11. Eğitim yapboz tahtasına dönmüştür.
Eğitim ve seçme sınavlarının şekli sürekli değiştirilmiştir. Eğitim kurumlarının da öğrencinin de kafası iyiden iyiye karışmış durumdadır.
12. Tarımda kendi kendine yeten bir ülke iken saman bile ithal edecek bir seviyeye inilmiştir.
Hayvancılık bitme noktasına gelmiştir. Artık et ihtiyacı bile ithal ederek karşılanmaya çalışılmaktadır.
13. Kültür ve turizm adı altında tavizler verilmiştir.
Bu faaliyetler ile ülkemizde gözü olan güçlere taviz verilmiştir. Dinlerarası Diyalog çalışmaları teşvik edilmiştir. Van Akdamar kilisesi ve Trabzon Sümela Manastırında yapılan ayinler, ayin olmaktan ziyade bir gövde gösterisine dönüşmüştür. Bizzat bakanlığın teşviki ile Türk aile yapısını tahrip edecek filmlere destek verilmiştir. ‘Yüreğine Sor’ filmi buna örnek olarak gösterilebilir.
14. Din eğitimi adı altında Dinlerarası Diyalog çalışmaları toplumun en ücra köşelerine kadar nüfus etmiştir.
İnsanımız belki Hıristiyan olmadı ama Hıristiyan kavramları ile düşünmeye başladı. Böylece insanların milli ve sosyal refleksleri de değişmiştir. Toplum giderek tanınmaz bir hal almıştır.
İmar kanununda yapılan değişiklikle Hıristiyan olmayan bölgelerde bile kilise evler açıldı.
‘Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün teminatıdır’. İslam görüntüsü adı altında İslam’ın tahrip edilmeye çalışılması bir milli güvenlik meselesidir.
15. Yer altı madenlerimiz yabancılara peşkeş çekildi. Yabancılara toprak satışı 25 dönümden 300 dönüme çıkartıldı. Ayrıca bakanlar kuruluna bu oranın iki katına çıkarılabilme yetkisi verildi. Özelleştirme adı altında stratejik kurumlar değerinden düşük fiyatlarla yabancılara satıldı.
Bu konuda da çözüm üreten tek lider BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ‘Yabancılardan madenlerimiz topraklarımız geri alınacak. Toprak, maden ve doğal zenginlikler bizzat milletimize aittir. Millet devlet ortaklığı ile kurulacak işletmelerle bunlar değerlendirilmelidir’ demektedir.
16. Türklük bir etnik grup olarak kabul edildi. AKP iktidarı döneminde Türkler adeta bir azınlık muamelesi görmektedir. Türkiye Cumhuriyeti ifadesi bizim devletimizin adı olmasına rağmen bakanlıktan, valilikten, bankalardan hatta Anayasadan kaldırılmaya teşebbüs edilmiştir. AKP iktidarında Türk bayrağı bir provokasyon aracı olarak kabul edilir hale gelmiştir.
Prof. Dr. Haydar Baş her hafta değişik vilayetlerde halkla bütünleşerek ‘Milli Kahramanlar’ programı yaparak yaşananlar konusunda bir farkındalık oluşturmaktadır. Milletimiz sosyal medyada isimlerinin başına yazdıkları T.C. ifadesi ile hükümete geçici olarak da olsa geri adım attırmıştır.
O halde güç hala millettedir. Yeniden ‘Kuvay-ı Milliye’ ve ‘Bağımsız Türkiye’ kurtuluşun adresi olacaktır.