Para Politikası Kurulu'nun geçen hafta yaptığı 0.5 puanlık artırımla Türkiye İzlanda'nın üstüne çıkarak yine dünyada en fazla faiz veren ülke konumuna yerleşti.
IMF talimatlarıyla finans ihtiyacını yerli kaynaklardan değil de yabancı sermayeden sağlayan Hükümet, yabancı sermaye girişleri yüzde 58 oranında düşünce faiz oranlarını artırarak para çekmeye çalışıyor. Para Politikası Kurulu, 22 ay aradan sonra ilk kez faiz artırımına gitti. Kurul, geçen hafta yaptığı Mayıs ayı toplantısında gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 15.25'ten yüzde 15.75'e, borç verme faiz oranını da yüzde 19.25'ten yüzde 19.75'e yükseltti.
En düşük faizi Japonya veriyorMayıs ayında yüzde 15.75'e yükseltilen gecelik borçlanma faiz oranıyla yeniden birinci sıraya yükselen Türkiye'yi yüzde 15.50 oranıyla İzlanda, yüzde 11.75'le de Brezilya izliyor. Daha sonra yüzde 11 oranıyla Güney Afrika, yüzde 9.5'le Mısır, yüzde 8.25'le Yeni Zelanda ve Macaristan, yüzde 7.75'le Hindistan, yüzde 7.47 ile Çin, yüzde 7.25'le Avustralya geliyor. Japonya yüzde 0.5 ile gecelik faiz oranının en düşük olduğu ülke konumunu sürdürürken, mortgage piyasasında geri dönmeyen krediler sorunu ile başlayan resesyon tehdidini aşmak için son aylarda üst üste faiz indirimleri gerçekleştiren ABD, yüzde 2 oranıyla Japonya'dan sonra faizin en düşük olduğu ikinci ülke konumuna geldi.
Faiz, emeğimizi ve üretimimizi yabancılara transfer ediyorUzmanlar reel ekonominin can çekiştiği, maliyetlerin aşırı arttığı, işsizliğin kangrenleştiği, tüketici güveninin dip yaptığı bir dönemde faizleri yükseltmenin ve en yüksek faizi veren ülke konumunda olmanın mevcut problemleri daha da derinleştireceğini vurguluyorlar. Faiz, yerli kaynaklarımızın, emeğimizin ve üretimimizin yabancılara transferi anlamına gelmektedir. Uzmanlar, kendi yerli paramızı maliyetsiz olarak değerlendirmek varken, yabancıların parasına en yüksek maliyeti ödemenin yanlışlığının altını çiziyorlar. Bu manada Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin para politikasının acilen dikkate alınmasını tavsiye ediyorlar.
IMF talimatlarıyla finans ihtiyacını yerli kaynaklardan değil de yabancı sermayeden sağlayan Hükümet, yabancı sermaye girişleri yüzde 58 oranında düşünce faiz oranlarını artırarak para çekmeye çalışıyor. Para Politikası Kurulu, 22 ay aradan sonra ilk kez faiz artırımına gitti. Kurul, geçen hafta yaptığı Mayıs ayı toplantısında gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 15.25'ten yüzde 15.75'e, borç verme faiz oranını da yüzde 19.25'ten yüzde 19.75'e yükseltti.
En düşük faizi Japonya veriyorMayıs ayında yüzde 15.75'e yükseltilen gecelik borçlanma faiz oranıyla yeniden birinci sıraya yükselen Türkiye'yi yüzde 15.50 oranıyla İzlanda, yüzde 11.75'le de Brezilya izliyor. Daha sonra yüzde 11 oranıyla Güney Afrika, yüzde 9.5'le Mısır, yüzde 8.25'le Yeni Zelanda ve Macaristan, yüzde 7.75'le Hindistan, yüzde 7.47 ile Çin, yüzde 7.25'le Avustralya geliyor. Japonya yüzde 0.5 ile gecelik faiz oranının en düşük olduğu ülke konumunu sürdürürken, mortgage piyasasında geri dönmeyen krediler sorunu ile başlayan resesyon tehdidini aşmak için son aylarda üst üste faiz indirimleri gerçekleştiren ABD, yüzde 2 oranıyla Japonya'dan sonra faizin en düşük olduğu ikinci ülke konumuna geldi.
Faiz, emeğimizi ve üretimimizi yabancılara transfer ediyorUzmanlar reel ekonominin can çekiştiği, maliyetlerin aşırı arttığı, işsizliğin kangrenleştiği, tüketici güveninin dip yaptığı bir dönemde faizleri yükseltmenin ve en yüksek faizi veren ülke konumunda olmanın mevcut problemleri daha da derinleştireceğini vurguluyorlar. Faiz, yerli kaynaklarımızın, emeğimizin ve üretimimizin yabancılara transferi anlamına gelmektedir. Uzmanlar, kendi yerli paramızı maliyetsiz olarak değerlendirmek varken, yabancıların parasına en yüksek maliyeti ödemenin yanlışlığının altını çiziyorlar. Bu manada Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin para politikasının acilen dikkate alınmasını tavsiye ediyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.