Amerikan yönetiminden Irak'taki durumla ilgili yeni itiraflar gelmeye devam ediyor.
Amerika'nın Irak'ta içinde bulunduğu durum Bush ve ekibi tarafından gizlenmeye çalışılsa da; gelişen ve yaşanan durumlar bunu bi dereceye kadar örtebiliyor.
Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve Dışişleri Bakanı Colin Powell,son günlerde ilginç demeçler vermeye başladılar.
Irak'taki durumun tam bir huzur getirmeyeceğini ve barışın sağlanmadan evvel de Amerikan gücünün çekilebileceği sinyalini veren Savunma Bakanı Rumsfeld, eski bakış açısından bir nebze olsun sıyrılmış görünüyor.
Demeç üstüne demeç vererek Amerikan menfaatlerinden ve askeri gücün yeteneklerinden söz eden Savunma Bakanı'nın bu açıklamaları onun Irak'taki gerçeği biraz da olsa kavradığının ispatı.
Aynı durum Powell için de geçerli.
Şahin kanadın en ılımlı isimlerinden olan Powell zaman zaman iyi polis rolü oynayarak en fazla itirafta bulunan hükümet temsilcisi oldu.
Condolleza Rice ve Cheney'e nazaran daha ılımlı ve rasyonel bir tablo çizen Powell'in Irak'taki durum karşısında kendi yönetimine ne tarz baskı yaptığı ise tartışılır.
Tepki veriliyor ama etkili bir sonuç alınamıyor.
Powell bunu yaparak adeta yönetime gelen tepkileri yatıştıran katalizör görevi üslendi.
Samimiyet boyutu ise farklı bir konu.
Tüm Şahin Kanat (Neo-Con ekibi) Irak'ta içerisinde bulundukları vahim tablonun bilincindeler.
İşgal sürecinde verilen kayıp son resmi rakamlara göre bin üçyüzlere dayandı.
İslam dünyası başta olmak üzere tüm dünya ülkelerinden Amerika'ya karşı tepki var.
Kendilerine karşı genişleyen bir muhalefetin çığ gibi büyüdüğünü gören Amerikan Şahinleri bir taraftan da Bush'a sıkı sıkı sarılarak kendilerini garantiye almaya kalkışıyorlar.
Tutundukları Bush'un zayıf kişiliği ve zayıf politikaları kurtuluş yolu olmaktan çok uzak.
Yaptığı laflardan çok, gaflarıyla ünlü Bush'un çözüm adamı olarak takdim edilmesi vahim bir durum.
Demokrat aday Kerry'yi destekleyen Amerikan kadrosu da bu aşamada çözüm üretmekten çok uzak.
Irak'ta artan zayiat Washington'un elindeki kozları bir bir alıyor.
İtiraflarla birlikte Irak'taki ölümün bilançosu da artıyor.
Yeni ölümler yeni itiraflar getiriyor.
Yapılan itirafların pratikte bir anlamı ise bulunmuyor.
Irak, Bush'un Vietnam'ı olurken, Amerikan işgal gücünün de mezarı oluyor.
Amerika'nın Irak'ta içinde bulunduğu durum Bush ve ekibi tarafından gizlenmeye çalışılsa da; gelişen ve yaşanan durumlar bunu bi dereceye kadar örtebiliyor.
Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve Dışişleri Bakanı Colin Powell,son günlerde ilginç demeçler vermeye başladılar.
Irak'taki durumun tam bir huzur getirmeyeceğini ve barışın sağlanmadan evvel de Amerikan gücünün çekilebileceği sinyalini veren Savunma Bakanı Rumsfeld, eski bakış açısından bir nebze olsun sıyrılmış görünüyor.
Demeç üstüne demeç vererek Amerikan menfaatlerinden ve askeri gücün yeteneklerinden söz eden Savunma Bakanı'nın bu açıklamaları onun Irak'taki gerçeği biraz da olsa kavradığının ispatı.
Aynı durum Powell için de geçerli.
Şahin kanadın en ılımlı isimlerinden olan Powell zaman zaman iyi polis rolü oynayarak en fazla itirafta bulunan hükümet temsilcisi oldu.
Condolleza Rice ve Cheney'e nazaran daha ılımlı ve rasyonel bir tablo çizen Powell'in Irak'taki durum karşısında kendi yönetimine ne tarz baskı yaptığı ise tartışılır.
Tepki veriliyor ama etkili bir sonuç alınamıyor.
Powell bunu yaparak adeta yönetime gelen tepkileri yatıştıran katalizör görevi üslendi.
Samimiyet boyutu ise farklı bir konu.
Tüm Şahin Kanat (Neo-Con ekibi) Irak'ta içerisinde bulundukları vahim tablonun bilincindeler.
İşgal sürecinde verilen kayıp son resmi rakamlara göre bin üçyüzlere dayandı.
İslam dünyası başta olmak üzere tüm dünya ülkelerinden Amerika'ya karşı tepki var.
Kendilerine karşı genişleyen bir muhalefetin çığ gibi büyüdüğünü gören Amerikan Şahinleri bir taraftan da Bush'a sıkı sıkı sarılarak kendilerini garantiye almaya kalkışıyorlar.
Tutundukları Bush'un zayıf kişiliği ve zayıf politikaları kurtuluş yolu olmaktan çok uzak.
Yaptığı laflardan çok, gaflarıyla ünlü Bush'un çözüm adamı olarak takdim edilmesi vahim bir durum.
Demokrat aday Kerry'yi destekleyen Amerikan kadrosu da bu aşamada çözüm üretmekten çok uzak.
Irak'ta artan zayiat Washington'un elindeki kozları bir bir alıyor.
İtiraflarla birlikte Irak'taki ölümün bilançosu da artıyor.
Yeni ölümler yeni itiraflar getiriyor.
Yapılan itirafların pratikte bir anlamı ise bulunmuyor.
Irak, Bush'un Vietnam'ı olurken, Amerikan işgal gücünün de mezarı oluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005