Zalime nasıl yardım edilir?

Herkesin bir derdi var derler, bizim de şu anki derdimiz bir yazı konusu bulabilmek. Evdekiler bir vazoya mimozaları yerleştirmişler, dışarı bir çıkın, serin havaya rağmen bahar gelmiş, dallar yeşermiş, yapraklanmış, kıpırdanmış, kuşlar yine kendi sevdalarında, bir baharı daha yaşıyor olmanın heyecanı içindeler.Dünya hayatımızda bir endişeli heyecanlar var, bir de tatlı heyecanlar? Allah (c.c.) sizleri ve bizleri hep tatlı heyecanlarla doldursun diyerek dua ediyoruz. Kardeşlerimiz için hep güzel dualarda bulunmak gerektiğine inanıyoruz. İyilik yaptığımızda hep iyiliklerle karşılanacağımız da bir hakikattir. Ayrıca müminlerin Kur'anı Kerim'de geçen vasıflarından biri de kötülüğü iyilik ile savmak, ortadan kaldırmaktır. Resulüllah Efendimizde de hep bu hali görürüz, zaten O (s.a.v.), "Canlı Kur'an" değil midir?Belki yeterince dert edinemediğimiz için  henüz Resulüllah Efendimizi (s.a.v.) rüyamızda bile göremedik, demek ki bu konularda yeterince hassas değiliz, belki O'nu davasını gereğince dert edinemedik, bazı şeyler lafta kaldı belki de? Ne dersiniz?Ebuzer (r.a.) şöyle diyor: "Peygamber (s.a.v.) bana, 'Din kardeşinin karşısına güler yüzle çıkmakla da olsa herhangi bir iyiliği hor görme' dedi." (Müslim). İşte bizler böyle bir Peygamberin ümmetiyiz.Enes (r.a.)'den, "Resulüllah (s.a.v.), 'Din kardeşine zalim de olsa, mazlum da olsa yardım et' dedi. Bir adam; 'Ya Resulallah, mazlumsa ona yardım ederim; ya zalim ise nasıl yardım ederim?' dedi. O da, 'Haksızlık etmesine mani olursun, bu da ona yardımdır' dedi." (Buhari).Allah (c.c.) bu manada bizlere hem mazlumlara ve zalimlere yardım edebilmeyi nasip eylesin.Yine Enes (r.a.) den Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur; "Biriniz nefsi için sevdiğini din kardeşi için de sevmedikçe mümin olmaz (imanı kamil olmaz)."