Büyükler "Yoksulluk ateşten gömlektir" demişler. Allah kimseyi yokluk ve yoksullukla imtihan eylemesin. Gerçekten de toplumsal yaraların başında gelen yoksulluk, insanların yönlerinin sapmasına, düşüncelerinin değişmesine, kanunların ölçülerin çiğnenmesine rahatlıkla sebebiyet verebilmektedir.Bu konunun önemine parmak basmak için Yüce Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuştur; "Fakirlik, neredeyse küfür olacaktı."(Münâvî, Feyzü'l-Kadir, IV, 542 -6199)İnsanlar yoksulluk halinde hayati ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektikleri zaman sağlıklı düşünemedikleri bir gerçektir. Son zamanlarda insanların iman ve ahlaktan gereğince nasiptar olamadığından, fırsat düşkünleri devreye girmekte ve ona rahatlıkla; maddi manevi suçlar işletebilmektedirler. Bu konuda da Yüce Peygamberimiz şöyle buyurmuştur;"İlim ve mal her kusuru örter. Cehâlet ve fakirlik de her kusuru ortaya çıkarır"(Münavi, Feyzü'l-Kadir, IV, 391 -5720) İnsanların bu zafiyetlerini kullanan toplum mühendisleri ve etki ajanları maalesef çok sinsi plan ve projeler uygulayarak, o ülkelerin rejimleri üzerinde dahi çok ciddi tasarruf sağlamaktadırlar. Dilerseniz burayı biraz açalım;Milletlerin kendi kendini yönetmesi diye adlandırılan demokrasi rejiminin, sağlıklı işlediğini söylemek maalesef pek de inandırıcı olmamaktadır. Kendini yönetecek insanların, sağlıklı düşünmeden yaptığı tercihleri, ne derece sağlıklı sonuçlar doğuracaktır? Yoksulluk içerisinde kıvranan insanların, birinci öncelikleri açlık ve sefaletlerini gidermek iken, istismar kesimleri onun seçme ve seçilme hakkını dahi olumsuz yönde kullanmasına sebebiyet vermektedirler.Para, iktidar ve güç sahipleri, gerek şahsi güçlerini, gerek devletin imkanlarını maalesef kendi çıkarlarına alet edip, vatandaşın tercihini istedikleri yönde etkilemektedirler.İktidar gücünü kendi elinde bulunduran kesimler, devletin kurumlarını, yardımlaşma vakıf ve derneklerini, medya gücünü, ahbap çavuş ilişkilerini kullanarak yandaşlarının gücüne güç katarak, vatandaşın tercihini yönlendirmektedirler.Buna en bariz örnek olarak; yeşil kart uygulaması ve sosyal yardımların dağıtımı, gösterilebilir...Maddi gücü elinde bulunan ve belli bir eğitim alan kimselerin bu ve benzeri olaylardan etkilenmesi, yoksulun istismarı kadar kolay olmamaktadır. Arifçe demek istediklerimizi anlamak için, varoşlarda ve köy kesimlerinde yaşayan, yoksul ve bilinçsiz insanların davranış biçimlerini incelemeniz yetecektir..! Çoğunluğunu yoksul insanların oluşturduğu toplumlarda, demokrasinin sağlıklı işlediğini söylemek zor olduğuna göre; küresel güçlerin bizi yönetmeyi bize bırakmayacaklarına göre; galiba bu Millet daha çok yoksulluk çekecek.Her türlü olumsuzluğa rağmen çare var. Çare; "yoksulluğun suç sayılacağı" toplumu oluşturmak için Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezini hayata geçirmek için topyekün bir mücadele başlatmak gerekmektedir. Vesselam?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- İdeal Türk genci ‘fundamentalist olmayacak dindar olacak’ / 30.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025