Zor günler kapıda

ANALİZ
- RECEP BAHAR

Hükümet Ekim ayına elektrik, akaryakıt,
doğalgaz zammı ve otomobilde ÖTV artışıyla başlayınca, vatandaş açısından 2012
yılının son çeyreği ile 2013 yılının zor geçeceği kendini belli etmişti. Ancak
peşi sıra açıklanan veriler, Kasım ve Aralık aylarıyla 2013 yılının hükümet
açısından da zor geçeceğini gözler önüne seriyor.

Türkiye ekonomisi bu yıl ilk çeyrekte
yüzde 3.3, ikinci çeyrekte ise yüzde 2.9 büyümüştü.  Büyüme oranlarının aşağı doğru seyretmesi,
ekonomi yönetiminin direksiyonunda olan 
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in senenin başında yüzde 4.0 olarak tahmin edilen büyüme
hedefini yüzde 3.2'ye indirmelerini sağladı. Türkiye'nin 2012 yılı sonunda
yüzde 3.2 büyüyebilmesi için Aralık ayında açıklanacak 3. çeyrek rakamı ile
Mart 2013'te açıklanacak 4. büyüme rakamlarının yüzde 3'ün üzerinde
seyretmesini mecburi kılıyor ancak kazın ayağı hiç de öyle değil...

Sanayi
çökünce, büyüme nasıl olacak!

Sanayi üretim endeksi, büyüme açısından
en kritik veri! Gerçi Türkiye'de büyüme rakamlarının omurgasını yani
"milli gelir"in ana direğini hizmet sektörü oluştursa da, sanayi
olmadan hizmet sektörünün anlamı fazla yok! Nitekim üretim olacak ki, ona
vatandaşa ulaştıran bir "hizmet sektörü" sağlıklı işlesin. Mesela
birileri peynir, süt, un, yoğurt vesaire üretecek ki, lokantalar vatandaşa
hizmet verebilsin! Bu açıdan Sanayi Üretim Endeksi son derece önemli bir
veridir. İşte bu endeks, Ağustos ayında beklentilerin tam tersi bir performans
göstererek geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1.5 oranında azaldı. Böylece
2009  Kasım ayından bu yana yani 32 ay
sonra sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına oranla ilk kez gerilemiş
oldu.

Oysa Sanayi Üretim Endeksi bu sene
Temmuzda yüzde 3.4, Haziranda yüzde 2.7, Mayısta yüzde 5.9, Nisanda yüzde 1.8,
Martta yüzde 2.4 , Şubatta yüzde 4.4, Ocakta yüzde 1.5 artmıştı. Nitekim bu
artışlar Ocak - Mart (ilk çeyrek) döneminde büyümeyi yüzde 3.3'e; ikinci
çeyrekte ise yüzde 2.9'a taşıdı. Ağustos ayında ise sanayide gerileme var.
Eylül ayı da böyle giderse Temmuz - Eylül dönemi büyüme oranı yüzde 2'ye bile
ulaşamaz. Bu da hükümetin yeni belirlediği yüzde 3.2'lik büyüme tahmininin tutmayacağını
açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Revize
üstüne revize

Bu arada 2012 yılının başında 21.1
milyar lira olarak belirlenen 2012 bütçe açığı 2013 - 2015 yılalrını kapsayan
yeni Orta Vadeli Program'da (OVP) 33.5 milyar liraya revize edildi. Ancak
yapılan yüksek oranlı zamlara ve ÖTV artışlarına rağmen, vergi gelirlerinde
devam eden düşüş nedeniyle yıllık açığın bu düzeyi aşması bekleniyor.
Başlangıçta yüzde 5.2 olarak öngörülen TÜFE bazında 2012 enflasyon hedefi de
yüzde 7.4’e revize edildi. Eylül ayında açıklanan enflasyon verilerinde ise son
bir yıllık (Eylül 2011 - Eylül 2012) TÜFE, yüzde 9.19 olarak kendini
hissettirdi. Son dönemde akaryakıt, doğalgaz, elektrik gibi temel ürünlere art
arda yapılan okkalı zamların zincirleme etkisiyle enflasyon çift haneli
rakamlara çıkması muhtemel. Net olarak ifade edersek, Ekim, Kasım, Aralık
aylarında gıda ürünlerinin zamlanması nedeniyle Tüketici  Fiyatları Endeksi'ni (TÜFE) yüzde 7.4'te
tutmak imkan dahilinde değil.

Bütün bu rakamlar ne anlama geliyor? Rakamların
da elbette bir dili var. Bu rakamlar önümüzdeki ayların hem Hükümet, hem de
vatandaş açısından çetin geçeceğine işaret ediyor. Hükümet, sıkıştıkça
elektrik, akaryakıt doğalgaz, sigara gibi temel ürünlere zam yapacak,
vergilerle oynayacak. Vatandaş da oy verdiklerinin bu tarz politikalarının
bedelini ödeyecek!

2015'e
giden hayali rakamlar!

* 2013-2015 Orta Vadeli Program'da
yaklaşık 80 reforma imza atılacak.

* 2012 yılı sonunda cari işlemler
açığının GSYH’ye (milli gelir) oranı yüzde 7.3’e düşecek.

* 2012 yılında merkezi yönetim bütçe
açığının GSYH’ya oranı yüzde 2.3 olarak gerçekleşecek.

* Bu yıl sonu itibarıyla AB tanımlı kamu
borç stokunun milli gelire oranı yüzde 36.5’e düşecek.

* 2015 sonunda işgücüne katılma oranı
yüzde 49.8, istihdam oranı yüzde 45.5 olarak gerçekleşecek, işsizlik oranı ise
yüzde 8.7’ye düşecek!

* 2012 yılı sonu TÜFE hedefi yüzde
7.8’den yüzde 7.4’e çekildi. 2013 yılında TÜFE’nin yüzde 5.3, 2014 ve 2015
yıllarında ise yüzde 5 düzeyinde gerçekleşeceği öngörülüyor.