geçmek isteyen Barzani bununla de yetinmeyerek yakında Kürdistan Anayasası'nı açıklayacak ve Kerkük'ün Kürdistan'ın bir parçası olduğunu ilan edecek. Bu sırada Kuzey Irak'ta önemli başka şeyler oluyor.Örneğin Bakuba ve diğer illere bağlı Hanakin, Mendelli ve Çemçemal gibi ilçelerin belediye meclisleri Kürdistan'a katılma kararı aldı. Bu katılım gerçekleşirse Kürtler, Kerkük'te ezici çoğunluğu sağlayacak ve önümüzdeki yıl yapılacak referandumda Kürdiastan'a katılma kararı alacaklar.ABD'den destek aldıkları sürece Kürtler asla Kerkük'ten vazgeçmeyecek.Bu nedenle Kerkük'te Arap-Kürt ve Kürt -Türkmen çatışma riski giderek artıyor!Tıpkı Lübnan'da provokasyon, suikast ve iç savaş riskinin yüksek olduğu gibi.Lübnan'da ve dolayısıyla bölgede işlerin iyiye gittiğini ya da gideceğini sananlar yakında nasıl yanıldıklarını görecekler.Tıpkı Irak'ta yanıldıkları gibi.Tıpkı Filistin'de yanıldıkları gibi.Hamas'ın seçimleri kazanması ile Filistin halkına ambargo uygulayan İsrail, 24 Haziran'da bir askerinin esir alınmasından bugüne kadar çoğunluğu kadın ve çocuk 254 Filistinli'yi öldürdü, 1208'ini yaraladı ve binlerce, köprü, santral, fabrika ve evi yerle bir etti.Ama ne yazık ki; böyle bir İsrail'e her nedense hiç kimse ses çıkarmadı, çıkarmıyor.Tıpkı Afganistan ve Irak'ı işgal eden ABD'den hesap sormadığı gibi! Üstelik Irak'ta şimdiye kadar 250 bin insan öldü, 2.3 milyon kadın dul kaldı ve 4 milyon çocuk yetim bırakıldı.Taliban karşısında yeniden zor durumda kalan ABD şimdi, Türk ordusundan medet umuyor.Türk askerini Lübnan'a bulaştıran aynı ABD sanki uluslararası bir sorunu çözecekmiş gibi PKK için bir generali koordinatör atıyor.Adı üzerinde koordinatör!Yani Türkiye ile ABD'nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK ve Iraklı Kürtler arasında koordinasyonu sağlayacak.Umarım Çekiç Güç hikayesine dönüşmez...1991'de üç aylığına Türkiye'ye gelen bu güç 2003'te ayrıldığında Kuzey Irak'ta artık bir Kürt devleti kurulmuştu! Hüsnü MahalliAkşam
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.